21 Aralık 2024 Cumartesi
İstanbul 12°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

20 Mart Medyanın Halleri

İşte günün öne çıkan köşe yazıları...

20 Mart Medyanın Halleri
A+ A-
NADİR TEMELOĞLU

YAPTIRIMLAR UYUM ŞEMASI ÜZERİNDE UZLAŞI

HANDE FIRAT - HÜRRİYET

Son dönemde konuşularak üzerinde uzlaşılan başlıklardan biri Türkiye açısından son derece önemli. Rusya ile ticari faaliyetleri olan ya da olduğu ileri sürülen şirketler Türkiye’ye sorulmadan, araştırılma istenilmeden ABD tarafından hemen yaptırıma tabii tutuluyordu. Bu ekonomide de çeşitli sorunları beraberinde getiriyordu. İki ülke yeni bir sistem üzerinde anlaştı. ‘Yaptırım uyum şeması’ denilen sisteme göre, ABD önce olası şirketleri Türkiye’ye bildirerek konuyla ilgili bilgi isteyecek. Türkiye’nin de araştırması ve sonuç bildirmesi durumunda gerekli görülürse adım atılacak.

ABD’nin gündeminde Türkiye’nin Pençe- Kilit Operasyon serisi yok. ABD’nin ilgi alanı hâlâ Suriye ve terör örgütü PYD/YPG. Her ne kadar Amerika’da olası Trump başkanlığı ve kararına göre bir “çekilme” ya da “küçülme” çalışması yapılıyor olsa da çok gerçekçi senaryo olarak karşımızda durmuyor. Nedenleri ve bazı tespitleri şöyle sıralayabiliriz:

  • ABD’nin bahanesi DEAŞ ile mücadele. Ancak aslında ABD’nin PYD/YPG terör örgütüne yaptığı yatırım Rusya ve İran’a karşı.

  • DEAŞ ile mücadele konusunda zaman zaman ABD’yi “Kamplardaki DEAŞ’lıları serbest bırakırım” diye tehdit ettikleri biliniyor. Türkiye belirlenecek şartlarda bu kampların sorumluluğunu yüklenebileceğini, mücadeleyi de sürdürebileceğini zaten söyledi.

  • Bunun için öncelikle ABD’nin 2019 yılında Suriye’nin kuzeyindeki tampon bölgeye terör unsurlarının girmemesi konusunda attığı imzaya sahip çıkması gerekiyor.

  • Ayrıca Ankara artık terör örgütüne verilen imkân ve kabiliyetlerin durdurulması talebini de defalarca iletti.

  • Bir diğer rahatsızlık ise sözde Rojova anayasasını hazırlayan terör örgütünün bunu Avrupa’da az sayıda da olsa parlamentere anlatıyor olması. Kısacası, Ankara “Devletleşmeye çalışıyorlar ve buna müsaade edilemez” dedi.

FUTBOLDAKİ GERİLİM MİLLİ GÜVENLİĞİ TEHDİT EDİYOR

AHMET HAKAN - HÜRRİYET

Trabzon’daki maçın, olaylara gebe olduğu herkesin malumuydu. Buna rağmen sahada doğru dürüst önlem alınmamıştı. Trabzon’da... Müthiş bir ihmalkârlık vardı. Akıl almaz bir basiretsizlik vardı. Muazzam bir öngörüsüzlük vardı. Trabzon’da yaşanan olaylarla bu iş bitmeyecek maalesef. Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki şampiyonluk mücadelesinin nasıl bir gerilim potansiyeli taşıdığı ortada. Akıllar bir türlü başa alınmıyor. Hiç kimsenin sorumlu davranmaya niyeti yok. Futbol dünyasını yönetenlerden bir irade koymalarını beklemek de boş bir hayal haline gelmiş durumda. Futbolda yaşanan bu olaylar, artık ulusal güvenliğimizi tehdit eder hale gelmiş durumda. Bu işe bir el atılması gerekiyor. Bu işin şakası yok. Olay basit bir futbol tartışması olmaktan çıkmış durumda. Bu iş artık toplumsal birlik meselesi. Bu iş artık milli güvenlik meselesi. En yukarıdan, en tepeden bir çelik iradenin bu gidişe “hop” demesinin vakti geldi. Hatta geçiyor bile.

ORTADOĞU’NUN ÇIBANBAŞI ‘CENTCOM’

OKAN MÜDERRİSOĞLU - SABAH

Girdiği her yere kan ve gözyaşı getirdi. Karanlık projelerin icracısı oldu. Afganistan, Irak, Suriye... Asla huzur ve istikrar bulamadı. İlginçtir, yarattığı problemlerin doğrudan etkilediği ülke ise Türkiye oldu. Evet, ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı'ndan (CENTCOM) söz ediyorum. (…) Şimdi bu bahsi açmamın nedeni şu… Türkiye ile Irak arasında Stratejik Güvenlik Mekanizması kuruldu. Terörle mücadele noktasında kritik önemdeki bu mekanizma sayesinde Irak Merkezi Hükümeti ilk kez PKK'yı yasaklı örgütler listesine aldı. Ama elbette terör örgütü olarak ilan etmesi gerekli. Ancak bu ilk adımlar bile, çelme takmak üzere, İran ve ABD tarafından yakın izlemeye alınmış durumda. Irak'taki, İran hâkimiyeti dikkate alındığında, Azerbaycan'ın Karabağ Zaferi'nin bölgesel sonuçları hesaba katıldığında, Zengezur Koridoru'nun açılmasının Asya'ya dönük ticari çarpan etkisi düşünüldüğünde ve nihayet Azerbaycan-İsrail ilişkilerinin geldiği seviye göz önünde bulundurulduğunda oldukça hayati gelişmelerin bizleri beklediği muhakkak. Bu tabloya bir de Basra'dan Ovaköy'e kadar uzanan Kalkınma Yolu Projesi'nin dünya ticaretinde oyun değiştirici rolünü de eklediğinizde büyük fırsatlar kadar büyük tehditlerle dolu günlere hazırlıklı olmak gerekiyor!

ABD DEAŞ Rusya CENTCOM