2021 Almanya’da iz bıraktı: Göç, genel seçim, sel
Almanya için 2021 yılı hafızalarda yer edinecek bir yıl oldu. Kovid-19 salgını eksenindeki tartışmalar giderek alevlendi. Salgın sürecinin yol açtığı ölümler ve ciddi sağlık sorunları karşısında başlatılan aşılama kampanyası adeta bir umut ışığı oldu.
Türkiye’den Almanya’ya iş gücü göçünün 60. yılında iki Türk bilim insanının, Dr. Özlem Türeci ile Prof. Dr. Uğur Şahin’in BioNTech şirketinin ürettiği Comirnaty aşısı, aşı çalışmalarına damga vurdu. Temmuz ayında Almanya’nın Rheinland-Pfalz ve Kuzey Ren-Vestfalya eyaletlerini etkisi altına alan sel felaketi, 184 kişinin canını aldı. Öte yandan, 2021 yılında siyaset sahnesinde de önemli bir değişiklik yaşandı. Başbakan Angela Merkel’in 16 yıllık görev süresi, Sosyal Demokrat Olaf Scholz’un 8 Aralık’ta göreve başlamasıyla resmen sona erdi.
OCAK
Tüm dünya gibi Almanya da yeni yıla 2020’den aldığı salgın mirasıyla girdi. Kış döneminin beraberinde getirdiği zorlukların yanı sıra ekonomik kriz de etkisini göstermeye başladı. Ocak ayı başında Alman hava yolu şirketi Lufthansa’nın ardından Tui de devlet yardımı için başvuruda bulundu. Kriz yalnızca turizm sektörünü vurmadı, büyük moda mağazaları da iflasın eşiğine geldi. Esprit, Galeria Karstadt, Sinn, Appelrath Cüppers ve Hallhuber’in ardından Adler de iflasını ilan etti. Noel tatilini ve bazı bölgelerde hayatı felç edecek seviyeye ulaşan kar yağışını fırsat bilen tatilciler, kayak merkezlerine akın etti. Bu hareketlilik, turizmciler için umut oldu. Almanya’nın en kalabalık eyaleti Kuzey Ren-Vestfalya’nın Winterberg bölgesine yerel yönetimlerin uyarılarına rağmen akın eden vatandaşların yarattığı yoğunluk, salgın gündemi nedeniyle endişeye dönüştü. Öte yandan, yıl içinde süren bir tartışmayı, Bavyera Eyaleti Başbakanı Markus Söder başlattı. Federal hükûmetin aksine Söder, bazı meslek grupları için aşı zorunluluğunun en azından tartışılması gerektiğini ifade etti.
Siyaset dünyası açısından da Almanya 2021 önemli gelişmelere sahne oldu. Ocak 2021’de dikkat çeken ilk gelişme, Angela Merkel’in partisi Hristiyan Demokrat Birliği’nde görüldü. İlk kez tamamen dijital ortamda düzenlenen parti kongresinde Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti Başbakanı Armin Laschet, partisinin genel başkanlığına seçildi.
ŞUBAT
Hanau katliamının birinci yılında hayatını kaybedenler 19 Şubat’ta düzenlenen anma töreninde anıldı. Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’in de katıldığı törende Steinmeier, aydınlatılamayan soruların aydınlatılması çağrısında bulundu. Hukuk sisteminden beklentilerini maktul yakınları da ifade etti.
Almanya’nın ABD ile ilişkilerinin merkezinde, Kuzey Akımı 2 projesi vardı. ABD yönetiminin ocak ayında aldığı yaptırım kararlarına rağmen Alman hükûmeti, projesinin inşasının sürdürülmesini sağladı.
Salgın gündemine, Hristiyan Sosyal Birlik Partisi Milletvekili Georg Nüsslein damgasını vurdu. Maske üreticilerini federal hükûmete para karşılığında yönlendirdiği öne sürülen Bavyeralı siyasetçinin ofisinde 25 Şubat’ta arama yapıldı.
