16 yıl boyunca Risâletü’n-Nushiyye üzerine çalıştı: Sözüm Kendözüme’ye iki ödül birden
Yazar Yusuf Yıldırım, 2008’de başladığı ‘Sözüm Kendözüme Risâletü’n-Nushiyye’nin Yorumu’ adlı kitabını tamamladı. Çalışma, Risâletü'n-Nushiyye'yi enine boyuna açıklayan, bütüncül, kapsamlı, ayrıntılı ve derinlemesine ele alan tek eser olma özelliği taşıyor


Araştırmacı yazar Yusuf Yıldırım’ın hazırladığı “Sözüm Kendözüme Risâletü’n-Nushiyye’nin Yorumu” adlı çalışması iki ödül birden kazandı.
Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği’nin (ESKADER) düzenlediği ESKADER Kültür Sanat Ödülleri’nde 2024 yılı inceleme araştırma ödülüne layık görüldü. Eser, Ekonomi Gazetesi Kitap Dergisi’nin düzenlediği Yılın En İyileri Ödülleri’nde “İş Dünyasında Kültürel Mirasa Saygı Ödülü”nü de aldı.
YUNUS EMRE HAKKINDA EN KAPSAMLI ÇALIŞMALARDAN BİRİ
Kitap, Risâletü’n-Nushiyye’nin derinlikli ve ayrıntılı incelemesini ortaya koyan bir eser olma özelliğini taşıyor. Toplum hafızasındaki Yunus Emre bilgisinin gerçeği yansıtmadığını ortaya koyan ‘Risâletü’n-Nushiyye ve Divân-ı Yûnus Emre - Karaman Nüshası’, tasavvuf şairinin hiç bilinmeyenlerine ışık tutan başvuru eseri olarak tanımlanıyor.
16 YILLIK EMEK
Kazandığı ödüllerle ilgili değerlendirmede bulunan Yusuf Yıldırım, büyük bir emek verdiklerini söyledi. Yıldırım, “Sözüm Kendözüme Risâletü'n-Nushiyye'nin Yorumu 2008'den bu yana üzerinde çalıştığım, Yunus Emre'nin Risâletü'n-Nushiyyesi'nde gelinen son nokta. Kitap, Risâletü'n-Nushiyye'yi enine boyuna açıklayan, bütüncül, kapsamlı, ayrıntılı ve derinlemesine ele alan tek eserdir. Kitap, Duru Gıda Onursal Başkanı İhsan Duru Bey'in himayesinde Duru Bulgur Yayınları’ndan çıktı. Kitabın basımı sırasında büyük emek veren Duru Gıda yönetimi ve çalışanlarına tekrar çok teşekkür ederim. Bu emeğin karşılığı olan ödüllere layık görülmek yeni araştırmalar için duyduğum gücü ve şevki de katbekat artırmıştır.” ifadelerini kullandı.
‘TARİHİ BİR SORUMLULUK ÜSTLENDİK’
Yunus Emre’nin Risâletü’n-Nushiyyesi’yle ilgili önemli bir kaynak niteliğindeki eserin aldığı ödüller dolayısıyla büyük bir mutluluk ve gurur duyduklarını belirten Duru Gıda Onursal Başkanı İhsan Duru da şunları söyledi:
“Yunus Emre divanını Karaman’da yaz(dır)mıştır ve bu divan Yunus Emre Tekkesinde yüzyıllarca okunmuştur. Divanı inceleyen tüm ilim adamları bu divanın, en eski nüsha olduğu hususunda hemfikirdir. Sayın Yusuf Yıldırım da derinlemesine araştırmalarıyla bu divanın, Yunus Emre’nin yaşadığı dönemde yazıldığını ispatlamıştır. Bu çalışmayı destekleyerek kültür tarihimize kazandırdığımız için gurur duyuyor, araştırmacı yazar Yusuf Yıldırım’a bu kıymetli çalışması için bir kez daha teşekkürlerimizi sunuyoruz.”
‘YUNUS EMRE ÜST DÜZEY BİR ENTELEKTÜELDİR’
Yazar Yusuf Yıldırım Aydınlık’tan Zafer Bilgin’le yaptığı röportajda, bilinen Yunus Emre ile gerçek Yunus Emre’nin çok farklı olduğunu söyledi. Yıldırım, “Bilinen Yunus Emre, buzdağının görünen kısmı gibidir. Halk zihninde, açıkça ve cesurca söylemek gerekirse araştırmacı ve akademisyenlerin büyük çoğunluğunun bilincinde de eli değnekli nereye gittiğini bilmeden deli divane gibi gezen gariban köylü tipinde bir Yunus Emre var. Menkıbelerdeki bilgilerle oluşturulan bu algı doğru değildir. Hakkındaki sağlam kaynaklar ve divanında yakalanan bilgilere göre Yunus Emre, döneminin dini, edebi, felsefi ve fenni bilimlerini okumuş üst düzey bir entelektüelidir.” ifadelerini kullandı.
‘YUNUS EMRE ÜÇ TİP İNSANA SESLENDİ’
Yıldırım, Bilgin’e röportajında Yunus Emre’nin toplumsal öğretilerini de şöyle açıklamıştı:
“Yunus Emre Risâletü’n-Nushiyye’de üç tip insana seslenir.
Birinci gruptakiler, yaşamı, temel ihtiyaçlar ve istekler doğrultusunda algılayanlar.
İkinci gruptakiler, maddi yaşamın üstünde manevi bir yaşam olduğunu kavrayanlardır. İyilik, yardımlaşma, paylaşma, sevme, doğruluk gibi erdemlerle daha iyi insan olacağını bilirler.
Üçüncü gruptakiler, üst bir vizyon ile ömrünü nitelikli yaşayanlardır. Bunlar zevklerinin ve isteklerinin peşinden koşmazlar. Tersine ruhlarını tatmin edecek bir yaşama bağlıdırlar. Ruhun tatmini huzur ve mutlulukla olmaktadır. Huzur ve mutlulukla gelecek doyum ise estetik düzeyde sanatsal ve kültürel etkinliklerde gizlidir.”