19 Ekim Medyanın Halleri
SURİYE İLE İŞBİRLİĞİNE DİRENENLER, CANİ ABD’Yİ BÖLGEDEN KOVAMAZLAR
YASİN AKTAY - YENİŞAFAK
Taliban ise 20 yıllık ABD işgaline karşı direnişi esnasında hiçbir şekilde Esad’ın irtikap ettiği suçların hiçbirini irtikap etmiş değil. Kendi halkını katletmiş değil, kendi halkına karşı hava bombardımanı uygulayarak çoluk çocuğu topluca öldürmüş değil. Taliban ile Esad’ı denkleştirerek madem onunla görüştünüz o halde bununla da görüşün diye öne atılanların katil Esad’a gönüllü yardım ve yataklıktan başka nasıl bir amaçları olabilir? Doğrusu böyle bir caninin kendi aramızda yaşayan böyle işgüzar avukatları olması ülkemizi de içinde yaşayan masum insanları da ciddi anlamda tedirgin etmeli.
‘SİYASİ CİNAYETLERLE KOLTUKLARA OTURANLAR KENDİLERİ İÇİN AYNI KAYGIYA DÜŞÜYORLAR’
HÜSEYİN LİKOĞLU - YENİŞAFAK
Kemal Kılıçdaroğlu bir siyasi cinayetin neticesinde CHP’ye genel başkan olmuştur. O cinayeti işleyenler daha sonra MHP’yi ele geçirmek için de başka siyasi cinayetlere imza atmışlardı. Ama MHP’de istediklerini elde edemediler. Meral Akşener’in MHP’yi ele geçirmek istemesi de bir siyasi cinayet teşebbüsüydü. Meral Akşener’in yeni parti kurması da bu siyasi cinayetin neticesidir. Türk siyasetinde siyasi cinayetler neticesinde var olan Kılıçdaroğlu ve dostları şimdi kendileri adına bir siyasi cinayet korkusu içinde girmiş durumdalar. Kusura bakmayın ama bir siyasi cinayet neticesinde sizlere o koltukları ikram edenler, bir gün yeni bir siyasi cinayet neticesinde o koltukları sizden geri alır. En başta razı olmayacaktınız bu siyasi cinayetlere.
İMAMOĞLU EKİBİ: ADAY GÖSTERMEZLERSE 100 BİN İMZA İLE ADAY OLURUZ
ŞEBNEM BURSALI - SABAH
29 Eylül'de İstanbul'daki Tarım Zirvesi öncesinde bu zirveye katılacak tüm CHP'li Belediye Başkanlarına bir gün erken gelmeleri davetini yapan ve gelen bütün CHP'li Başkanlara iki buçuk yıl içinde neler yaptığını anlatan tanıtımlar düzenleyen İmamoğlu'nun bu tavrı bir ay önce de rahatsızlık yaratmıştı. Sadece Genel Merkez yönetimi değil, başkanlar da İmamoğlu'nun bir Belediye Başkanı gibi değil, Genel Başkan ve Cumhurbaşkanı adayı olarak bu çalışmaları gerçekleştirdiği yorumunu yaptılar. Ve; aynı toplantıda İmamoğlu'nun ekibi gelen başkanlara ve ekiplerine "Eğer CHP Cumhurbaşkanı adayı olarak ilan etmezse 100 bin imza toplayıp aday olacağız" mesajı da açık açık verilmişti. Bir aydır fısıltıyla konuşulan bu konu, İmamoğlu'nun Genel Merkez'in 'gitme' talimatına rağmen yaptığı Elazığ ve Diyarbakır gezisi ve mesajlarının ardından artık iyice su yüzüne çıktı.
ABD YUNANİSTAN’A YATIRIMI SÜRDÜRECEK
ALİ ÇINAR - MİLLİYET
Özellikle Dedeağaç, Girit, Larisa ve Litohoro bölgelerinde ABD’nin askeri varlığını artırmasıyla, Yunanistan, Amerika’nın askeri lojistik merkezlerinden biri haline gelecek. ABD donanmasının, bu sayede boğazları kullanmadan, Bulgaristan ve Romanya’ya rahatça gidebileceğini söyleyebiliriz. Deyim yerindeyse, ABD, belli konularda dolaylı olarak Türkiye’ye ihtiyacı olmayacağı mesajını veriyor.
***
Öte yandan yenilenen anlaşmanın detaylarına baktığımızda, ABD’nin Yunan askeri üslerine de erişim hakkına sahip olacağı, Amerikan güçlerinin Yunanistan’da tatbikat yapacağı bölgelerin genişletileceği açıkça belirtilmiş. Tabii ki NATO’nun 2. en büyük ordusu Türkiye ile Yunan ordusunu mukayese etmek komik olabilir ancak son dönemde Atina’nın bazı NATO müttefiklerini arkasına alarak büyük yatırımlar yapması dikkat çekici.
‘SİYASETÇİ VE GAZETECİLER HDP’NİN KAPISINDA SIRAYA GİRDİLER’
GÜRKAN HACIR - KORKUSUZ
Çünkü Avcıoğlu da bir grup aydınımız gibi bambaşka saiklerle meseleye yaklaşmışlardı. Kültürel haklarının verilmesi, kendi dillerini konuşabilmeleri gibi özgürlükçü taleplerle bakmışlardı konuya. Bugünkü terör dalgasını… Ve ABD’nin aparatı olan bir siyasi hareketi elbette akıllarına getirmemişlerdi. Bırakın kanlı terör örgütü PKK’yı… 6.5 milyon oy alan HDP’yi ele alalım. Mesela… Sol bir aydın olarak Doğan Avcıoğlu yaşasaydı HDP’ye nasıl bakardı? “Ermeni soykırımı vardır” iftirasına ne tepki verirdi? Kıbrıs meselesinde, Yunanistan’la yaşadığımız sorunlarda hep karşı tezleri savunan HDP’ye ne derdi mesela?
Eminim Doğan Bey bütün bunların karşısında dururdu. Tıpkı Uğur Mumcu gibi… Tıpkı Ahmet Taner Kışlalı gibi… Sol aydınlarımız solculuğun gereği olarak Kürtlerin dillerini ve kültürel haklarını elde etmeleri için önemli bir çıkış yapmışlardı. Ama bu masum taleplerin zamanla emperyalizm güdümünde bir terör dalgasına döneceğini…*** O köprünün altından çok sular aktı. Masum ve doğal bir hak talebi yerini kanlı ve bölücü bir ayaklanmaya bıraktı. Artık herkes taleplerin dil ve kültürden ibaret olmadığını gelip anayasaya dayandığını görüyor… Ama… Sandık şehvetine kapılan siyasetçisinden… Ekran şöhretine kapılan gazetecisine kadar… HDP’nin kapısında sıraya girdiler… Ya bilgisizlikten diyeceğim… Ya da art niyetten… Artık siz karar verin… Mahçup açılımcılar… Popülist mavracılar… Hepsi HDP salonuna girmek için kapıya yığıldılar… Ama salondaki dostlarınıza göz kulak olun derim… Siz konuşma yaparken sigara içmeye çıkmasınlar…