MART
Rüşvet iddiaları karşısında Hristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) içindeki tartışmalar daha da derinleşti. Mart ayının ilk günlerinde CSU Milletvekili Nüsslein, partisinden ve meclis grubundan istifa etti, CDU Milletvekilleri Mark Hauptmann ve Nikolas Löbel de milletvekilliği görevlerini bıraktı. Tartışmalar karşısında Grup Başkanları Ralph Brinkhaus ile Alexander Dobrindt, milletvekillerine “onur bildirgesi” sunma kararlarını açıkladı. Rüşvet tartışmaları ışığında ayrıca “süper seçim yılının” ilk eyalet seçimleri sonuçlandı. Rheinland-Pfalz eyaletinde Sosyal Demokrat Malu Dreyer bir kez daha seçilirken, Baden-Württemberg’de de Winfried Kretschmann ipi göğüsledi.
18 Mart’ta Köln Başpiskoposluğunda yaşanan taciz iddialarına ilişkin de yeni rapor yayımlandı. Raporda Piskopos Reiner Maria Woelki aklanırken, 2011-2015 yılları arasında Köln’de görev yapan Hamburg Piskoposu Stefan Hesse suçlu bulundu. 1975-2018 yılları arasındaki taciz iddialarının ele alındığı raporda hukukçu Björn Gercke ve ekibi, 202 kişi hakkındaki iddiaları kovuşturdu. Çoğunluğu erkek olan 314 kişinin tacize uğradığı tespit edildi. Hesse, Papa’dan görevinden azlini istedi.
Sevindirici bir gelişmeyse 19 Mart’ta Cumhurbaşkanlığı düzeyinde yaşandı. Berlin’deki Bellevue Sarayı’nda Frank-Walter Steinmeier, Dr. Özlem Türeci ile Prof. Dr. Uğur Şahin’i aşı çalışmalarına sundukları katkıdan dolayı onur nişanıyla ödüllendirdi.
Ayrıca AstraZeneca aşısı, gündemdeki yerini korudu. Sağlık sorunlarına yol açtığı gerekçesiyle, Sürekli Aşı Komisyonunun tavsiyesi üzerine Eyalet Sağlık Bakanları Konferansı, aşının sadece 60 yaş üstü kişilere uygulanması kararını aldı.
NİSAN
Nisan ayında genel seçim gündemi gittikçe öne çıkmaya başladı. 10 Nisan’da Sol Partili ünlü siyasetçi Sahra Wagenknecht, yayınladığı kitabından dolayı parti içinde karşılaştığı eleştiri ve ihraç isteğine rağmen Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti Milletvekilleri Aday Listesi’nin birinci sırasına seçildi. 19 Nisan’da Yeşiller’in tarihinde Annalena Baerbock ile ilk kez bir kadın başbakanlık için aday gösterilirken, uzun tartışmaların sonrasında 20 Nisan’da CDU Genel Başkanı Armin Laschet, başbakan adayı olarak belirlendi. Salgın gündeminde tedbirlere karşı protestolar vardı. 20 Nisan’da Sınır Tanımayan Gazeteciler, gazetecilere yapılan saldırılar nedeniyle Almanya’nın listedeki sıralamasını “yeterli” kategorisine düşürdü. Alınan tedbirler kapsamında, yaklaşan tatil dönemi nedeniyle Almanya’ya giriş tedbirleri güncellendi. 21 Nisan’da Savunma Bakanlığı’ndan yapılan bir açıklamayla Alman askerlerinin ağustos yerine temmuz ayında Afganistan’dan çekilebilecekleri açıklandı. 14 Nisan’da ABD Başkanı Joe Biden, askerlerini 11 Eylül’e kadar geri çekmeyi planladığını açıklamıştı.
MAYIS
Berlin’de 1 Mayıs eylemleri olaylı geçti. “Devrimci 1 Mayıs” için toplanan aşırı solcu bir grup, akşam saatlerinde polisle çatıştı. Schanzen mahallesinde toplanan yaklaşık 300 kişilik bir grup da Hamburg’da polisle çatıştı. Olaylarda yaklaşık 40 kişi gözaltına alındı.
