25 Aralık 2024 Çarşamba
İstanbul 12°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

19 Ocak Medyanın Halleri

İşte günün öne çıkan köşe yazıları...

19 Ocak Medyanın Halleri

EMEKLİLER İNTİBAK YASASI DA İSTİYOR

Deniz Sipahi - Hürriyet

Emekli aylıkları arasında bir dengesizlik var. Özellikle eski emekliler bir intibak yasası bekliyor. Çünkü aylıklarda aralığın çok açıldığını söylüyorlar. Geçmişin yasalarıyla; aynı şartlarda, tavandan ve çok daha uzun süre prim ödeyenlerle bugünkü şartlarla emekli olanlar arasındaki farkı devletin mutlaka kapatması gerekir. Bana gelen çok sayıda mesajdan bunu anlıyorum. Ve emeklilerimizi çok haklı buluyorum.

‘CHP’NİN HASTALIKLARI’

Mahmut Övür - Sabah

CHP'de başta İstanbul'un "kupon" belediyeleri olmak üzere ister büyükşehir ister il veya ilçe olsun her aday ataması kavgayla sonlanıyor. İsyan ve itiraz edenlerin, istifa edenlerin, hatta kırılanların haddi hesabı yok. Geçmişte sağ veya sol sosyal demokrat eksenler veya "mülkiye cuntası" gibi hizipler vardı ama bugün öyle bir parti için farklı siyasi yapı da yok. Buna rağmen kavga gürültü bitmiyor. CHP'nin bu makûs talihini ne dün "Anadolu solu" kurtarabildi ne de bugün post truth "değişim" çağrıları yapan Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu ikilisinin kurtaracağına dair bir işaret var. Siyasi aktöründen aydın ve entelektüeline hiç kimse de bu tarihsel çıkmazı sorgulamıyor.

PKK/YPG YAZILIR ABD DİYE OKUNUR

Tunca Bengin - Milliyet

ABD’nin Kuzey Irak’ta oluşturmaya çalıştığı Kürt devletinin Türkiye’nin zararına olduğunu söyleyen dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis’in helikopteri Selahattin kenti yakınlarında Amerikan savaş uçakları tarafından taciz edildi ve inişe zorlandı. Bitlis Paşa Türkiye’nin Kuzey Iraklı Kürt liderlerle başlattığı görüşmeler için o bölgede bulunmaktaydı. (17 Aralık 1992) Bir yıl sonra 17 Şubat 1993’te de Ankara Güvercinlik’ten havalandıktan kısa süre sonra Orgeneral Eşref Bitlis’in içinde bulunduğu askeri uçak düştü, Org. Bitlis şehit oldu. Bugünlerin gelişi 30 yıl öncesinden belliydi yani...Hatta şimdilerde sıkça dillendirilen “Türk askeri ile ABD askeri karşı karşıya gelir mi?” tartışması o günlerde neredeyse gerçekleşecekti. Nasılını 1991-1995 yılları arası Diyarbakır Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı görevinde bulunan merhum Orgeneral Necati Özgen bana şöyle anlatmıştı (09.03.2018 tarihli yazımız): Özetle; bu saldırılar terör örgütünün kendi inisiyatifiyle yaptığı, yapabileceği bir iş değil. Kalleşin kimliği de daha en baştan beri açık ve net. Bölücü terör örgütü PKK ya da YPG/PYD veya SDG olarak yazılır ama ABD diye okunur...

DEMLİKÇİLER

Coşkun Başbuğ - Star

Son zamanlarda hakkında çok konuşulan bir parti var. DEM. Siyaset dünyasında en çok adı geçen, hakkında en çok tartışılan parti şüphesiz bu parti. Siz parti dediğime bakmayın çünkü bu yapı düpedüz terör örgütü. Parti demekle parti olunsaydı PKK aklanırdı. Malum PKK'nın açılımı "Partiya Karkerên Kurdistane" yani Kürdistan İşçi Partisi. Şimdi içinde parti kelimesi var diye, eli kanlı bu aşağılık örgüt parti mi oldu? Peki bu partiyi bu kadar çok dillendiren, partinin bu derece konuşulmasını sağlayan bir yerde, onu reklamını yaparak legalleştiren kim ya da kimler? Anahtar Soru... Bu soruya verilecek cevapta iki kurum öne çıkıyor. Bu iki kurum bu işin müsebbibi. Bu kurumlar hangileridir hemen açıklayalım. CHP ve Anayasa Mahkemesi. Parti görünümlü bu terör yapısının bu noktalara gelmesinde her iki kurumun da ağır vebali var.

Son Dakika Haberleri