19 Mayıs ne anlama geliyor?
Bugün Türk milleti için 19 Mayıs, Bağımsızlık Bayramı’nın kutlandığı gündür. Ancak bugün, sadece bağımsızlık için ayağa kalktığımız gün değildir
Bugün, Atatürk’ün Anayasa'ya da koyarak bize pusula gibi yol tayin edecek olan 6 Ok’ta ifade ettiği ilkelerle; bağımsızlıkla birlikte, sadelik, kanaatkârlık, millet için çalışmayı ve yaşamayı öngören, almadan veren ve hatta bu millete karşılıksız canını her gün armağan eden bir nesil yetiştirme, fedakârlık ruhunu bütün milletin derinliklerine ve vatan sathına yayarak pekiştirme, Türk milli devletini ve Türk milletini, hangi koşulda olursak olalım göz bebeği gibi koruma ve yükseltme, “Her şey vatan için” diyenleri çoğaltma mücadelesinin de başladığı gündür.
HANGİ KOŞULLARDA MÜCADELEYE BAŞLADIK?
Emperyalizmin tarih sahnesine çıktığı, insanlığın ve milletleşme sürecinin içine giren toplumları zapturap altına almaya, ayağına prangalar, ellerine zincirler ve boynuna boyunduruklar geçirmeye başladığı bir dönemde Türk milleti, emperyalizmin karşısına 19 Mayıs’ta Mustafa Kemal önderliğinde ve öncü bir rol oynayarak çıktı.
19 Mayıs, sadece kendi milletimizi, Türk milletini kurtarmak, özgür ve bağımsız kalmak için değil, mazlumlar dünyasının bir parçası ve mazlum milletlerin öncüsü olarak, insanlık tarihinin bu aşamasında öncü rol oynayarak, ezen emperyalist sisteme karşı dizleri titremeden dik durarak, dünyanın geleceğini öngören Atatürk, hangi amaç ve kimler için Türk Milleti’nin ayağa kalktığını ifade eder: “Şimdi günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan, bütün doğu milletlerinin uyanışlarını öyle görüyorum. Bağımsızlık ve hürriyetlerine kavuşacak daha pek çok kardeş milletler vardır. Bu milletler bütün güçlüklere, bütün engellere rağmen, her şeyi yenecekler ve kendilerini bekleyen güzel geleceğe kavuşacaklardır. Sömürgecilik ve emperyalizm yeryüzünde yok olacak ve yerlerine, milletlerarası hiçbir renk, din, ırk farkı gözetmeyen yeni bir ahenk ve işbirliği çağı gelecektir.”
Atatürk’ün ve 19 Mayıs’ın anlamı burada yatmaktadır: “Milletlerarası hiçbir renk, din, ırk farkı gözetmeyen yeni bir ahenk ve işbirliği çağı.”
Atatürk ve Türk Milleti, bu hedef için “sömürgecilik ve emperyalizm” karşısında ayağa kalktı, bağımsızlık mücadelelerinin ateşini yaktı.
Atatürk, Türk milleti’nin tek başına sömürgecilik ve emperyalizm karşısında tek başına yaşama ve Türkiye Cumhuriyeti’ni yaşatma imkânı olmadığını biliyordu.
BUGÜN DE DURUM AYNI
Türk bağımsızlığının bekası için behemehâl “sömürgecilik ve emperyalizm”in yeryüzünde yok olması gerekmektedir.
İşte bu nedenle, içinde yaşadığımız günlerde arkasında emperyalist ABD’nin askeri, ekonomik, siyasi desteğinin ve kara propaganda araçlarının bulunduğu İsrail’in saldırısı altında olan Filistin devletine ve halkına karşı aldığımız tutum, bizim Atatürk’ün bu amacına ne kadar yakın ya da uzak olduğumuzu gösterecektir.
19 MAYIS 1919’dan bu yana bugün de 19 Mayıs, dünyanın bütün mazlum milletlerine ve elbette Filistin’e elimizden gelen her olanağı kullanarak, milli devletlerini kurup emperyalizme, Siyonizm’e karşı özgür, başı dik ve bağımsız yaşamalarını, üretmelerini, kendi ayakları üzerinde durmalarını sağlamak için her türlü desteği vereceğimize dair yemin ettiğimiz gündür.
19 Mayıs AYNI ZAMANDA
insanlık günüdür!
Bugün 19 Mayıs, sadece milletlerin de değil, bir bütün olarak insanlığın “milletlerarası hiçbir renk, din, ırk farkı gözetmeyen yeni bir ahenk ve işbirliği çağı”na ulaşmak için, öncelikle milletlerarası eşitsizliğin sona erdirilmesi, her türlü boyunduruktan zincirlerini kopararak özgürlüğe doğru büyük insanlık yürüyüşünün başladığı gündür!
İnsanlığın huzur içinde, “Türk milleti, bugün öncelikle büyük zorbalık karşısında direnen Filistin için, bütün mazlumlar dünyası için, bütün mazlumlar dünyası, Türk Milleti için, birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için, “Bir ağaç gibi tek ve hür/Ve bir orman gibi kardeşçesine!” yaşamak için ayağa kalktığımız gündür!
19 Mayıs, artık her gündür! Esas olan da budur!