2021 Mehmet Akif ve İstiklal Marşı Yılı hazırlıkları hızlandı
Cumhurbaşkanlığı tarafından “2021 Mehmet Âkif ve İstiklâl Marşı Yılı” konulu bir genelge yayımlandı. Tiyatro Sanatçısı Murat Demirbaş Aydınlık’a değerlendirmelerde bulundu.
Resmi gazetede önceki gün yayımlanan genelgeye göre yıl boyunca İstiklal Marşı'nın kabulünün 100. yılı ile Mehmet Akif Ersoy'u anma etkinlikleri düzenlenecek. Etkinlikler, İstiklal Marşı'nın Kabul Edildiği Günü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü Hakkında Yönetmelik ile oluşturulan Merkez Yürütme Kurulunca yürütülecek ve koordine edilecek.
Tiyatro sanatçısı Murat Demirbaş Aydınlık’a değerlendirmelerde bulundu: “Millet olma bilinci ve Cumhuriyetin yaşatılması iradesi en üst düzeyde varlık buluyor. Tarihi koşullar bize 2. İstiklal Savaşı vermeye zorluyor” dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığının altyapısının kullanılması gerektiğini belirten Murat Demirbaş, “Milli mücadele ruhunu ve bugüne katkısını doğru kavratmak gerek” değerlendirmelerinde bulundu.
Yayımlanan genelgede İstiklal Marşı'nın anlamını ve Kurtuluş Savaşı'nın önemini anlatmak amacıyla, 2021 yılı boyunca bütün kamu kurum ve kuruluşları tarafından, halkımızın ve sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla etkinliklerin düzenleneceği belirtilirken, “Büyük zorluklarla kazanılmış bağımsızlık mücadelesinin abidevi ifadesi olan Milli Marşımız, ülke sathında bütün milleti şamil olarak milli benlik ve kimlik haline dönüştürmüştür” ifadeleri yer aldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla yayımlanan genelgede; 12 Mart 1921'de Milli Marş olarak kabul edilen İstiklal Marşı’nın, özgürlük, bağımsızlık ve Milli Mücadelenin en önemli belgelerinden biri olduğu vurgulandı.
Tiyatro Sanatçısı Murat Demirbaş Aydınlık’ın sorularını yanıtladı:
Mehmet Akif ve İstiklal Marşı Yılı konulu Cumhurbaşkanlığı genelgesi yayımlandı. Hazırlıkları nasıl değerlendiriyosunuz?
Son zamanlarda yayımlanan Cumhurbaşkanlığı genelgeleri ile de anlıyoruz ki; Milli Devlet olmanın gereği olarak bu milleti bir arada tutan değerlerimiz konusunda oldukça gayretli çalışmalar yapılıyor. Önce RTÜK tarafından güzel Türkçemiz için atılan adım, ardından milli şairimiz M. Akif ve İstiklal Marşımızın kabulünün 100. Yılını en üst düzeyde kutlama girişimi ile millet olma bilinci ve Cumhuriyetin yaşatılması iradesi en üst düzeyde varlık buluyor. Tarihi koşullar bize 2. İstiklal Savaşı vermeye zorluyor. Bu millet yüzyılın başında en zor koşullarda bile büyük zaferlere adını yazdırmıştı. Şimdi daha güçlü ve kararlıdır millet. Öyleyse dilimize ve millet ruhunun bayraklaşan ifadesi sayabileceğimiz İstiklal Marşımıza bugün daha çok sahip çıkmalıyız.
KÜLTÜR BAKANLIĞI ALTYAPISI KULLANILMALI
Etkinlikler düzenlenirken kimlere danışılmalı? Hangi kurumlarla birlikte yürütülebilir?
Bence Cumhurbaşkanlığı düzeyinde M. Akif ve istiklal Marşımız konusunda uzman bir kurulun denetimine ihtiyaç var. Çünkü bazen eksik bilgi veya çarpıtılmış belgelerle sunumlarla karşılaşıyoruz. Bu da gelecek kuşaklara işin ruhunun doğru yansıtılmamasına neden oluyor. Dönemin gerçeklerini iyi bilen, abartılmış ya da kulaktan dolma bilgilere tevessül etmeyen bir bakışa ihtiyaç var. Tabi burada özellikle Kültür ve Turizm Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarına da çok ihtiyaç duyuluyor. Özellikle sahne performanslarında zaman zaman düzeyi çok düşük gösterilere şahit oluyoruz. Oysa müzik ve sahneleme konusunda Kültür Bakanlığı’nın altyapısı mutlaka kullanılmalı diye düşünüyorum.
Mehmet Akif Ersoy ve İstiklal Marşımızın önemini gençlere aktarırken nelere dikkat edilmeli?
n Burada Akif’i ve İstiklal Marşımızı gençlere anlatırken kuru tarihi bilgilerden ve altı boş hamasetten uzak durmak gerek. İşgale uğramış bu topraklarda en zor koşullarda bile var olma mücadelesi veren bir millet var. Akif de bunun bir parçası ve onun şairliği bu mücadele ile birleştiği için büyüyor. Onun bir âlim olarak derinliği ahlakının sağlamlığından gelmektedir. Nitekim İstiklal Marşının yazılması için açılan yarışmaya katılmak istememesi onun bu ruha en uygun şair olduğunu göstermektedir. Çünkü o; böylesine ulvi bir görevin para karşılığında yapılamayacağını düşünmektedir. O dizelerin kendine ait olmadığını, milletin azim ve kararlılığının ürünü olduğunu her fırsatta belirtmiştir. Ve ardından “Allah bir daha bu millete istiklal marşı yazdırmasın” diyerek dönem gerçeğinin doğru kavranmasını sağlamıştır. İşte bu yüzden Milli mücadele ruhunu doğru anlatmak ve bugüne de katkısını doğru kavratmak gerek diye düşünüyorum.
