16 Nisan’da ‘hayır’ çıkacak

MUSTAFA K. EROL

Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, 1995-1997 ve 2005-2007 yıllarında terör örgütü PKK ile arazide mücadele etmiş, daha sonra FETÖ’nün Balyoz kumpası ile hapse atılmış bir isim. Yavuz, Türkiye referanduma giderken FETÖ mağduru emekli askerlerin oluşturduğu Hayır’lı Konvoy ile Anadolu’da 16 il gezdi, 5 bin 500 kilometre yol katetti. Hayırlı Konvoy’un üç etabına da katılan Yavuz, yolculuk boyunca ikna ettikleri insanlar olduğunu aktardı. “Yolculuğumuz amacına ulaştı” diyen Yavuz, ‘hayır’ diyen AKP’lilerin olduğunu ve referanduma katılımın yüksek olması halinde ‘hayır’ çıkacağını belirtti.

‘YENİ BALYOZLAR OLMASIN DİYE...’

Sizi yollara çıkaran kaygılar neydi?

Üç önemli nedenim var. Birincisi 2010 referandumu. O zaman da Türkiye’de üstünlerin hukuku bitecek, hukukun üstünlüğü gerçekleşecek diyorlardı. Böyle bir algıyla yargıyı Fetullahçıların kontrolüne verdiler. Ve özel olarak bizlerin, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin başına bir balyoz indi. 2017 referandumunda da ‘evet’ çıkması halinde bu balyozun daha geniş bir kesime vurulacağı kaygısındayım. ‘Evet’ çıkarsa yargı bu kez tamamen siyasallaşacak. Daha geniş bir kesim mağdur edilecek. Bunu halkımıza anlatmak için yola çıktım. Bu düzenlemelerle yargı çok açık bir biçimde siyasetin vesayeti altına girecek.

İkinci konu. İktidar ‘Hayır diyenler terörist, FETÖ’cü, darbeci’ dedi. PKK terörü ile sahada mücadele etmişim. FETÖ’den darbe yemişim ve 15 Temmuz’da da darbeye direnenler arasında yer aldım. Getirdikleri yanlış, ‘hayır’ diyenlere yaptıkları da yanlış. Buna karşı çıktığım için de yola çıktım.

Bir üçüncü nokta. Cumhurbaşkanı Danışmanı Mehmet Uçum’un ‘Kurtuluş kapsayıcıydı, kuruluş dışlayıcıydı’ sözleri. Bununla kast ettiği laiklik ve üniter yapı. Buradaki tehlikeyi gördüğüm için de karşı çıktım ve Hayır’lı Konvoy’a katıldım.

İktidarın ‘Hayırcılar terörist’ yaklaşımı var. PKK ve FETÖ ile mücadele etmiş bir asker olarak bu size ne hissettiriyor?

İsyan duygusu yaratıyor. Ayrıca, FETÖ’yü ve terörü bu noktaya getiren kendileriydi. Şimdi dünü unutmuşlar. Ama tabi unutmayan insanlar bunu kabul etmiyor.

‘HALKIN KAYGISI EKONOMİ VE GÜVENLİK’

Halkın size yaklaşımızı nasıldı?

Halkımız bize kucak açtı. Bizi nezaket içerisinde dinlediler. Bir elin parmaklarından daha az sayıda birkaç olumsuz örnek yaşadık. Onları çevredekiler de kınadı. Halkın esas kaygısı referandum değil. Esas kaygıları ekonomi ve güvenlik.

Amacınıza ulaştınız mı?

Hayır’lı Konvoy gezilerinin amacına ulaştığını düşünüyorum. Türkiye’deki korku ortamının kırılmasına katkı sağladı. Askerlerin de son derece demokratik bir tutum takınabileceğini gösterdi. Salon toplantılarını da doğru bulmuyorum. Türk’ün Türk’e propagandası gibi oluyor. Biz mümküm olduğunca ‘evet’ diyenlere ya da kararsızlara yöneldik.

Oyunu değiştirdiğiniz insanlar oldu mu?

İkna ettiğim insanlar oldu. Örneğin Aksaray’ın köylerinden birinde Hüseyin Amca adında biriyle konuştum. ‘Askere gitmeyene kız vermeyen bir milletten; askere gitmeyeni milletvekili yapmaya ne diyorsun’ dedim, ‘hayır’ dedi.

‘SANDIĞA GİTMEK BELİRLEYİCİ’

Yol boyunca edindiğiniz gözlemleri bizimle paylaşır mısınız?

AKP’nin büyük çoğunluğu ‘evet’ verecek. Ama AKP’li olup ‘hayır’ verecek insanları gördük. ‘Bütün yetkiler zaten ellerinde daha ne istiyorlar’ diye düşünüyorlar. Bir de Erdoğan sonrasıyla ilgili kaygı taşıyorlar. Gezilerimiz sırasında bunu gözlemledik. MHP’nin de çok büyük bir kesimi ‘hayır’ verecek. Edindiğim izlenimlerden yola çıkarak diyorum ki ‘Nasıl olsa bir şey değişmez’ diyen insanlar sandığa giderse ‘hayır’ çıkar. Oranlar belki yakın olacak ama ‘hayır’ çıkacak. Bu sonucu yol boyunca temas ettiğimiz, konuştuğumuz insanlardan çıkardım. Sadece benim izlenimlerim de değil, çevremdeki insanların izlenimleri de böyle.