11 Ekim 2024 Cuma
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

20 Kasım Medyanın Halleri

HAZIRLAYAN: ERCAN DOLAPÇI

20 Kasım Medyanın Halleri
A+ A-

İRAN’DA NELER OLUYOR?

MEHMET BARLAS / SABAH

İran'da polis tarafından dövüldükten sonra yaşamını yitiren Mahsa Emini için başlayan gösteriler iki aydır devam ediyor. Ülkede gece boyunca kargaşa hâkim. Gündüzleri sakin olan şehirler geceleri savaş alanına dönüyor. (...)

Dünyanın her yerinde çıkan kargaşada olağan şüpheli kimse İran'da da aynı durum söz konusu. Peki İran neyin bedelini ödüyor? ABD'nin İran'ı, Rusya'nın yanında aldığı tutumdan dolayı cezalandırdığı söyleniyor. Nitekim iki hafta önce Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Direktörü John Kirby açıkça İran'ı tehdit etmişti. Bu tehdidin ardından olayların hız kazanması dikkat çekici bulunuyor.

Zaten ABD'nin, daha doğrusu küresel odakların istediği şeyleri yapmayan ülkelerin başına ya terör belası geliyor ya o ülkede savaş çıkıyor veya ayaklanma oluyor. Bu ülkeler çok daha ileri giderse ABD'nin gelip doğrudan bombalaması da imkân ve ihtimal dahilinde. Bu açıdan bakıldığında tüm dünya çok riskli günler geçiriyor. Yani eğer Rusya'ya yeterince düşman değilseniz başınıza her türlü bela gelebilir.

ZELENSKİY’DEN NATO’YLA TEHLİKELİ DANS!

TUNCA BENGİN / MİLLİYET

Zelenskiy hayali olan Ukrayna’nın NATO üyeliğini başından beri zorluyor. Resmen olmasa da hiç değilse NATO’nun destek güvencesini hissetmek, Putin’e de bunu hissettirmek istiyor. Bunda başarılı oldu da. (...) Dolayısıyla, Ukrayna ve Rusya gibi Avrupa’nın da savaştan yorulduğu, bıktığı, ABD’nin de Zelenskiy’e ‘Masaya otur’ diye baskı yaptığı iddiasının daha ön plana çıktığı şu günlerde Polonya toprağına düşen füzeler “Eyvah, 3. dünya savaşı mı?” paniğiyle birlikte kafaları da karıştırdı. Çünkü Zelenskiy’in “NATO’nun topraklarına füze fırlatılması ortak güvenliğe yönelik bir Rus saldırısıdır” suçlaması havada kaldı. Biden, NATO ve Polonya “Rusya’nın değil, Ukrayna’nın hava savunma füzesi” diyor. Zelenskiy ise “Füzeyi bizim atmadığımıza eminim. Adres Rusya” noktasında ısrarlı. (...)

Özetle, dememiz o ki Polonya’ya düşen füzelerin çıkış noktası henüz tartışmalı, flu ama öyle ya da böyle Zelenskiy ile Biden’ın birbirlerine ters düştüğü, çeliştiği net. Bunun da bir güven bunalımını getireceği açık. Tabii ABD de oynamıyorsa. Dolayısıyla, bu füze krizine Kerç Köprüsü’nün uçurulması, Rus siyaset uzmanı Aleksandr Dugin’in kızının aracına bomba konularak öldürülmesi, Rusların çekilirken çok sayıda sivili katlettiği iddiaları gibi esrarengiz olaylar zincirine eklenen yeni bir halka da denilebilir. Zira hepsi de tam olarak aydınlanmadı, kimin yaptığı kanıtlanmadı. Yani çözülemeyecek olaylar artıyor, bu da durumun daha da karmaşıklaşmasına neden oluyor. Niyesi malum. Bölge giderek savaştan ziyade artık çok sayıdaki istihbarat örgütlerinin kendi ülke menfaatlerini savunmak için kendi gizli politikalarını sahaya sürdüğü, taktiklerin denendiği bir laboratuvar haline geldi. Herkes kendi oyun planını devreye sokma derdinde.

CHP’DE ‘KEMALCİLER-EKREMCİLER’ SAVAŞI YENİDEN BAŞLIYOR

MAHMUT ÖVÜR / SABAH

Sadece altılı masanın içi değil, masayı oluşturan partilerin içi de kaynayan kazan gibi... Hiçbir parti, diğer partinin genel başkanının aday olmasını istemiyor. Dışarıdan bir öneri gelirse büyük ihtimalle ona da kimden geldiğine göre farklı tepkilerin verileceği şaşırtıcı olmayacak.

Benzer bir durum partilerin içinde de yaşanıyor. Aday arayışları, güç ve liste savaşları birbirini izliyor. Mesela CHP'de düne kadar üstü örtülen, geri plana itilen "Kemalciler-Ekremciler" savaşı yeniden alevlenirken, İyi Parti'de de Akşenerciler-Koraycılar arasında siyasi gerilim giderek yükseliyor.

EMPERYALİZMİN TERÖR SİLAHI VE 5. KOL FAALİYETİ

YAŞAR HACISALİHOĞLU / AKŞAM

İstiklalimize yapılan emperyalist saldırı sonrası, emperyalizmin 5. kol faaliyeti hemen devreye girdi.

Terör örgütü PKK/PYD-YPG'nin, yapılan terör saldırısını üstlenmemesinden yola çıkan bazı unsurlar, görevlerinin gereğini yerine getirmenin çırpınışına giriştiler.

Saldırıyı hangi örgütün yaptığının belli olmadığına dair kara propagandayı yaymaya başladılar. Buna ek olarak da yapılan terör saldırısını devletle, hükümetle ilişkilendirerek, emperyalizmin 5. kol faaliyeti kapsamında devleti esasen de Türkiye'yi hedef aldılar.

Devleti suçlayarak, kirli propagandanın unsurları olarak görevlerini icra etmenin şer çabasına giriştiler.

PKK/PYD-YPG terör örgütü, FETÖ ve HDP çevrelerinin içerideki, dışarıdaki unsurlarının oluşturmaya çalıştıkları bu şer iklimi, arkalarındaki küresel efendileri; yani emperyalizmin, küresel sömürü ve terör baronlarının kirli ajandasının mahsulüdür.

FETÖ PKK HDP İran ABD Rusya Ukrayna NATO