04 Ocak 2025 Cumartesi
İstanbul 12°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

22 Mayıs 2023 Medyanın Halleri

Hazırlayan: Ercan Dolapçı

22 Mayıs 2023 Medyanın Halleri
A+ A-

Batı’nın bizi Anadolu’dan
atma planını 104 yıl önce parçaladık

ERHAN AFYONCU-SABAH

19 Mayıs 1919'da Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a ayak basmasıyla birlikte de Türk milleti, Milli Mücadele'de kendisini zafere götürecek liderini bulmuştu. Çanakkale zaferinden gelen ruh ve liderle, yani Mustafa Kemal Atatürk'le ülkemizi işgal eden düşmanlarımıza karşı İstiklal Harbi mücadelesini verdik.
Atatürk hem cephelerde hem de diplomaside başarılı olarak adım adım Milli Mücadele'yi başarıya götürdü. Milli Mücadele'nin sonunda 26 Ağustos 1922'de başlayan Büyük Taarruz, Türk tarihinin son asırlarındaki en önemli taarruzudur.
İmparatorluğun son dönemindeki askeri başarılarımıza bakarsak bunların savunma savaşları olduğunu görürüz. Plevne, Şıpka, Yanya savunmaları gibi. Sarıkamış ve Kanal harekâtı gibi taarruzları ise kaybetmiştik.
9 Eylül'de Yunan ordusunun Ege'ye dökülmesiyle neticelenen Büyük Taarruz'da ise büyük bir zafer kazanılıp, Şark Meselesi'nde Avrupa'nın son noktayı koyması önlendi. Günümüzde ise bu hesaplaşma tüm hızıyla devam ediyor. Türk milleti 10 asırdır olduğu gibi yine tarihe damgasını vuracaktır.
Atatürk, Milli Mücadele'nin ateşini yakmak için 19 Mayıs'ta Samsun yolculuğuna çıkarken maiyetinde 22'si subay, 25'i er ve erbaş olmak üzere toplam 47 kişi vardı. Mustafa Kemal Paşa'nın yanındaki kurmay kadrosunun önemli bir kısmı, Cumhuriyet'in ilanından sonra da Atatürk'ün çevresinde ve devletin önemli makamlarında bulunmaya devam etmiştir.
Korgeneral ve Vali Kâzım Dirik, Milletvekili ve Varşova Elçisi Dr. İbrahim Tali Öngören, Büyükelçi Hüsrev Gerede, Korgeneral ve Kırklareli Milletvekili Kemal Doğan, Atatürk'ün yaveri ve Milletvekili Cevad Abbas Gürer, Tokat Milletvekili Mustafa Sabri Süsoy ve Tümgeneral Arif Hikmet Gerçekçi vapurdaki yolculardandı.

14 Mayıs seçimlerinde HDP ayrıntısı

ERAY GÜÇLÜER-AKŞAM

Elbette Türkiye'nin terörle mücadelede kaydettiği başarı ve sosyal devlet uygulamalarında elde edilen güzel sonuçlar bazılarını rahatsız ediyor olabilir. Ancak onlar da alışacaklar. İnsanlarımız sırtını PKK'ya ve aparatlarına değil büyük Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devletine yaslıyormuş. Umarım bunu bir an önce anlarlar. Ancak HDP'nin giderek küçülmesinin dış politik etkilerine de değinmek isterim. PKK üzerinden oluşturulan etnik tabanlı suni sosyal ayrıştırmaların sonuç vermemesi emperyalistlerin Türkiye ile ilgili politikalarında da değişime gitmelerine neden olacak. Bunun ilk örneklerini son birkaç gündür görmeye başladık.
ABD başkanının Erdoğan seçilirse onunla çalışırız sözü, dış basındaki söylem değişiklikleri aynı zamanda bu dış politik değişimin de habercisi sayılabilir. Tabi emperyalistlere bunun bir bedeli olacak. FETÖ ve PKK gibi terör aparatlarıyla ülkemizi şiddete dayalı olarak dizayn edemeyenler, daha sonra kendilerine bağımlı siyasal bileşenlerle yürütmeye çalıştıkları dizayn hareketine karşı toplumsal tepkiyi gördüklerinde, ellerinde başkaca kullanabilecekleri pek fazla bir seçenek kalmıyor.
E ne olacak, başta PKK ve FETÖ gibi terör örgütleri olmak üzere dış politikada Türkiye lehine taviz verip bizimle anlaşacaklar. Emperyalizm budur. Sizi yok edebilirse eder yok olmuyorsa pişkin pişkin sizinle anlaşır. Bugün diktatörü devirin, saray ağasını gönderin, özgürlük ve adalet gelsin diye manşet atan dış basın 29 Mayıs'ta Türkiye NATO'nun en güçlü ortağı, Türkiye ile tarihi bağlarımız var, yaşasın Turkish Kebab gibi manşetler atarlarsa hiç şaşırmam. Sonuçta son dakikada yedili masadan can suyu alamazlar ise PKK artık ölü bir terör örgütüdür ve günleri sayılıdır. Yüce milletimizin 28 Mayıs'ta ülkemizin bütünlüğüne, istikrarına, aydınlık yarınlarına oy vereceğine inanıyorum.