Mayıs ayının başında Federal İçişleri Bakanı Horst Seehofer ve Asayiş Genel Müdürü Holger Münch, 2020 suç raporunu açıkladı. Raporda ırkçılığın Almanya’da en büyük tehdit olduğu tespit edilirken, “yabancı ideolojiler” kategorisinde 1016 suçun 446’sının terör örgütü PKK menşeli olduğu bildirildi. Öte yandan 19 Mayıs’ta Hessen Eyalet Parlamentosu, koalisyon partileri CDU ve Yeşiller milletvekillerinin oylarıyla ırkçı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü hakkındaki istihbarat raporlarının açıklanması talebini reddetti.
Mayıs ayı ortasındaki bir tartışma, koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti’yi (SPD) vurdu. Hakkında intihal iddiaları bulunan Aile Bakanı Franziska Giffey, 19 Mayıs’ta görevinden istifa etti. Daha önce Berlin Eyalet Parlamentosu seçimlerinde Başbakan ve Büyükşehir Belediye Başkan Adayı gösterilen Giffey’in yerine vekâleten Adalet Bakanı Christine Lambrecht atandı.
Çocuk istismarı tartışmalarına müdahale, en yukarıdan geldi. Papa Francis, Stockholm Piskoposu Anders Arborelius ve Rotterdam Piskoposu Johannes van den Hende’yi iddiaları araştırmakla görevlendirdi. 30 Mayıs günü tarihî bir açıklama, Dışişleri Bakanı Heiko Maas’tan geldi. Afrika kıtasının batısındaki sömürge döneminde Herero ve Namalara yönelik uyguladığı insanlık suçunu gündemine getiren Alman hükûmeti, olayları soykırım olarak tanıdı. Bakan Maas, bu kapsamda Namibya’yı 30 yıl içinde 1,1 milyar avroluk yardımla destekleyeceklerini açıkladı.
HAZİRAN
Çocuk istismarı tartışmasında Münih Başpiskoposluğu, Köln Kardinali Reinhard Marx’ın atamanın geri çekilmesi için Papa Francis’e mektupla başvurduğunu açıkladı. 4 Haziran’da yapılan açıklamada, Münih Başpiskoposu olarak göreve başlaması öngörülen Marx’ın mektubunu 21 Mayıs’ta ilettiği bildirildi. Haziran ayında gerçekleşen iki ırkçı saldırı, Alman toplumunun tepkisini çekti. 5 Haziran’da Ulm Sinagogu’na yakıcı maddeyle saldırı düzenlenirken, 26 Haziran’da da Würzburg’da bir kişi düzenlediği bıçaklı saldırıda 3 kişiyi öldürdü, 5 kişiyi yaraladı. Würzburg saldırganı olay yerinde gözaltına alınırken, Ulm saldırganı temmuz ayı sonunda polise teslim edildi. Irkçılık sorunuyla ilgili sarsıcı bir tespit, Hanau saldırısıyla bağlantılı olarak gündeme geldi. Hessen Eyalet Parlamentosunda konuşan Eyalet İçişleri Bakanı Peter Beuth, ırkçı yazışmalar sebebiyle görevden alınan 19 özel harekât polisinin 13’ünün saldırı gecesinde de görevde olduğunu açıkladı. 15 Haziran’da Osnabrück Üniversitesi bünyesinde “imam eğitimi” için öngörülen Almanya İslâm Koleji’nin kuruluşu ilan edildi. Almanya’daki en büyük İslami kuruluş Diyanet İşleri Türk İslâm Birliğini (DİTİB) hedef alan projenin mütevelli heyetinin başında Almanya Eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff bulunurken, yönetim kurulu üyesi de üniversitenin öğretim üyesi Prof. Dr. Bülent Uçar.
