17 Ağustos Medyanın Halleri
17 Ağustos Medyanın Halleri... Köşe yazarlarının gündemi ne? Gazetelerde neler var? Köşe yazılarında öne çıkanlar neler?
TİLKİ KÜMESE MÜDÜR OLURSA
ERAY GÜÇLÜER - AKŞAM
SERMAYENİN EĞİTİME MÜDAHALE ÇABASI
Geçtiğimiz hafta Güler Sabancı'nın Milli Eğitim Bakanı Sayın Yusuf TEKİN'i telefonla arayıp yeni hazırlanan Milli Eğitim müfredatının bu yıl değil de bir yıl sonra uygulanması talebinde bulunması oldukça yadırganması gereken bir durum. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Milli Eğitim politikalarını belirleyen ve uygulayan Sabancı Holding değil, Türkiye'nin Milli Eğitim Bakanlığı'dır.
Bu konudaki yetki ve sorumluluk da Güler Sabancı'da değil, Milli Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin'dedir. Yani birileri Sabancı Holding'e yatırımlarını bir yıl ertelemesi talebinde bulunsa sermaye sahipleri ne düşünürlerdi acaba? Ayrıca biri özel şirket diğeri devlet. Herkes işine baksın.
‘ALTI OK’ NASIL SEMBOL YAPILDI
IŞIK KANSU - CUMHURİYET
Özgür Özel’in, Kadın Kolları Kurultayı’nda tartışmalara neden olan altı ok ile ilgili sözleri üzerine amblemin nasıl ve kim tarafından, hangi esinlerle çizildiğinin gündeme gelmesi üzerine Cumhuriyet, o dönemde Halkevleri ve CHP içinde konuya ilişkin çalışmalara doğrudan katılmış olan Mahmut Akok’un el yazılı anılarına ulaştı.
Çizgili bir deftere yazılmış olan anılarda, Mahmut Akok, o dönemde CHP’nin altı okunu çizme görevinin kendisine verildiğine değiniyor. Kendisini oğlu gibi sevdiğini aktardığı Recep Peker’den Cumhuriyet’in 10. yıl kutlama törenlerinden öncesinde parti amblemini çizme görevi aldığını belirterek şöyle diyor:
“Parti sembolünün (ambleminin) şekillendirilmesinde, parti programlarından anayasaya (Türk Teşkilatı Esasiye Kanunu) aktarılan altı umdenin ifadelen-dirilmesi istenmekte idi.
Ben de emri alarak, düşünce ve buluşlarımı hazırlayarak yakın zamanda getirebileceğimi söyledim. Ben bir kaç düşünce arasında, Ankara Kalesi arkasından doğmakta olan bir güneşin altı hüzmesiyle bir ifade şeklini Recep Bey’in önüne sürdüm.
Bir yanda kale, bir yanda çeşitli uzunlukta altı hüzme (ışık açılışı).
Bu teklifteki kırmızı zemin üzerindeki beyaz renkteki hüzmeler Recep Beyefendi’ye bir oklar silsilesinin atılışını hatırlattı. Bana dönerek dedi ki, ‘Yalnız Ankara değil, bütün yurt bu atılımlara iştiyaklıdır. Işık ve hüzmeler kadar Türk’ün tarihinde alınacak oklarla bu atılımları ifadeleyebi-liriz.’ Bu yolda çalışarak dekoratif bir amblem getir-mekli-ğimi ve bu bulu-şun rozet, bayrak ve arma olabilecek şekilde dekore edilmesini istedi.
Ertesi günlerde art arda birçok düşünce ve buluşlarımı arz ettim. Altı okla ifadelendirmenin uygunluğu üzerinde karara vardık.”