17 Mart Medyanın Halleri

İYİ PARTİ SEÇİMDE NE YAPACAK CUMHUR İTTİFAKI GENİŞLEYECEK Mİ?

ABDÜLKADİR SELVİ / HÜRRİYET

Seçimlerde İYİ Parti sahada nasıl çalışacak, merak ediyorum. Meral Akşener, “Bugün, ittifakımız daha güçlü, kardeşliğimiz daha sağlamdır” dedi. Ama buna kendisinin de inandığını zannetmiyorum. Akşener’in, “Cumhurbaşkanı Yardımcıları, Sayın İmamoğlu ve Sayın Yavaş ile birlikte, Türkiye’nin, 13’üncü Cumhurbaşkanı, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olacaktır” sözleri 6’lı Masa’da farklı algılandı.

MASA’DA OPERASYON YAPILDI

Konuştuğum bir yetkili, “Meral Akşener, bir artı iki formülüne ikna olmuştu. Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı adayı, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş cumhurbaşkanı yardımcıları olacaktı. Ama masada 1 artı 5 artı 2’ye dönüştürüldü. Akşener kendisine ikinci kez operasyon yapıldığını düşünüyor. O nedenle diğer liderlerin ismini saymadı” dedi.

Peki bunun sahaya yansıması nasıl olacak?

İYİ Parti’nin cumhurbaşkanlığı seçimlerine asılmayacağı, partisinin oyunu artırmak için milletvekili seçimine yükleneceği söyleniyor. İYİ Parti oy oranını yükselterek Meclis’e güçlü bir şekilde girmek istiyor.

ABD GENELKURMAY BAŞKANI VE ROJAVA DEVRİMİ

MAHMUT ÖVÜR / SABAH

Emperyalist ABD'nin genelkurmay başkanı, Suriye'ye ya da HDP'lilerin deyimiyle "kanton devrimi" yapılan Rojava'ya tatil için mi geldi?

Yani Rojava, ABD'lilerin tatil için tercih ettikleri yeni turizm destinasyonu mu?

İşin böyle olmadığını aslında HDP de HDP'ye destek verenler de biliyor. Daha vahim olan, dünyaya ve mazlum halklara "Rojava devrimi" diye yutturulan kirli operasyonun bugün sadece emperyalist ABD'nin bir üssüne dönüşmesi. O üs numarasıyla Türkiye'deki çözüm süreci de heba edildi.

Bu utanç onlara yeter mi bilemem ama Suriye'deki süreci dikkatle izlemekte yarar var. ABD, oradaki varlığına yönelik bölgesel bir hareketi Türkiye'nin içine yöneltecek kirli bir hesap içinde. HDP'nin PKK'yla ilişkisini görmezden gelenler, yarın Suriye'de ABD ve ittifaklarına yönelik bir hareket olursa kimden yana tavır alır dersiniz?

Yeni Kobani tezgâhı sadece seçimleri değil bölgeyi de zehirler...

ERDOĞAN DÜŞMANLIĞI MI YOKSA TÜRKİYE’NİN BAĞIMSIZLIKÇI SİYASETİ Mİ?

SELÇUK TÜRKYILMAZ / YENİ ŞAFAK

Türkiye içeride ve yakın coğrafyasında yeni bir eksen anlayışına göre hareket etmektedir. Kuşkusuz bu yeni siyaset anlayışı ile meydana gelen değişimler hakkında mütekâmil bir analiz yapmak kolay değil. Üstelik bu yeni siyasetin hayata geçirilmesi bakımından geride kalan zaman çok da uzun sayılmaz. Buna rağmen Batı Avrupa ülkelerinin eski müstemlekelerinde veya ABD emperyalizminin hükümferma olduğu sahalarda Batı karşıtlığının yükselişi ile Türkiye arasında ilişki kurulduğu da malumdur. Aynı şekilde Türk Devletleri Teşkilatı gibi gelecek vadeden birtakım yeni yapıların ortaya çıkmasının, Batı ekseni açısından bir tehdit olarak görüldüğü de açıktır. Antony Blinken’ın Orta Asya gezisiyle ABD’nin öfkesi açıkça dışa vuruldu. Blinken’ın Türk devletlerini ABD tarafında yer almaya zorladığı yönündeki haberler bu öfkeyi yansıtmaktadır. Nitekim Özbekistan Devlet Bakanı Şevket Mirziyayef, Blinken’in Orta Asya gezisinden hemen sonra Türkiye’ye geliyor. ABD ve Avrupa eski gücünü kaybetmekte ve Türkiye de yeni bir dünyanın kurulması sürecinde aktif tutum takınmaktadır. Türkiye açısından konu bundan ibarettir.

Türkiye’nin ABD ve Batı ekseninden çıkma ve bağımsızlıkçı siyaset anlayışını hayata geçirme yönündeki çabalarını demokrasi ve otokrasi karşıtlığı ile izah eden Millet İttifakı üyelerinin Tayyip Erdoğan düşmanlığı ile gözünün döndüğünü söylemek siyaseti hafife almak olur. Türkiye’nin mevcut siyasetini bir kenara bırakarak bağımlılık ilişkilerine dönmek istiyorlar ve Erdoğan düşmanlığını da bahane olarak kullanıyorlar.