TEMMUZ
2021 yılında Almanya için en karanlık günler, şüphesiz temmuz ayında yaşandı. 15 Temmuz’da meydana gelen Bernd fırtınası ile sel felaketi sadece Almanya’da 184 kişinin canını aldı. Milyarlarca avroluk zarara yol açan felaket; Hollanda, Belçika ve Fransa’da da etkili oldu. Özellikle Kuzey Ren-Vestfalya ve Rheinland-Pfalz eyaletlerinin etkilendiği selin ardından federal hükûmet ve eyalet hükûmetleri 400 milyon avroya kadar acil yardım paketini devreye soktu. Olayın ardından yerel yönetimlerin ihmalkârlıkları gündeme gelirken, tartışmalar doğrultusunda Ahrweiler Kaymakamı Jürgen Pföhler, görevini bıraktığını açıkladı. Rhein-Erft ilçesinde sel ile birlikte meydana gelen heyelan, bir mahallenin oturulamaz hâle gelmesine yol açtı. Felaketin ardından üst düzey yöneticiler, bölgeyi ziyaret etti. Rheinland-Pfalz eyaletindeki Ahrweiler ilçesi Adenau beldesini Eyalet Başbakanı Malu Dreyer ile ziyaret eden Başbakan Angela Merkel, düştüğü manzarayı “gerçeküstü” olarak tanımladı. Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ile bölgeyi gezen Kuzey Ren-Vestfalya Eyalet Başbakanı ve CDU Başbakan Adayı Armin Laschet’in o esnada arka planda bir espriye gülmesiyse kamuoyunun tepkisini çekti. Bazı sel bölgelerinde yağma teşebbüsleri meydana geldi. 14 Temmuz’da Hanau katliamının araştırılması için Hessen Eyalet Parlamentosunda bir araştırma komisyonu kuruldu. Muhalefet partileri SPD, FDP ve Sol Parti’nin önerisi ve CDU ve Yeşiller’in desteğiyle kurulan komisyonun başkanlığını ana muhalefetteki Sosyal Demokratların Milletvekili Marius Weiß üstlendi. Öte yandan saldırıya ilişkin davada maktul ailelerinin avukatlığını üstlenen Avukat Seda Başay-Yıldız, kişisel bilgilerinin Hessen Eyalet Parlamentosundaki tüm milletvekillerine iletildiğini açıkladı. Daha önce NSU 2.0 imzalı tehdit mektupları alan avukatın adres bilgilerine Frankfurt polisinin bilgisayarları aracılığıyla erişildiği öğrenilmiş, olayla ilgili mayıs ayında Berlin’de 54 yaşında bir kişi tutuklanmıştı. Salgın gündeminde hızla yayılan Delta varyantı, tıp dünyasında endişeye yol açtı. Uzmanlar sonbahar için dördüncü dalga uyarısı yaparken, aşı tartışmaları da hızlandı. Bir yandan hava yolu seyahatlerindeki denetim artırılırken, yükselen vaka sayıları nedeniyle gevşemeler de tartışılmaya başlandı.
Temmuz ayının sonunda üzücü bir gelişme, Leverkusen Tehlikeli Atık Yakma Tesisi’nde yaşandı. 27 Temmuz’da Kimya Parkı alanındaki tesiste meydana gelen patlama ve ardından çıkan yangında 6 kişi hayatını kaybetti, 30’dan fazla kişi yaralandı.
