23 Aralık 2024 Pazartesi
İstanbul 14°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

2 bin 300 yıllık bilmece çözüldü: Ölüler Kitabı'ndaki büyüler açığa çıktı

Mısır’da 2 bin 300 yıllık bir mumyanın sargısından alınan parçaların ABD ve Yeni Zelanda’daki iki müzede dağılmış halde bulunduğu keşfedildi. Sargı parçalarını sanal ortamda birleştiren araştırmacılar, binlerce yıllık gizemi çözmeyi başardı ve Ölüler Kitabı’nda yer alan büyüleri ortaya çıkardı.

2 bin 300 yıllık bilmece çözüldü: Ölüler Kitabı'ndaki büyüler açığa çıktı
A+ A-

Arkeologlar, 2 bin 300 yıllık bir mumyadan alınan sargı parçalarının bir parçasının ABD’deki Getty Enstitüsü'nde, diğer bir yarısının ise Yeni Zelanda'daki Canterbury Üniversitesi'ne bağlı Teece Müzesi'nde olduğunu fark etti. Ardından bu parçalar sanal ortamda bir araya getirildi.

NTV'nin haberine göre uzmanlar, MÖ 300 yılında ölen Petosiris adlı adamın ölüsünü sarmak için kullanılan bandajların üzerindeki hiyeroglifleri okuyarak uzun süredir devam eden bilmecenin bir kısmını çözmeyi başardı. Kefenin parçalarının Ölüler Kitabı'ndan sahneleri ve büyülerini betimlediğini söylendi.

'İNSANLARIN ÖLDÜKTEN SONRA DÜNYEVİ ŞEYLERE İHTİYAÇ DUYACAĞI SÖYLENİYORDU'

Konuya ilişkin açıklama yapan bilim insanı Alison Griffith, iki parça arasında küçük bir boşluk olduğunu, ancak buna rağmen büyü tasvirinin 'mantıklı bir açıklama olduğunu belirtti. Griffith, "Antik Mısır’da insanlar, ölen kişinin öbür dünyaya yolculuğunda dünyevi şeylere ihtiyacı olduğuna inanırdı. Bu yüzden piramitler ve mezarlarda kullanılan süslemeler sanat amacıyla yapılmadı. Tüm bunlar, ölülerin erzak, hizmetçi ve ihtiyacı olan diğer şeylerle ilgili” dedi.

Bununla birlikte Griffith, daha önceki dönemlerde Mısırlıların doğrudan mezar duvarlarına çizim yapıp yazı yazdığını, daha sonraki dönemlerde ise papirüs ve keten kefenlerini kullandıklarını açıkladı.

ÖLÜLER KİTABI'NIN BAŞINDAKİ SAHNE

Griffith, “Malzeme üzerine yazmak zor; bir tüy kaleme ve sabit bir ele ihtiyacınız var ve bu kişi harika bir iş çıkarmış. Sargı parçaları üzerinde, adak olarak bir öküzü kesen kasapların yanı sıra, ölümden sonraki yaşam için mobilya taşıyan erkeklerin resimleri yer alıyor. Ayrıca isim işaretleri olan şahin, ibis ve çakalların yanı sıra tanrıça-kızkardeşler İsis ve Nepthys figürlerinin olduğu bir cenaze teknesi ve Anubis ile kızak çeken birinin tasviri de var” dedi.

Diğer taraftan, birleştirilmiş parçalarda oluşan sahne, Torino Papirüsü’ndeki Ölüler Kitabı'nın nüshasının başında da görülüyor.

ÖLÜLER KİTABI HAKKINDA

Antik Mısır cenazelerinde okunan metinleri içeren ve asıl adı Günden Dışarı Gidenler anlamına gelen Ra nu pert em hru adlı kitap Ölüler Kitabı olarak biliniyor. Alman bilim insanı Richard Lepsius, 1842'de bu metinlerin bazı kısımlarının bir araya getirerek kitabı oluşturdu.

Uzmanların, bildirdiğine göre kitap, ölüm-ötesi yaşamında kendisine yardımcı olması için ölmekte olan kişinin huzurunda okunan metinleri ve gömülme yöntemlerini içeriyor. Kitabın; Heliopolis uyarlaması, Teb uyarlaması ve Sais uyarlaması olmak üzere üç ayrı kaynaktan uyarlanmış biçimleri bulunuyor.

ANTİK MISIR'DA ÖLÜMDEN SONRAKİ YAŞAM

Zaman zaman sembolik ifadelere yer verilen kitapta özetle, ölüm olayından sonra fiziksel bedenini terk eden ruhun ka’sıyla öte-aleme göçtüğü, burada kendisini bir yargılamanın beklediği, ve bu yargılanmada vicdanın rolünün çok önemli olduğu, yargılanma işleminden sonra bazı ruhların tekrar yeryüzünde doğduğu, bazı yükselmiş ruhların ise İsis ve Osiris’in hükümranlığındaki organizasyonlarda görevler aldığı anlatılyor.

Son Dakika Haberleri antik mısır ölüler kitabı