‘1923 Kıbrıs Türklerine ilham oldu’
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye’de Cumhuriyet devriminin Kıbrıs Türklerine ilham olduğunu söyledi. Özel Temsilcisi Ergün Olgun da, 20 Temmuz Barış Harekatıyla Sevilla haritasının çöpe atıldığını vurguladı.
Anadolu Ajansı (AA) Cumhuriyet’in 100. yıl dönümü dolayısıyla dosya haberler hazırlıyor. Bugünkü dosyalarda 1923'te Türkiye Cumhuriyeti'nin ilan edilmesinin ardından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) için yürütülen çalışmalar ele alındı.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde verilen Kurtuluş Savaşı ve sonrasındaki devrimlerin Kıbrıs Türklerine bağımsızlık ve kendi devletlerini kurma yolunda ilham olduğunu belirtti. Tatar’ın Özel Temsilcisi Ergün Olgun da, Kıbrıslı Türkler olarak kendilerini Türkiye'nin bir parçası olarak gördüklerini söyledi.
TÜRKİYE’NİN DESTEĞİ
Cumhuriyet'in ilk yıllarından itibaren Türkiye'nin Kıbrıs Türkellerine destek verdiğini kaydeden Tatar, şu ifadeleri kullandı: “Türkiye 1923'ten itibaren Kıbrıs'tan hiç ilgisini kesmedi, hiçbir zaman Kıbrıs Türklerini yalnız bırakmadı. Bizler de gün gelecek yeni bir dönem başlayacak, yine Türkiye ile beraber olacağımız umudu ile yaşadık. Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kurucu ortağı olan Türkler, 1963'te devlet yönetiminden silah zoruyla atıldı. Kıbrıs Türk halkı 1974'e kadar 9 yıl boyunca direndi. Kıbrıs Türk halkı 1983'te KKTC ile kendi devletine kavuştu. Türkiye'nin desteği olmasa biz bu başarıları sağlayamazdık."
100. YIL KUTLU OLSUN
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100. yılının yarı sıra KKTC'nin kuruluşunun 15 Kasım'da 40 yılını ve 20 Temmuz'da Kıbrıs Barış Harekatı'nın (Mutlu Barış Harekatı) 50. yılını kutlayacaklarına dikkat çeken Tatar, "Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. kuruluş yıl dönümünün mutluluğunu yaşıyorum. Kıbrıs Türk halkı da bunun bahtiyarlığını yaşıyor. Bu vesile ile şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize şükran duygularımı iletiyorum. Cumhuriyet'imizin 100. yılı kutlu olsun." diye konuştu.
ÖLÜM KORKUSU OLMADAN ÖZGÜRCE YAŞAM
Kıbrıs Ada'sında 1974'te düzenlenen Kıbrıs Barış Harekatı'nın ardından Kıbrıs Türklerinin devlet ve altyapı kurma süreçleri başladı. Harekat öncesi Kıbrıs'ın yüzde 3'ünde yaşamaya zorlanan Türkler, harekatın ardından başkent Lefkoşa'nın bir bölümü de içinde olmak üzere Ada'nın yüzde 37'sinde etnik temizlik korkusu olmadan özgürce yaşama fırsatı buldu.
KİT’LER KURULDU
Kıbrıs Türklerinin üretim ekonomilerinin gelişmesi için Türkiye'nin destekleriyle 1974'te Kıbrıs Türk Petrolleri ve 1975'te Kıbrıs Türk Sanayi Holding İşletmeleri Ltd. Kamu İktisadi Teşebbüsü (KİT) olarak kuruldu. Barış Harekatı'ndan hemen sonra kurulan Kıbrıs Türk Hava Yolları, 1975'te sivil havacılık hizmetleri ve hava yolu taşımacılığı alanında faaliyetlere başladı.
Sivil uçuşlara 1975'te açılan Ercan Havalimanı ve Kıbrıs Barış Harekatı ile Türklerin eline geçen Gazimağusa Limanı, Kuzey Kıbrıs'ı dünyaya açılan kapılar oldu.
15 Kasım 1983'te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilan edildi.
AKDENİZ’DEN BORULARLA ADAYA SU GİDİYOR
Su sıkıntısı çekilen Ada'ya, "Türkiye'den KKTC'ye Su Temini Projesi" kapsamında Akdeniz'in altından geçirilen boru hattı ile 2015'ten itibaren su verildi. Ercan Havalimanı'nın yeni pisti ve terminal binası Türkiye'nin desteği ile yapılarak KKTC'ye Ada'nın en büyük havalimanı kazandırıldı.
OLGUN: MAVİ VATAN İÇİN KKTC ŞART
Ersin Tatar’ın Özel Temsilcisi Ergün Olgun da Doğu Akdeniz ve Mavi Vatan'ın var olması için Kıbrıs Türk Devleti'nin varlığının şart olduğunu kaydetti. Kıbrıs Barış Harekatı sayesinde (Doğu Akdeniz'de) bugünkü Mavi Vatan'dan söz edildiğini kaydeden Olgun, "20 Temmuz (Barış Harekatı) olmasa kesinlikle Sevilla haritasıyla karşı karşıya kalacaktık. 20 Temmuz, bu bölgenin siyasi coğrafyasını değiştiren, KKTC'nin temelini atan bir harekat olmuştur." dedi.
Olgun, 20 Temmuz harekatıyla KKTC'nin bir devlet olabilmesinin mümkün hale geldiğini belirterek şunları kaydetti:
‘İSTİKRARIN SEBEBİ BM DEĞİL TÜRKİYE’
"Kıbrıs'taki istikrar bakımından 20 Temmuz, iki değişime neden oldu; birincisi çatışma halindeki iki halkı birbirinden ayırma sonucunu doğurdu. Türkiye'nin müdahalesiyle Kıbrıslı Türklerin güven içinde yaşayabileceği bir toprak parçasının Türkiye tarafından güvenlik altına alınması ve Kıbrıslı Türklerin orada toplanması sonucunu beraberinde getirdi. Diğer unsur da Türkiye'nin buradaki caydırıcı gücünün varlığı. Kıbrıs'taki çatışmasızlığın nedeni, Türkiye'nin buradaki caydırıcı gücüdür. Rum tarafının yeni bir olay yaratmaya ve Kıbrıslı Türklere saldırı gibi bir imkanı yok çünkü karşısında caydırıcı bir güç var. Kıbrıs'ta şu anki istikrarın sebebi BM Barış Gücü değil, Türkiye'nin caydırıcılığıdır. Türkiye, Kıbrıs'a istikrar getirmiştir. Bunun bozulmaması için Türkiye'nin Kıbrıs'taki caydırıcı gücünün devam etmesi önemlidir, bu da (Zürih ve Londra) garanti antlaşmalarının devamıyla sağlanabilir."