2022 denizlerde hızlı başladı
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Nautical Geo araştırma gemisi ile yeni bir kışkırtmaya kalkıştı. Türkiye'nin yanıtı ise Mavi Vatan'ın sınırlarını hatırlatmak oldu.
Güney Kıbrıs'ta bulunan yetkisiz Larnaka istasyonundan yayınlanan bir denizcilik bildirimine (NAVTEX) göre, Nautical Geo araştırma gemisi 14 Ocak-21 Ocak tarihleri arasında Kıbrıs adasının güneybatısında çalışmalar yürütecekti. Bildirimde belirlenen sahanın Güney Kıbrıs Münhasır Ekonomik Bölgesi içinde olduğu iddia edildi. Bu temelsiz iddia ile kışkırtıcı girişime Türkiye'den yanıt gecikmedi.
Türkiye'den yayınlanan karşı bildirimde, öncelikle bölgedeki yetkili istasyonun Antalya istasyonu olduğunun altı çizildi. Nautical Geo gemisinin araştırma sahasının da Türk kıta sahanlığı içinde olduğu kaydedilen karşı bildirimde, şu ifadeler yer aldı:
1) MA66-13/22 sayılı NAVTEX duyurusu ile yetkisiz istasyon tarafından yayınlanan saha, Türk NAVTEX servis sahası ve 18 Mart 2020 tarihinde, A/74/757 sayı ile Birleşmiş Milletler'e bildirilen Türk kıta sahanlığı içine girmektedir.
2) Türk deniz yetki alanları içerisinde kalan tüm araştırma faaliyetleri ilgili Türk makamları ile koordine edilmelidir.
3) MA66-13/22 No'lu NAVTEX duyurusu geçersiz ve hükümsüzdür.
4) Ayrıca NAVTEX duyurusunda belirtilen 'Kıbrıs', 1960 yılında kurulna devlet ile aynı değildir. Türkiye, 'Kıbrıs' isimlendirmesinin hiçbri ölçüde veya şekilde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ni tanıma veya Türkiye'nin 1960 yılındaki Garanti Anlaşması ile Kuruluş Anlaşması'ndan kaynaklanan hak veya yükümlülüklerine zarar vermesi anlamına gelmeyeceğini beyan eder.
DAHA ÖNCE DE KOVULDU
Nautical Geo araştırma gemisi, 2021'in Eylül ayında da benzer bir bildirim ile sahaya gönderilmişti. Türk kıta sahanlığı içindeki bu çalışmanın Türkiye ile koordine edilmemesi üzerine, geminin bayrak devleti Malta ve donatan şirketinin olduğu İtalya nezdinde diplomatik kanallardan girişimde bulunulmuştu. Bununla birlikte faaliyetin Türkiye ile koordine edilmesi gerekliliği 1 Ekim'de yayımlanan NOTMAR ve NAVTEX ile denizcilere de duyurulmuştu. Fakat Türkiye'nin bu girişimlerine rağmen sahaya gelen Nautical Geo araştırma gemisi, Akdeniz Kalkanı Harekatı kapsamında bölgede keşif gözetleme faaliyeti icra eden TCG Oruç Reis firkateyni tarafından önce ikaz edilmiş, ardından bölge dışına çıkarılmıştı. Daha sonra yeniden bölgeye gelmeye çalışan gemiye, donanma unsurlarınca izin verilmemişti.
ADALAR DENİZİ'NDE ÖNLEMLER
Diğer yandan NAVTEX savaşları Adalar Denizi'nde de sürüyor. Yunanistan'ın ihalallerine karşı son günlerde dikkat çeken 4 NAVTEX yayınlandı. Bunlardan ilki Gayri Askeri Statü'deki Semadirek adasında yapılması planlanan atış eğitimlerine karşı oldu. İzmir istasyonundan yapılan karşı bildirimde, Semadirek adasının 1923 Lozan Barış Antlaşması ile belirlenen Gayri Askeri Statü'de bir ada olduğu hatırlatılarak, atış eğitiminin bu statüyü ihlal edeceği kaydedildi.
Bunun yanında neredeyse tüm yılı kapsayan üç NAVTEX daha yayınlandı. Bu üç NAVTEX'e göre Türk Donanması, Adalar Denizi'nde belirlenen üç sahada 1 Ocak-14 Haziran ve 16 Eylül-31 Aralık tarihleri arasında atış eğitimleri icra edecek. Türkiye'nin yıl içinde boşta bıkratığı 3 aylık süre ise Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan Moratoryum'dan kaynaklanıyor.
MORATORYUM İPTAL EDİLMELİ
Türkiye ile Yunanistan arasında 27 Mayıs 1988'de imzalanan Atina Mutabakatı gereğince, iki ülke de turizmin yoğun olduğu 1 Temmuz-1 Eylül tarihleri arasında Adalar Denizi'nde askeri tatbikatlardan kaçınacaklardı. Bu anlaşmadaki aksamaların ardından 2006 yılında Yunan mevkidaşı Karamanlis ile bir araya gelen dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, 1988'deki moratoryumun yenilenerek yeniden aktif şekilde uygulanması konusunda anlaştı. 1 Temmuz 2006'da devreye giren yeni anlaşma ile, daha önce 1 Temmuz-1 Eylül tarihlerini kapsayan moratoryumun süresi, 15 Haziran-15 Eylül olarak güncellendi. Bu tarihler arasında turizmin korunması amacıyla Adalar Denizi'nde askeri tatbikatlar yapılmayacak ve hem Genelkurmaylar arasında hem de Eskişehir ve Larissa üsleri arasında sağlıklı iletişim için doğrudan hat kurulacaktı.
Türkiye'nin hassasiyetle uyguladığı bu mutabakat da diğerleri gibi Yunanistan tarafından bozuldu. Geçen yıl yasaklı dönemde Adalar Denizi'nde NAVTEX'ler yayınlayarak tatbikatlar yapan Yunanistan, bunun yanında Sahil Güvenlik gemileri ile yat turizmini aksatacak saldırılarda da bulundu.
Halbuki adalardaki turizmden büyük geliri elde eden Yunanistan'ın kendisi. Türkiye bir iyi niyet göstergesi olarak bu moratoryuma yıllarca uysa da, Yunanistan'ın son kışkırtıcı tavırlarının ardından artık bizim de sahayı boş bırakmamamız gerekiyor.