Yandex
14 Nisan 2025 Pazartesi
İstanbul 12°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

18 yaş altına sosyal medya, 12 yaş altına ekran kısıtlansın

Psikiyatri Uzmanı Dr. Ali Emre Şevik, sosyal medya ve internetteki hatalı içeriklerin bireyin yanı sıra ailenin de algı ve yargılarını bozduğuna dikkat çekti. ‘Kontrolsüz bir yapıyla sağlıklı bir yapının inşa edilemeyecek oluşu devlet aygıtının bilinçli müdahalesini zorunlu kılıyor.’ dedi

18 yaş altına sosyal medya 12 yaş altına ekran kısıtlansın

Dijitalleşmeyle çocuklar arasında kullanımı artan cep telefonu ve bilgisayar, ekran bağımlılığının, sanal kumarın, oyun bağımlılığının yanı sıra özellikle okul çağındaki çocuklara yönelik akran zorbalığının ve istenmeyen içeriklere maruz kalmanın nesnesi haline geldi. Çocukların akıl sağlığını etkileme boyutunda önem kazanan bu durum, dijital ekran ve sosyal medya yasaklarını gündeme getirdi.

18 yaş altına sosyal medya, 12 yaş altına ekran kısıtlansın - Resim : 1

BAŞLAMA YAŞI 8’E İNDİ

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2024 verilerine göre 6-15 yaş grubundaki çocukların internet kullanım oranı yüzde 91,3. 2021’de bu oran yüzde 82,7 idi. Çocukların yüzde 76,1’i cep telefonu veya akıllı telefon kullanıyor, yüzde 63,8’i kişisel bir akıllı telefona sahip. Aynı yaş grubundaki çocukların yüzde 66,1’i sosyal medya kullanıyor. 6-10 yaş grubundaki çocukların yüzde 53,5’i, 11-15 yaş grubundakilerin yüzde 79’u sosyal medya kullanıyor. 7-18 yaş arası çocuklar, mobil uygulamaları günde ortalama 4,5 saat kullanıyor. Türkiye’de internet ve akıllı telefon kullanımına başlama yaşının 8’e indiğini de belirtelim.

YENİDEN YAPILANMAYA İHTİYAÇ VAR

Doktor Öğretim Üyesi Ali Emre Şevik, “Sosyal medya ve internetteki hatalı içeriklerin bireyin ve ailenin algı ve yargılarını bozduğunu düşünüyorum. Ülkemizde bu yıkıma ve sonrasında bir yeniden yapılanmaya olan ihtiyaç daha fazla, ancak kontrolsüz bir yapıyla sağlıklı bir yapının inşaa edilemeyecek oluşu devlet aygıtının bilinçli müdahalesini zorunlu kılıyor.” dedi.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi, Dahili Tıp Bilimleri, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Psikiyatrist Şevik, diğer ülke uygulamalarına da dikkat çekerek 12 yaş altına ekran kullanımının, 18 yaş altına sosyal medya kullanımının kısıtlanması gerektiğini söyledi:

“Avusturya ve Avusturalya 16 yaş altına sosyal medya kullanımını yasaklamış durumda. Avusturya’nın kararı yeni. Fransa 18 yaş altına yasaklamayı düşünüyor. Bu noktada toplum için çözümün yasaklamayla bir yere kadar olası olduğunu ancak yaş aralığı açısından bile tartışmaların global ölçekte sürdüğünü belirtmeliyim. Yeditepe Üniversitesi 13 yaş altı çocuklar demiş mesela. Benim bakışım 12 yaş altına ekran kullanımının kısıtlanması, 18 yaş altına sosyal medya kullanımının kısıtlanması.”

YAPAY ZEKÂ İLE ‘ŞEKİLLENDİRİLEBİLİR’

Çocukların, yasakları özellikle ebeveyn kimliğini gizlice kullanarak kırdığı biliniyor. Psikiyatr Dr. Şevik, bu noktada ‘şekillendirme’ önerdi:

“Yasak olduğunda bu kısıtlamayı aşmaya çalışan bir grup olur ve kısıtlama; o alanı daha çekici hale getirir. Fikir olarak başka bir yerde duymadım ama bunun ‘Yapay Zekâ’ ile sağlanabileceğini düşünüyorum. Ekrana bakan kişinin yaşına göre tablet-telefon sosyal medya ve internet erişimini şekillendirecek. Burada kısıtlama demek şart değil, şekillendirilecek! diyebiliriz. Bu teknolojik olarak mümkün.”

DEVLET TİCARİ FİRMALARLA ANLAŞMA YAPABİLİR

Sorunun boyutu, önlemin de çok yönlü olmasını gerektiriyor. Ali Emre Şevik, devletin hem sektörde faaliyet gösteren firmalarla hem ailelerle çalışmalar yürütülmesi gerektiğini vurguladı:

“Düzenleyici görevi olan devlet ile ticari firma olan yapılar arasında farklı yaş gruplarını korumaya dönük anlaşmalar yapılabilir. Bu son iki fikir birlikte uygulanırsa internet ve sosyal medya toplumsal farkındalığı arttıran, doğru bilgi ve davranış kalıplarının aktarılabildiği bir yapıya dönüşebilir.”

TEMEL MÜDAHALE AİLEDE OLABİLİR

Temel müdahalenin ailede olabileceğini belirten Şevik, şöyle sürdürdü:

“Toplum olarak çocuklara sınır koymada zorlanan bir yapımız var. Sınır koymak anne ve babanın işbirliği içinde uyumlu çalışmasını gerektiren bir konu, anne-baba arasındaki diyaloğun azalması sorunlu çoçukların sayısını artırarak, geleceğin sağlıklı diyalog kuramayan ebeveyn adaylarının oluşmasına neden olan bir kısır döngüye yol açıyor gibi görünüyor. Burada bireysel örneklerden hareket etmek doğru değil. Sorunun temelinde ebeveynler arası ilişkinin, diyaloğun sağlıklı olmaması, çocuk ebeveyn ilişkisinin de bu nedenle sağlıklı olmaması var. Toplumun her yaş grubu için kendi hemcinsleri ile etkileşecekleri, ailelerin ailelerle etkileşebilecekleri çatı yapılara ihtiyaç var. Bu ancak üst düzenlemeyle, planlama ile sağlanabilir.

AİLENİN DE ALGILARINI YARGILARINI BOZUYOR

“Sosyal medya ve internetteki hatalı içeriklerin bireyin ve ailenin de algı ve yargılarını bozduğunu düşünüyorum. Ülkemizde bu yıkıma ve sonrasında bir yeniden yapılanmaya olan ihtiyaç daha fazla ancak kontrolsüz bir yapıyla sağlıklı bir yapının inşaa edilemeyecek oluşu devlet aygıtının bilinçli müdahalesini zorunlu kılıyor. Örneğin okullarda yaşa uygun sağlıklı ve bilinçli cinsel farkındalık eğitimi verilmezse, internetin-sosyal medyanın kısıtlanması sorunları artırabilir.

“Sonuç olarak, doğrudan yasaklamanın işe yaramayacağı ve kompleks sosyal sonuçları olan böyle bir alanda, ailede başlayan bilinçli yaklaşımın, devletin uygun bilgilendirme, kontrol ve yönlendirmeleri ile desteklenmesinin toplum ruh sağlığının korunması, sosyal yapının desteklenmesi için yakın gelecekte bir zaruret halini alabileceğini söyleyebiliriz.”

Sosyal medya
Yorumlar (9 yorum) Yorum yapmak için tıklayınız
Yükleniyor...