29 Eylül 2024 Pazar
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

21 milyar dolara çelik yapılar kuralım

Bakanlık açıkladı. Yaklaşık 333 bin daire depremde kullanılmaz hale geldi. TOKİ fiyatı ile çelik iskeletli bir dairenin maliyeti 65 bin dolar. Buna göre konutlar yaklaşık 21.6 milyar dolara, üstelik yeni bir depremde yıkılmayacak şekilde, inşa edilebilir

21 milyar dolara çelik yapılar kuralım çelik bina maliyeti toki ev maliyeti
A+ A-
RECEP ERÇİN

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci ile Adana 112 Acil Çağrı Merkezi İzleme Değerlendirme ve Koordinasyon Salonu'nda yaptığı açıklamada, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Adana'da genel bir değerlendirme yaptıklarını bildirdi. Bir yandan hasar tespit çalışmalarına devam ettiklerini diğer yandan da geçici barınma ve kalıcı konutlarla ilgili çalışmaları yürüttüklerini ifade eden Kurum, "Şu anda 7 bin 328 personelle 11 ilimizde hasar tespit çalışmaları devam etmektedir. Bu kapsamda 3 milyon 9 bin 563 bağımsız bölüm ve 684 bin bina incelenmiştir. 332 bin 947 bağımsız bölümden oluşan 84 bin 726 bina yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olarak tespit edilmiştir. Adana'mızda da 148 binada bin 602 bağımsız bölüm yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olarak tespit edilmiştir." diye konuştu.

KONTEYNER ÇÖPLÜĞÜ OLMASIN

Buna göre en az 332 bin 947 birim ya yıkık ya ağır hasarlı ya da acilen yıkılması gerekiyor. Konuştuğumuz müteahhitler, arsa bedeli olmadan çelik iskeletli 2+1 niteliğinde 95-100 metrekare bir dairenin inşaat maliyetinin TOKİ fiyatı ile 65 bin dolar olduğunu belirtiyor. Buna göre 21.6 milyar dolarlık bir toplam maliyet çıkıyor. Müteahhitlerin aktardığına göre klasik betonarme yerine çelik iskeletli binaların depremde yıkılma tehlikesi söz konusu değil. Üstelik hızlı kurulum sayesinde iki aylık hazırlık süreci sonunda haftada 330 daire teslim edilebilir hane geliyor. Ancak şu aşamada bunun projelendirilmesi yerine konteynere yönelinmiş durumda. Yaklaşık 200 bin adet konteyner siparişi olduğu ifade ediliyor. Konteyner hızlı kurulum anlamında faydalı ancak bunun mülkiyeti belli değil. Konutlar yapıldığında ve depremzedeler evlerine yerleştiğinde her taraf konteyner çöplüğüne dönebilir. O bakımdan bunun yönetimin de şimdiden planlanması gerekiyor.

KIRILGAN OLMAYAN YAPI

Barınma bir insanlık hakkı. Fakat kapitalist sistem rant yüzünden toprak üzerinden mülkiyet sağlamayı esas alıyor. Konuştuğumuz müteahhitlere göre, yıkılan binaların yerine yine bina yapılması lazım. Ama bunların çelik iskeletli olması şart. Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Yalçın Ertan da hafta içinde yaptığı açıklamada, “Güvenlik için binalarda kırılgan olmayan esnek yapısı, dayanımı ve hafifliği ile depreme karşı son derece güvenli bir model olan çelik yapı modelinin yaygınlaştırılması gerekmekte. Betonarme yapılara kıyasla çelik konstrüksiyon yapıların özellikle deprem kuşağında yer alan bölgeler için birçok avantajı bulunmaktadır.” mesajı verdi.

