18 Şubat Medyanın Halleri
Hazırlayan: Ercan Dolapçı
YURTLAR DEPREMZEDEYE YUVA OLDU
ABDÜLKADİR SELVİ / HÜRRİYET
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu ile Ankara’da Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nin yurtlarına yerleştirilen depremzedeleri ziyaret ettik. (…)
Depremzedelere veda ediyoruz. Ama aklımızda birçok soru var. Onları da Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu’na yöneltiyoruz.
- Şu ana kadar yurtlara ne kadar depremzede yerleştirildi?
Türkiye genelinde 200 binden fazla vatandaş tesislerimize yerleştirildi. Bunlar yurtlar, gençlik merkezleri, gençlik kampları ve spor tesisleri. Özellikle de spor salonları çok büyük bir kitleyi barındırıyor. Şu an itibarıyla yurtlarda 100 bin bandındayız.
- Kapasiteniz ne kadar? Yurtlara daha ne kadar depremzede alabileceksiniz?
KASAPOĞLU- Bizim total kapasitemiz 850 bin. Ama yurtlarda kalan öğrencilerimiz var. Ailesi deprem bölgesinde olan öğrencilerin kalma talepleri varsa onlar kalacak. Staj yapan öğrenciler, çalışan öğrenciler, üniversitede olması zaruri olan öğrencilerle durumu dengeleyeceğiz. Önceliğimiz boş kapasitelerin değerlendirilmesi, sonra kendiliğine göre bir planlama yapacağız.
- Öğrencilerden kalmak ihtiyacı olanlar yurtlarda kalabilecekler mi?
Tabii ki. Onları hiçbir şekilde mağdur etmeyeceğiz. O yüzden planlamayı boş yerlere göre gerçekleştiriyoruz.
- Yurtlara yerleştirdikleriniz ne kadar kalabilecek?
AFAD’ın, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yeni planlamaları var. Kalıcı konut çalışmaları, çadırkent, konteynır kent kurma çalışmaları var. Onlarla eşgüdümlü gideceğiz.
- Yurtta barındırılan depremzedelere ne tür hizmetler veriliyor?
KASAPOĞLU- Başta üç öğün sıcak yemek ve içecek veriliyor. Çocuklar için özel takviye çalışmaları, sosyo-psikolojik destek sağlanıyor. Sağlık hizmetleri veriliyor. Berber var. Bununla birlikte eğitime yönelik çalışmalara da başlıyoruz. Bir hayat alanı olarak ne gerekiyorsa onları karşılamak için çalışacağız.
5. KOL, DEZENFORMASYON VE KILIÇDAROĞLU
KURTULUŞ TAYİZ / AKŞAM
Bu sefer, 10 şehir ve 13 milyon insanın etkilendiği dünyanın gördüğü en büyük kara depremlerinden birini yaşamamıza rağmen, belki de ilk kez "dezenformasyon" çabalarında başarılı olamadılar. Depremi fırsata çevirip Türkiye'yi kaosa sürükleyemediler. Depremden bir darbe çıkaramadılar.
Bunda Türkiye'nin yakaladığı gelişmişlik düzeyinin şüphesiz öncelikli payı var. Türk milleti, yıllarca ülkede at koşturan 5. kolcuları yakından tanıyor artık. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a olan güven ise son derece yüksek. Devletin başında Erdoğan'ın olması çok büyük bir avantaj.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, depremde süratle koordine olarak, tarihin en büyük kurtarma operasyonunu yürüterek başarılı bir sınav verdi. İletişim Başkanlığı'nın da deprem saatinden itibaren görevinin başında olması, kesintisiz bir şekilde dezenformasyonla mücadele etmesi takdire değerdir.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da seviyesiz bir şekilde İletişim Başkanı Fahrettin Altun'u hedef alması boşuna değil. Kaos ve kriz üretemedikleri için, dezenformasyona geçit vermediği için Fahrettin Altun'a kızgınlar. Oysa kamuoyu her şeyin farkında. CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun depremi fırsata çevirerek kaos çıkarma ve kriz peşinde koştuğunu herkes gördü. Bu gerçeği millet asla unutmaz.
ENKAZ ALTINDA YALANLA SAVAŞMAK
YAHYA BOSTAN / YENİ ŞAFAK
Bu afette binlerce insanımız enkaz altında, binlercesi de arama-kurtarma çalışmalarında mücadele verdi. Vatandaşlarımız bölgede sadece depremin getirdiği zorluklarla ya da soğukla boğuşmadılar. Sosyal medyada ve sokakta dolaşıma giren dezenformasyonla da savaşmak zorunda kaldılar.
Bu afetin ilk gününden beri Anadolu Ajansı Teyit Hattı’nın tecrübeli editör ve muhabirleriyle birlikte çalışıyorum. Bu birim sosyal medyada yayılan yalan, yanlış bilgileri, dezenformasyon barındıran içerikleri tarıyor ve doğruluğunu teyit ediyor. Orada saptanan dezenformasyonun devasalığı ve sonuçları karşısında sadece şunu söyleyebilirim: Bilgi kirliliği ve dezenformasyon insanımızın hayatını yakın tarihte belki de ilk kez, bu kadar çok ve doğrudan etkiledi.
Yayılan yanlış bilgi nedeniyle bazı depremzedeler yağmacı zannedilerek darp edildi örneğin. Kötü niyetli kişilerin yaydığı “Falanca adresteki enkazda insanlar var” şeklindeki paylaşımlar arama-kurtarma ekiplerini yanlış adreslere yönlendirdi.
Kamuoyuna yansımadı ancak Adıyaman’da WhatsApp gruplarında dolaşıma sokulan bir dedikodu şehirde panik yarattı. Bölgeden resmi bir kaynağım “Adıyaman’da ilaçlama yapılacak, herkes zehirlenecek” iddiası yüzünden bazı insanların paniğe kapıldığını, ailelerini alıp şehri terke etmeye çalıştığını söyledi.
11 İLİMİZ 'BURADA'
UĞUR TENEKECİOĞLU / TÜRKGÜN
Biz ‘TÜRK’üz...Birimizin tırnağına bir şey olsa hemen bir araya geliriz. Bir bütün oluruz, hep birlikte ayağa kalkarız. Bağrımıza taş basar, yaralarımızı el birliği ile tedavi ederiz.
Futbolda da böyle...
Dün örneğini gördük. Federasyon Başkanı, 4 büyük kulübün başkanları ve diğerleri. Herkes bir arada. Tribünlerde tüm renkler siyah ama yüreklerde AY-YILDIZ...Taraftarlar hep bir ağızdan depremi yaşayan illerimizin plakalarına gelindiğinde, gırtlakları patlayana kadar bağırdılar.
“01 Adana, 02 Adıyaman, 21 Diyarbakır, 23 Elazığ, 27 Gaziantep, 31 Hatay, 44 Malatya, 46 Kahraman Maraş, 63 Şanlı Urfa, 79 Kilis, 80 Osmaniye...”
“BURDAAAA...”
İşte Türk’ün gücü bu, tüm dünya bunu bir kez daha gördü. Trabzonspor da aslanlar gibi sahadaydı, dün. Ciğerleri yanmasına, acıları taze olmasına rağmen, görevlerini yaptılar. Yerli, yabancı tüm futbolcular sahaya yüreklerini koydular, Basel karşısında. Ve aldıkları galibiyeti deprem acısı çeken Türkiye’ye armağan ettiler.
Alkışlar Trabzonspor’a, alkışlar Türkiye’ye.