2 bin öğrenci yurtsuz kaldı
Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü deprem riski nedeniyle yurtları boşalttı. Yeniden yapılması veya güçlendirilme yapılacağı duyurulan yurtlarda kalan öğrenciler için öğrenci kulüplerinin odalarının kullanıma açılacağı bildirildi.
Üniversitenin öğrenci toplulukları konuya ilişkin dün basın açıklaması yaptı. Rektörlüğe, “karardan vazgeçme” çağrısı yapılan açıklamada “Kulüp odalarımızdan çıkmıyoruz!” denildi.
Açıklamada şunlar kaydedildi: “Kulüp odalarının yurda dönüştürülmesi yaşanan geniş çaplı barınma krizine çözüm getirmemekle beraber, Boğaziçi Üniversitesi’nin yapı taşlarından biri olan kulüplere ve kulüpçülük kültürüne geri dönülmesi güç hasarlar veriyor. 160 yıllık Boğaziçi kültürü tabii ki kulüplerinden ve kulüplerin bulunduğu mekanın hafızasından bağımsız değil. Şu an bulunduğumuz kampüste nice festivaller, turnuvalar, münazaralar, paneller, zirveler ve konferanslar yapıldı. Buradan mezun olan çoğu kişinin aklına derslikte yaşadığı bir anıdan ziyade kulüp odasındaki bir anısının gelmesi tesadüf değil. 1. Erkek yurdu altında bulunan kulüp odalarımız sayesinde kampüsteki öğrencilerle temas içinde çalışmalarımızı yapabildik. Öğrencilerin ders çıkışı uğradığı ilk durak kulüp odaları oldu. Okulun tanıtım videolarında reklamını yaptığı kulüpler son yıllarda sansürle ve süreli-süresiz kapatma cezalarıyla karşı karşıya kaldı, şimdi de kampüsün ücra bir köşesine taşınmak isteniyor.
ÖĞRENCİLER NEREDE KALACAK
“Okul yönetimi tarafından, deprem riski sebebiyle yurtların yeniden yapılması ve güçlendirilmesi için beş yurdun önümüzdeki güz döneminde barınma hizmeti vermeyeceği açıklandı. Ancak bu yurtlarda kalan öğrencilerin nereye yerleştirileceği hala belirsiz. Okulun resmi açıklamasına göre bin 200 kişilik bir açık oluşmuş durumda. ÖTK’nın yaptığı açıklamalara göre ise açıkta kalan öğrenci sayısı 2000’i buluyor. Bu kadar büyük bir açık söz konusuyken sadece 108 kişinin yerleşmesini sağlamak için kulüp odalarının taşınmasının ortaya çıkan barınma krizini çözemeyeceği ortada. Kulüp odalarının yurda dönüştürülmesi durumunda ise öğrenciler 3 katlı ranzalarda, 15 kişilik koğuş tipi odalarda yaşamak durumunda kalacak. Okul yönetiminin kulüplere önerdiği eski BÜMED yerleşkesi ise, kulüp faaliyetleri için yetersiz, altyapıları için riskli ve kullanışsız olmakla beraber kampüs merkezine ve öğrenci yaşamına da oldukça uzak. Bizlere bodrum katında, cam bölmelerle ayrılmış bir depo alanı sunuluyor. Ayrıca kulüplerden alınan 15 oda yerine, rezervasyon usulü ile kullanılabilecek etkinlik odalarından bahsediliyor. Tüm bunların yanı sıra bu alanda aylardır talep ettiğimiz hiçbir şey sağlanmadı. Havasız, dar, hiçbir ihtiyacı karşılamayan bodrum katındaki koşullar, doğa sporlarının ekipmanları; sanat kulüplerinin enstrümanları, kostümleri ve dekorları; tüm kulüplerin arşivleri ve basılı yayınları için büyük risk teşkil ediyor. Bu malzemeler kulüp çalışmaları için altyapı sunduğu gibi, bazı kulüpler için hayati önem taşıyor. Burada oluşması muhtemel kaza ve hasarlar için gerekli önemlerin alınmadığı ortada.”
ÜNİVERSİTE YÖNETİMİ KÖSTEK DEĞİL DESTEK OLMALI
Boğaziçi Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Kulübü Başkanı Gökalp Erbaş: Boğaziçi Üniversitesi'ndeki tüm öğrenci kulüpleri olarak ortak bir basın açıklaması yaptık. Üniversite yönetimi depreme dayanıksız olduğu için yıkılacak öğrenci yurtları sebebiyle oluşacak 1000'den fazla açığı sebep göstererek kulüp odalarımızı kapatmak istiyor. Fakat kulüp odalarımız yurda dönüştürülse bile söz konusu açığın yüzde 10'unu bile karşılamıyor. Öğrenci Kulüpleri, Boğaziçi Üniversitesi'nin kültürünün, sosyal yaşamının, öğrencinin yaratıcılık ve üretiminin merkezleridir. Onlara zarar vermek demek üniversitemize büyük bir zarar vermek demektir. Kulüp odalarımız elimizden alınması ve kulüplerin okulun merkezi olmayan bir noktasına ötelenmesi kulüplerde faaliyet yürüten öğrencilerin sosyal imkanlarını kısıtlamaktadır. Talebimiz, dönem başladığında açıkta kalacak olan yüzlerce arkadaşımız için hem geçici hem kalıcı aşamalarda hepsini kapsayan adımlar atılması ve kulüp odalarının kulüplerde kalmasıdır. Bu konuda üniversite yönetimimiz; belediyelerle, kamu ve özel kurumlarla iş birliği yaparak bu yurt krizini çözmelidir. Üniversite yönetimi, eğitim sürecine bırakılmış sorun ve aksaklıklar sebebiyle halihazırda zarar görmüş öğrenci kulüplerine ise köstek değil destek olmalıdır.