02 Kasım 2024 Cumartesi
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

21 Ekim Medyanın Halleri

21 Ekim Medyanın Halleri
A+ A-
Hazırlayan: Beyhan Korkman

YALÇIN’A GÖRE TÜRKİYE’DE ARAŞTIRMA YAPAN KHK İLE ATILIYOR, BATI’DA ÖYLE DEĞİLMİŞ…

SONER YALÇIN- SÖZCÜ

İmamoğlu haklı olarak İstanbulluları üzen-yoran- kangren haline gelen geleneksel taksi sorununu Ulaşım Koordinasyon Merkezi/UKOME toplantısına taşıdı. İmamoğlu'nun çözüm önerileri iktidar temsilcileri tarafından dokuz kez reddedildi. Evet maalesef bizde tartışma sadece siyaset üzerinden yürüyor; İstanbul için çözüm olacak taksi sistemi önerisi bile sırf İmamoğlu'ndan geldiği için iktidar temsilcileri tarafından sürekli reddediliyor. “Ah İmamoğlu” demem bundan; böyle siyaset kıskacıyla İstanbul'a nasıl hizmet verilebilir? Batı, araştırma-çalışma yapanlara Nobel ödülü veriyor; bizde şark kafasıyla icraat yaptırmıyorlar… Uzatmayayım. Nobel ödüllü Prof. Joshua Angrist buna benzer araştırmalar yaptı. ABD Engelli Yasası'nın çıkışıyla istihdam düşüşü arasında ilişkiyi bularak, yasanın iş gücü piyasasına zarar verdiğini yazması tartışmalara sebep oldu. Tartışma olgu temelli yapılıyor Batı'da… Bizde siyasal iktidarlar ellerinde tek araştırma olmadan salt siyasal çıkarları/oy hedefli yaptırımda bulunuyor. Daron Acemoğlu, Türkiye'de araştırma yapsa ne olurdu? Atila Abdulkadiroğlu, Türkiye'de araştırma yapsa ne olurdu? Büyük ihtimal Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile üniversiteden atılırdı! Temel sorunlarımızdan biri bu; akademik özgürlük alanını sürekli siyasetle darlaştırıyoruz. Ki iktidarın, İmamoğlu icraatlarını engellemesi de bunun somut bir göstergesi… Olan ülkemize oluyor maalesef.

‘ABD, ASYAİK KOÇBAŞININ ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN DUVAR ÖRÜYOR’

NEDRET ERSENAL – YENİŞAFAK

Bir süredir kendisini Dedeağaç üzerinden sembolize eden, ‘Batı’nın sınırlarını’ yenileyen gelişmeler yaşanıyor; ağır askeri yığınak -ki kısa süre içinde ‘daha önce görülmemiş ölçüde’ yeni yüklemeler yaşanacak- bir yandan Balkanlar’daki Rus ve Çin etkisini, diğer yandan, yine Afganistan’la birlikte Türkiye’nin Batı sınırına uzayabilecek Asyaik koçbaşının önüne geçilmesini, toplamda Türkiye’nin de önünü kesen/kuşatan bir hattın duvarını yükseltiyor…

Hat, Avrupa Birliği desteğini de alarak, bölge ülkelerinin hangi kutuptan olursa olsun, Karadeniz’deki Amerikan varlığına ilişkin duyarlılığını gevşetiyor, Balkanlar’ı Türkiye’nin de dahil olduğu bir küme karşısında tahkim ediyor…

‘KILIÇDAROĞLU KAOSA YATIRIM YAPIYOR’

SALİH TUNA - SABAH

Toplumsal hayatımız alabildiğine zehirleniyor. Şu hale bakın: Merhum Özdemir Bayraktar gibi bu vatanın, bu milletin her daim minnetle anacağı bir kahramanın ardından bile terbiyesizlik yapan troller var. Bunları ne yapacağız? Bunlarla ne yapacağız? Eyvahlar olsun ki, sırtlarını PKK'ya yasladığını söyleyenler gibi sırtını kin ve nefretle malul bu sosyolojiye yaslayarak siyaset yapanlar var. Sayın Kılıçdaroğlu son günlerde bu sosyolojiye hitap ederek "kaosa yatırım" yapmaya çalışıyor. Yoksa değil ana muhalefet partisi lideri, sorumluluk sahibi herhangi bir yurdum insanı bile kamu görevlilerini, isyana veya başıbozukluğa davet etmez.

HALAY BAŞI ERTUĞRUL ÖZKÖK, GERİSİNİ SİZ DÜŞÜNÜN

MELİH ALTINOK - SABAH

Ne var ki gelişmeler Kılıçdaroğlu'nun üzerinin çizildiğini gösteriyor. Örneğin, Genel Merkez'de krize neden olan Diyarbakır seyahatinde, CHP örgütü yerine HDP tarafından ağırlanan Ekrem İmamoğlu'nun katıldığı düğünden hallice kutlama... Ne kadar operasyonel gazeteci, sanatçı varsa, yakayı fayrap etmiş, sahnede göbek sallıyordu. Halk TV'nin ekran yüzleri ve bir gün de PKK'nın cinayetleri için sergi açmasını beklediğimiz küratörler de dahil... İsmail'in çekimlerini izlemeyenler için şu kadarını söyleyeyim, HDP ve İmamoğlu'nun Diyarbakır'daki düğününde halay başını Ertuğrul Özkök çekiyordu!