AĞUSTOS
Genel seçimler yaklaşırken siyasetçiler çalışmalarını hızlandırdı. Süreç, Türkiye ve Türk toplumu açısından olumlu bir havada geçti. Başbakanlık Müsteşarı Prof. Dr. Helge Braun, Gießen kentinde Türk-Alman Sağlık Vakfı’nın düzenlediği bir etkinliğe katıldı. Yaptığı konuşmada Braun’un ilk nesil Türklere yönelik ifade ettiği şu sözler dikkat çekti: “İşçi göçüyle gelen özellikle birinci nesil olmadan Almanya olarak bu başarımızı, bu ekonomik mucizeyi, bu refah düzeyini gerçekleştiremezdik. Türkler, Almanya'nın ekonomik mucizesine büyük katkı sağladı.” CDU Başbakan Adayı ve Genel Başkanı Armin Laschet de katıldığı bir televizyon programında “Bayrak sevgisini bize Türk gençleri öğretti.” diye konuştu. “Sağcılar siyah, beyaz ve kırmızıdan oluşan eski bayrağı kullanıyor fakat bu Alman bayrağı değil.” diyen Laschet, masasında duran Alman bayrağına yönelik “Bu bayrak, birliği, hukuku ve özgürlüğü temsil ediyor. O yüzden ben bu bayrağa karşı olumlu yaklaşıyorum.” dedi. Alman Makinistler Sendikası (GDL), ağustos ayı başında iş bıraktı. GDL Başkanı Claus Weselsky’nin Frankfurt’ta yaptığı açıklama doğrultusunda 28 aylık toplu iş sözleşmesi dönemi için ücretlere yüzde 3,2 zam ile 600 avro Kovid-19 primi talep edilmişti. Alman Demir Yolları (DB), sendikalılara 2022 için yüzde 1,5, Mart 2023 için yüzde 1,7 oranında zam teklif etmişti. Alman Federal Yargıtayı (BGH), NSU davasının baş sanığı Beate Zschäpe hakkında verilen hapis cezasını onadı. Bir diğer sanık And-ré Eminger hakkındaki kararın, aralık ayında görüşüleceği belirtildi. Bielefeld Üniversitesi ve Mercator Vakfı, 2014 yılından bu yana iki yılda bir gerçekleştirdikleri araştırmanın bu yılki sonuçlarını açıkladı. Araştırmanın sonucuna göre katılımcıların yüzde 56’sı karşılama kültürünü destekliyor ancak göçmen toplumun kendi kültürel değerlerini koruması hususunda çekinceler var. Türkiye’den Almanya’ya iş gücü göçünün 60. yıl dönümü kutlamaları 31 Ağustos’ta başbakanlıkta düzenlenen etkinlikle başladı. 30 Ekim 1961’de imzalanan iş gücü kabulü dolayısıyla etkinliğe Başbakan Angela Merkel’in yanı sıra Eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff ve Uyum Bakanı Annette Wiedmann-Mauz da katıldı.
EYLÜL
Frankfurt Türk Tiyatro Festivali, 1-7 Eylül tarihleri arasında düzenlendi. Kamil Kellecioğlu’nun koordinatörlüğünde yedincisi düzenlenen festival, tiyatroseverleri zengin bir sanat programıyla buluşturdu. Almanya’ya iş gücü göçünün 60. yılı dolayısıyla Frankfurt Merkez Tren Garı’ndan Volksbühne tiyatro salonuna düzenlenen yürüyüş de dikkat çekti. Almanya’nın en kalabalık nüfuslu eyaleti Kuzey Ren-Vestfalya’da Sosyal Demokrat Parti’nin çifte vatandaşlık tasarısı görüşüldü. Öncesinde çok sayıda uzmanın görüşlerine başvurulan tasarı, eylül ayında yapılan oylamada reddedildi.
10 Eylül’de Kuzey Akımı 2 projesinin tamamlandığı açıklandı. Almanya’nın içinde konuyla ilgili yaşanan tartışmaların yanı sıra ABD’nin de tehdit ve şantajlarla engellemeye çalıştığı boru hattından ilk gazın akması için izin verilmesi bekleniyor.
Türkiye’den Almanya’ya iş gücü göçünün 60. yılı dolayısıyla bir dizi etkinlik düzenlendi. Bunlardan biri Cumhurbaşkanı Steinmeier’in himayesinde gerçekleştirildi. Yıl dönümü vesilesiyle Kuzey Ren-Vestfalya eyaletini de ziyaret eden Steinmeier, bir maden ocağının yanı sıra Bochum’da amatör ligde mücadele eden Türkiyemspor Kulübü’nü de ziyaret etti. Öte yandan bir etkinlik de Köln’de düzenlendi. Etkinlikte konuşan Almanya Eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff, göçün Almanya için büyük bir şans olduğuna dikkat çekti. Wulff, “Onlar sadece ekonomik gelişmeye değil, toplumsal ve kültürel çeşitliliğimize de katkı sağladı. Onlar, bizim tarihimizin bir parçasıdır.” diye konuştu. 26 Eylül’de Almanya’nın geleceğini şekillendiren genel seçimler yapıldı. Başbakan Angela Merkel’in yeniden aday olmadığı seçimlerde Sosyal Demokrat Parti birinci çıkarken, Hristiyan Birlik Partileri içinde liderlik tartışması başladı. Aynı gün başkent Berlin’de de Eyalet Parlamentosu seçimleri düzenlendi. Yüksek kiralarla konut sıkıntısı tartışmaları eşliğinde düzenlenen seçimlerin öncesinde, büyük konut şirketlerinin kamulaştırılması talep edildi.