Peki Türkiye'nin çelik iskeletli yapılar kuracak kadar üretimi var mı? Konuyu Türkiye'nin en büyük çelik üreticisi firmalarından birinin yönetim kurulu üyesine sorduk. Türkiye'nin inşa edilecek yaklaşık 154 bin dairenin hepsi çelik iskelet olsa bile buna çelik tedarik edecek üretim kapasitesinin fazla fazla olduğunu söyledi. Türkiye'nin yıllık çelik üretimi 40 milyon ton düzeyinde. Yıllık 7.5 milyon ton inşaat demir/çeliği ihraç etme kapasitemiz var. Bölgedeki yedi üretici tesis var ve ark ocaklarında sıkıntı yok. Buna göre, zemini kötü olan yerlere çelik yapılabilir. Zemin etüdünü düzgün yapıp kazık sistemi ile de inşaat yapılabilir. Fakat bu oldukça maliyetli. Zeminin cıvık olduğu yerlere yüksek kata izin verilmemeli. Betonarme inşaatlar da zeminin düzgün olduğu yerlerde kurulabilir. Bakanlık zaten bu konuda bir çalışma yapıyor.

KOROZYON BİNALARI ÇÜRÜTÜYOR

İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, “Depremlerin olmasını önleyemezdik ancak binaların yıkılmasını önleyebilirdik.” dedi. Eruslu şunları söyledi: “Bir an önce mevcut bina stokumuz incelenerek; yeterli dayanıma sahip olan güvenli binalar, güçlendirilerek güvenli hale getirilebilecek binalar ve güvenli olmayan binalar tespit edilmelidir. Güvenli olmayan binalar bir an önce kentsel dönüşüme tabi tutulmalı ve yeniden inşa edilmelidir. Yeni binalarımızı ülkemizin deprem gerçeğini göz önünde bulundurarak, zemine uygun, kaliteli malzemelerle mevzuatlara uygun olarak projelendirerek inşa etmeli ve inşa ettiğimiz bu binaları su yalıtımıyla korozyona karşı korumalıyız. Binaların en büyük düşmanı olan korozyona karşı bir kalkan görevi gören su yalıtımının, binaların tasarlandığı dayanımın muhafaza edilmesi noktasında hayati öneme sahip olduğunu unutmamalıyız.”

Türkiye’deki yapı stokunun ağırlıklı olarak betonarme yapılardan oluştuğunu ifade eden İZODER Başkanı Eruslu şu bilgileri aktardı: “Betonarme yapı sistemlerinin en zayıf noktalarından birini suya karşı olan hassasiyeti oluşturuyor. Yağmur, kar, yeraltı suları, zeminde yer alan nem, mutfak, banyo, tuvalet gibi ıslak hacimlerdeki su kaçakları, binanın inşa edildiği zeminde bulunan basınçlı veya basınçsız yeraltı suları nedeniyle binalar sürekli olarak suya maruz kalabiliyor. Suyun taşıyıcı yapı elemanlarına nüfuz etmesi, betonun içindeki demirin paslanmasına yani korozyona neden oluyor. Korozyon ise yapının yük taşıma kapasitesini azaltıyor. Betonarme yapıların sağlıklı bir şekilde, tasarım ömürleri süresince işlevlerini sürdürebilmesi için yapının tamamının standartlara uygun şekilde ısı ve su yalıtımı ile korozyondan korunması gerekiyor. Çok kıymetli Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şakir Erdoğdu’nun araştırmasına göre; suya maruz kalan bir donatının, 5 yılın sonunda taşıma kapasitesinin yüzde 50’sini, 15 yılın sonunda yüzde 90’ını, 24 yılın sonunda ise tamamını kaybettiğini ortaya koyuyor. Yani herhangi bir deprem ya da dış etken olmadan bile sadece donatı korozyonu ile bir yapının çökmesi söz konusu. Hatırlayacağınız gibi 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi sonrasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hasar Tespit Komisyonu tarafından yapılan incelemeler sonucunda, yüzde 79’u hasarlı bulunan 55 bin 651 konut ve işyerinin yüzde 64’ünde korozyon tespit edilmişti. Korozyon, işte bu kadar kritik bir konu.”

İSTANBUL'DA 194 BİN BİNA

“7.5 büyüklüğündeki senaryo depreminde İstanbul’daki binaların ortalama yüzde 17’sinin (yaklaşık 194 bin bina) orta ve üstü seviyede hasar göreceği tahmin ediliyor” diyen Emrullah Eruslu, şunları söyledi: “Yeni inşa edilecek tüm binaların, su yalıtımı ile korunması büyük önem taşıyor.”

Deprem