22 Ekim Medyanın Halleri
Köşe yazarlarının gündemi ne? Gazetelerde neler var? Köşe yazılarında öne çıkanlar neler?
YENİDOĞAN ÇETESİ GİBİ DİYALİZ ÇETESİ DE OLABİLİR
HALİME KÖKCE - STAR
Özel diyaliz merkezleri, SGK sistemine entegre olduktan sonra birdenbire sayıları artmaya başladı. O yıllardı; henüz 30'lu yaşlarında olan teyzemin diyalize bağlanmasına karar verildi. Doktorun verdiği kararı sorgulayacak halimiz yoktu. Birdenbire teyzem haftada üç gün tüm kanı vücuttan çeken ve yeniden vücuda yükleyen diyaliz makinesine bağlı bir hayat sürmeye başladı.
Bir kere o makineye girdiniz mi artık dönüşü yok. Diyalize bağlı ömür ortalama 15-20 yıl. Diyaliz hastası demek aynı zamanda 15-20 yıl boyunca bu sistemin müşterisi demek.
Teyzemin genç yaşta diyalize bağlı hale gelmesi ailenin diğer fertlerinde bir uyanıklığa yol açtı. Akabinde bir başka teyzeme de diyaliz kararı verildi. Lakin o bunu reddetti, başka başka doktorlara gitti ve son tahlilde bol bol su içerek diyaliz makinesine bağlanmaktan kendini kurtardı.
Dahası var; aynı dönemlerde, adeta diyaliz merkezine müşteri toplarcasına bir başka yakınımıza da doktorlar diyaliz kararı verdi. Ailede "makineye gireceğime ölürüm" bilinci oluştuğundan o da diyalizi reddetti. Ne mi oldu? Aynı şey, haftada üç gün makineye gireceğine, yanında 1,5 litrelik pet şişe su taşıyarak hayata tutundu.
Geçtiğimiz yıl, annem için de diyaliz riskinden bahsetti doktorlar. Allah etmesin dedik, günlük su tüketimini hemen 3'e çıkardık.
Demem o ki yenidoğan çetesinin başka versiyonları da olabilir.
Diyaliz merkezleri bu çeteleşmenin çok kolay yapılabileceği yerler.
---
SAĞLIK BAKANI KEMAL MEMİŞOĞLU TAM ZAMANINDA ÇIKTI VE KONUŞTU
AHMET HAKAN - HÜRRİYET
Bakan Kemal Memişoğlu’nun açıklamalarını baştan sona büyük bir dikkatle izledim.
Yenidoğan Çetesi’yle ilgili süreci, gayet net biçimde ortaya koydu.
- 2023 yılının Mart ayında çetenin faaliyet yürüttüğü hastanelerle ilgili CİMER’e bir ihbar mektubu geliyor.
- İstanbul Sağlık Müdürlüğü’nün denetleme ekipleri, hastanelere gidip denetleme yapıyorlar.
- Bu denetimlerde birkaç küçük eksiklikler dışında bir şey bulunamıyor.
- Ancak denetleme ekipleri, “Biz kanıt bulamadık ama bu hastanelerde sıkıntı var” diyerek o dönem İl Sağlık Müdürü olan Memişoğlu’na gidiyorlar.
- Bunun üzerine “gizli teknik takip” kararı alınıyor.
- İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’yla koordineli biçimde çalışılarak gizli takip titizlikle yürütülüyor.
- Gizli takip sürerken Sağlık Bakanlığı, bu hastaneleri denetlemeye devam ediyor ve bu hastanelere bebek nakli yaptırılmamaya çalışıyor.
- Savcılık ve mali şube ekipleri, kanıtları elde edince 26 Nisan 2024 tarihinde çeteye yönelik emniyet operasyonu başlıyor.
Bakan Memişoğlu, operasyonun 6 ay önce gerçekleştirildiğini söylüyor.
Peki gündeme gelmesi neden şimdi oldu?
Bu sorunun yanıtını da veriyor Sağlık Bakanı:
“Altı ay önce yapıldı bu operasyon. Soruşturması altı ay önce tekamül etti, iddianamesi altı ay önce bitti. Konunun yeniden gündeme gelmesinin nedeni, Savcı’nın tehdit edilmesi. Savcı neden tehdit edildi? 6 ay önce tutuklananların bırakılması için tehdit edildi. Tehdit eden de tutuklandı zaten.”
---
ÇOK NORMALMİŞ!
MELİH ALTINOK - SABAH
Etimesgut Belediye Başkanı Erdal Beşikçioğlu bir dizide oynayacakmış. Peki “Belediye işleri ne olacak?” diye sorulunca da şöyle cevap veriyor:
“Yapının nasıl işlediğini bilmeyen bir insanın bu endişeyle bu soruyu sorması çok normal... Ama 6'dan sonra sabaha kadar vaktim var.” Yapının nasıl işlediğini vatandaş çok iyi biliyor. Bu yüzden de seçimlerde sandığa gidip çöpünü toplayacak, kapısının önünü süpürecek, yol yapacak birilerini seçiyor.
Ama işte zaman zaman da dizi setinde sabahlayıp gündüz de belediye de uyuklayacak, üstüne de ahkam kesecek adamları belediye başkanı diye seçebiliyor.
Ne yapalım, başa gelen çekilir.
Etimesgutlulara iyi seyirler.
---
YAHYA SİNVAR’A HÜRMETLE…
AYDIN ÜNAL - YANİ ŞAFAK
Yahya Sinvar’ın şehadeti bana sevgili Hakan Albayrak’ın o unutulmaz şiirini hatırlattı:
“kokla şair / bu taşı gazzeden getirdim / bu görmüş olduğun kurşun / filistinin göğsünden çıktı / sen oğuz atayda yüzerken / intihar yiyip intihar kusarken / bir çocuk / adam gibi öldü”.
Çağdaş dünya ölümü unutturdu, yaşamı tapılacak derecede kutsallaştırdı: Tıp, ilaçlar, vitaminler, ibadet edercesine spor, güvenli bencillik kaleleri, hırs, dünyada cennet arayışı, hiç ölmeyecekmiş gibi yaşama tutkusu…
İstese çok farklı yaşayabilirdi Yahya Sinvar. Ama o vatan savunmasını, izzet, şeref, onur savunmasını tercih etti. Şehadetiyle en çok da bize, Müslümanlara, “öldükten sonra dirilmeyi ve hesap gününü” hatırlattı. Yahya Sinvar: Yiğit bir adam, adam gibi, gerçek bir kahraman gibi şehit oldu. Şimdi artık Gazze’deki herkes bir yiğit, bir Yahya Sinvar. Allah O’ndan razı olsun, mekânı inşallah Cennet olsun.