Google Atatürkçülüğü, Nutuk Atatürkçülüğü

ÖZAY ŞENDİR-MİLLİYET

12 Eylül ve Google Atatürkçülüğü, Mustafa Kemal Atatürk’ü Samsun’a götüren Bandırma Vapurunun “bozuk” pusulasıyla ilgilenir, Bandırma vapurunun kaptanı İsmail Hakkı Durusu’nun daha önce hiç Karadeniz’e çıkmadığından bahseder.
Sefere çıktığı tarihte Bandırma vapuru 41 yaşında ve eski bir gemiydi. Bu doğru ama kalan
kısmı yanlış.
Bandırma vapurunun bir değil iki pusulası ve geminin hızını gösteren paraketesi çalışıyordu. Hiç Karadeniz’e çıkmamış olan da kaptan Durusu değil aslında Bandırma vapuruydu. Kaptan İsmail Hakkı Durusu, 5 yıl Karadeniz’de çalışmış, Hindistan’a kadar sefere çıkmış, tecrübeli bir kaptandı. Mustafa Kemal Atatürk, kaptan Durusu ile Şişli’deki evinde görüşmüştü. Kıyıya yakın bir seyir izlemeleri emrini de aslında Mustafa Kemal Atatürk vermişti. İngiliz savaş gemilerinin müdahalesi durumunda hemen kıyıya çıkmayı ve yoluna karadan devam etmeyi düşünmüştü.
Bunların hiç önemi yok aslında, Mustafa Kemal Atatürk için de bir önemi olmadı.
Nutuk o yüzden Samsun’a çıktığı gün umumi vaziyet ve manzara bölümüyle başlar.
Önemli olan, Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıktıktan sonra başardıkları, sadece İstanbul’dan çıkarılan zorluklar kadar yanında yer alanların çıkardıkları zorluklarla mücadele etmek zorunda kalmasıdır.

Kılıçdaroğlu bir haftada milletin hafızasından

PKK ve FETÖ bağlantısını silebilir mi?

FUAT UĞUR-TV100

Partindeki Atatürkçüleri, FETÖ’cü kaset kumpasının ardından başına getirildiğin CHP’den sistematik olarak, sinsice tek tek tasfiye edersen, FETÖ’cü ve “Atatürkçülük ırkçılıktır” diyen birini, Atatürk’e hakaret eden eski AK Parti milletvekilini partine transfer edip kadın vekil kontenjanından milletvekili yaparsan…
Bu ülkede darbenin altyapısını oluşturan KHK’lıların tamamını işe alacağını söylersen…
Türkiye’nin gururu İHA, SİHA, Kızıl Elma, Anka gibi ileri teknoloji ürünü savunma sanayimizin gözbebeklerini üreten "Bayraktar’a dokunacağız" diyen ortaklarınla iş tutarsan ve Selçuk Bayraktar’ın öncülüğünde 1 milyon 300 bin gencin buluşlarıyla yarıştığı TEKNOFEST’in yapıldığı Atatürk Havalimanı’nı CIA ile çalışan karanlık paravan şirkete vereceğini açıklarsan…
 “Libya’da ne işimiz var, orada neden asker bulunduruyoruz” gibi abuk bir söz söyleyebilir Mavi Vatan kavramını tek bir kez bile ağzına almazsan…
İpek yolu projesiyle ilgili vaatte bulunup projenin geçtiği güzergâhı Azerbaycan yerine İran olarak gösterirsen… Karadeniz Doğalgazını itibarsızlaştırıp “Orada gaz maz yok” mealinde açıklamalar yaparsan, Gabar’da çıkarılan petrol rezervi ile ilgili olarak şaibe çıkarırsan…
İktidara geldiğin takdirde Rusya’ya yaptırım uygulayacağını açıklayıp haftasında Rusya’yı dijital olarak Türkiye’deki seçimlere müdahale etmek gibi saçma sapan iftiraları ortaya atarsan, Rusya’dan “Yalan söylemişler sana” açıklamasının ardından “Böyle hissettim” diye akıllara ziyan bir açıklama yaparsan…
BU MİLLET SENİ BİR KENARA YAZAR VE HİÇ UNUTMAZ…

Son Dakika Haberleri