‘TÜSİAD’ MİLLET İTTİFAKI’NIN İDDİASINA KATILIYOR’

FİKRET BİLA - HALKTV

TÜSİAD da Türkiye’nin gelecek için yeniden inşa edilmesi gerektiğine inanıyor. Yapılan eleştirilere ve önerilere bakıldığında TÜSİAD’ın da Millet İttifakı’nın içindeki ve dışındaki muhalefet partileri gibi cumhuriyetin ve demokrasinin yeniden inşa edilmesi ihtiyacı ve iddiasına katıldığını söylemek mümkün. Dünkü toplantıda yapılan konuşmalar da önemli bir eksikliğe de dikkat çekmek gerekir. TÜSİAD konuşmacılarının saptamaları ve önerileri Türkiye’nin demokratik, laik, hukuk devleti niteliklerini yeniden ve daha güçlü inşa edilmesi vurgusu dikkate değerdi, eksik olan ise eleştirilerin adresinin söylenmemesiydi.

10 BÜYÜKELÇİ ‘KÖŞELERİ’ TUTMUŞ

TAHA AKYOL - KARAR

2008 yılında Türkiye 151 devletin oyunu alarak BM Güvenlik Konseyi Geçici Üyeliğine seçilmiş, ülkemizde çok haklı bir diplomatik zafer sevinci yaşanmıştı. Amerika, Avrupa, Araplar bize oy vermişti… Bugün kaç devletin desteğini alabiliriz?! Osman Kavala davası simgelerden biridir. Görmemiz gereken gerçek şu: Türkiye evrensel hukuk, kuvvetler ayrılığına dayalı demokrasi, kurallı piyasa ekonomisi yoluna girdiğinde hem diplomatik itibarı, hep ekonomik performansı yüksek oluyor… 2011’den sonra adım adım tavır değişmeleri yüzünden bugün ne halde bulunduğumuz da ortada; hem ekonomide hem dış politikada, birleşik kaplar gibi…

AKİF BEKİ - KARAR

AK Partililer, haksız buldukları iç yargı kararlarını geçmişte AİHM’e götürmemiş olsa, uğradıkları hak ve özgürlük ihlallerini dünyaya şikayet edip Avrupa Konseyine taşımaya hep karşı dursaydı... Kurucu üye olarak Türkiye, Avrupa Konseyinin AİHM kararlarını uygulatmada denetim ve yaptırım yetkisini, yargı süreçlerimiz üstünde söz hakkını tanımamış olsaydı...Osman Kavala davasında, yargımızı uluslararası hukuka, AİHM kararlarına uymaya çağıran ABD, Almanya ve Fransa dahil 10 ülke büyükelçisine Ankara’nın tepkisi tartışılmazdı. Sosyal medyadaki ortak bildirilerinden dolayı Dışişleri’ne çağrılmalarına, “hadsiz ve kabul edilemez” diye uyarılmalarına o zaman kim, ne diyebilirdi?

AYŞENUR ARSLAN – HALK TV

Osman Kavala'nın eşi Ayşe Buğra'nın bana gönderdiği dava özetinin başında şöyle yer alıyordu: "3,5 yılın özeti, aradığınız suç bulunamadı."

Gönderinin üzerinden aylar geçmiş. 3,5 yıl olmuş 4 yıl… 4 yıl da bitmiş, 5. yıla dönmüş.

Osman Kavala 1460 gündür önce gözaltı, sonra tutuklulukla içerde.

"Meraklısı" için 1460 günün kısa özetini, Ayşe Buğra'nın gönderisinden aktaracağım.

Bir işe yarayacağından değil! Tarihe bir kez daha küçük de olsa bir kayıt düşmek için.

DENİZ ZEYREK - SÖZCÜ

Dosyayı yakından takip ediyorum. Osman Kavala'nın davası tamamen siyasi saiklerle ilerliyor. İddianameler, yargılama süreçleri hukuk devleti ilkeleri açısından garabet durumlarla ve insan hakları ihlalleriyle dolu. Brunson'ın dosyasını da takip etmiştim. Brunson o davadan o kadar cezayla kurtulabildiyse Kavala'nın cezaevinin yakınından dahi geçmemesi gerekirdi. Kavala'nın günahı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak mı? Ankara'daki Büyükelçilerin bir davayla ilgili ortak açıklamasını “bağımsız yargısı olan bağımsız bir ülkenin” vatandaşları olarak asla kabul edemeyiz. Ancak, bu Kavala davasının “siyasi” olduğu ve yargılama sürecinde ciddi hukuksuzluklar ve insan hakları ihlallerinin yaşandığı gerçeğini değiştirmez. Keşke, hukuk işleseydi, Kavala adil yargılansaydı.

21 Ekim Medyanın Halleri - Resim: 1

Medyanın Halleri 21 Ekim