EKİM
Genel seçimlerin ardından liberal Hür Demokrat Parti (FDP) ve Yeşiller, yaptıkları ön görüşmelerin ardından Sosyal Demokrat Parti ile koalisyon görüşmelerine başlayacaklarını açıkladı. 15 Ekim’de yapılan açıklamada, siyasetçilerin 22 çalışma grubunda koalisyon mutabakat metnini hazırlamalarının öngörüldüğü ifade edildi. Öte yandan CDU’nun saf dışı kalması, parti içindeki tartışmaları daha da alevlendirdi. Milletvekilliğini tercih eden CDU Genel Başkanı Armin Laschet, Kuzey Ren-Vestfalya Eyalet Başbakanlığı görevini bırakacağını duyururken, bir sonraki kongrede genel başkanlığa aday olmayacağını da belirtti. Bu doğrultuda ilk olarak 23 Ekim’de Bielefeld’de düzenlenen parti kong-resinde CDU Kuzey Ren-Vestfalya Eyalet Başkanlığına, Eyalet Ulaştırma Bakanı Hendrik Wüst seçildi. 25 Ekim’de Wüst, Laschet’in yerine Almanya’nın en kalabalık eyaletinin başbakanlığına seçildi.
26 Ekim’de Federal Parlamento, genel seçimlerin ardından ilk toplantısını düzenledi. En çok milletvekiline sahip parlamento grubunun aday gösterdiği Bärbel Bas Parlamento Başkanı seçilirken, Başbakan Angela Merkel oturumu misafir locasından izledi. Parlamento Başkan Yardımcılığı görevlerine CDU/CSU grubundan Yvonne Magwas, Yeşiller’den Claudia Roth, FDP’den Wolfgang Kubicki ve Sol Parti’den Petra Pau seçildi. SPD’den seçilen Aydan Özoğuz, bu göreve seçilen ilk Türk kökenli milletvekili oldu. Federal hükûmetin cumhurbaşkanı Steinmeier tarafından görevden azli de 26 Ekim günü gerçekleşti. Türkiye ile Almanya arasında imzalanan iş gücü kabulü anlaşmasının 60. yıl dönümü, Almanya’nın farklı kentlerinde düzenlenen etkinliklerle ekim ayı boyunca hatırlatıldı. Almanya Türk Toplumu Derneği, Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’in katıldığı geniş çaplı bir etkinliği başkent Berlin’de düzenledi. Steinmeier etkinlikte Nazım Hikmet Ran’ın “Davet” şiirinden alıntı yaptı. Etkinlikte konuşan TGD Başkanı Atila Karabörklü, “Japonca bile okullarda desteklenirken, okul bahçelerinde Türkçenin konuşulmasının yasaklandığı bir durumda ne yapardınız?” sözleriyle Türkçe derslerinin önemine dikkat çekti. Baden-Württemberg eyaletinin başkenti Stuttgart’ta Türkiye Cumhuriyeti Stuttgart Başkonsolosu Erkan Öner’in yanı sıra Eyalet Parlamento Başkanı Muhterem Aras ve Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Abdullah Eren de hazır bulundu. 60 yıl içinde Türklerin yaşadığı farklı sorunlarla ırkçılığa dikkat çekilen etkinlikte; sanat, spor, iş dünyası ve siyasette Almanya’ya katkıda bulunan farklı örneklere dikkat çekildi. Almanya’nın en kalabalık eyaleti Kuzey Ren-Vestfalya’da da Duisburg-Essen Üniversitesi Türkiye ve Entegrasyon Araştırmaları Merkezi bir sempozyum düzenledi. Almanya’daki bir eyaletin ilk Uyum Bakanı olarak görev yapan Eyalet Eski Başbakanı Armin Laschet, konuşmasında Türklerin Almanya’ya geldiklerinde başta dil olmak üzere yaşadıkları sorunları hatırlattı.
KASIM
Alman yakın tarihinin istihbarat bağlantılarıyla gizemini koruyan ırkçı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü, 10 yıl önce 4 Kasım 2011’de açığa çıktı. 10. yıl dönümüne ilişkin Almanya genelinde konferanslar ve protestolar düzenlendi, yorumlar paylaşıldı. Olayların hâlâ tam olarak aydınlatılmaması, kamuoyunu bugün de meşgul ediyor. 9 Kasım’dan itibaren yeni trafik cezaları yürürlüğe girdi. Hızlı araba sürme, yanlış park etme ve acil durum koridorunu kullanmanın cezaları daha da arttı. 24 Kasım’da “Trafik Lambası Koalisyonu” partileri SPD, Yeşiller ve FDP, koalisyon mutabakat metnini kamuoyuna tanıttı. Yeşiller, düzenledikleri üye referandumunda, FDP ve SPD de parti kongrelerinde metni oyladı.
Metinde dış siyasette “değerler telkini” öne çıkarken, esrarın yasallaşmasının öngörülmesi dikkat çekti. Kasım ayı boyunca yükselen vaka sayıları karşısında “Trafik Lambası Koalisyonu” partilerinin parlamentoya sunduğu yeni salgın yasası yürürlüğe girdi. Birçok alanda aşılılar ve iyileşenleri kapsayan 2G kuralının yürürlüğe girmesi, aşısızlara yönelik baskıyı daha da artırdı. Öte yandan Başbakan Adayı Scholz, aşı zorunluluğundan yana olan tavrını açıkladı.
ARALIK
Alman Federal İstatistik Ofisi (Destatis), kasım ayı öncü verilerini açıkladı. Verilere göre enflasyon, ekimde yüzde 4,5 olurken, kasımda yüzde 5,2’yi buldu. Bu oranlar Haziran 1992’den bu yana en yüksek seviyeyi ifade ediyor. 8 Aralık’ta Başbakan Olaf Scholz ile hükûmetin göreve başlamasıyla 16 yıllık Angela Merkel dönemi resmen sona erdi. Hükûmette iç güvenlik alanlarını sosyal demokrat bakanlar doldururken, liberal FDP mali politikaları üstlendi. Almanya’nın diplomatik alanda temsil edilmesi görevi, Yeşiller’den Annalena Baerbock’a verildi ancak Baerbock’un Amerikancı yaklaşımları karşısında Başbakan Scholz’un anayasal haklarını kullanarak Asya ülkeleriyle de diyaloğa ağırlık vermesi bekleniyor. Öte yandan, Almanya Tarım Bakanlığı’na Türkiye karşıtlığının Almanya’daki simge isimlerinden biri olan Cem Özdemir getirildi. Özdemir’in bakanlığı, kendi içindeki kanat tartışmalarıyla mücadele eden Yeşiller içinde de büyük tepkilere yol açtı. Aralık ayının en önemli gelişmeleri, ırkçılıkla mücadele alanında oldu. NSU terör örgütüne karşı açılan davada dördüncü üye olarak da adlandırılan André Eminger’in aldığı 2,5 yıllık hapis cezası onandı. Karar, 2,5 yıl gibi az bir süre hapis cezası verildiği için özellikle maktul ailelerinde üzüntüye yol açtı. Bir gelişme de Hanau saldırısı davasında yaşandı. Soruşturmasının sonuna gelen Federal Başsavcılık, katil Tobias Rathjen’in tek başına hareket ettiğini, babasının etkisinin bulunmadığını iddia etti. İki davanın da avukatlığını yapan Seda Başay-Yıldız’a gönderilen NSU 2.0 imzalı tehdit mektuplarına ilişkin de şaşırtıcı bir karar alındı. Bilgisayarlarından adres bilgilerine erişildiği tespit edilen Frankfurtlu polis Hermann S. hakkında takipsizlik kararı verildi.