22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

22 Nisan Medyanın Halleri

22 Nisan Medyanın Halleri
A+ A-
Beyhan Korkman

TÜRKİYE’NİN ÇIKARLARINI KORUMAYANLARI BU MİLLET AFFETMEZ!

MEHMET BARLAS/SABAH

Sanki iki tane Türkiye var. "Bizim Türkiye" ve "onların Türkiye'si" gibi... Amerika veya İsveç, PKK/PYD'ye destek verince bunlardan çıt çıkmıyor. Kendisini ittifakın patronu olarak sunan Amerika Birleşik Devletleri, 1999'dan beri FETÖ'yü ağırlayıp destek veriyor. Son olarak Türkiye'yi kana bulayan 2016'daki 15 Temmuz darbe teşebbüsünde de Amerikan desteği yok muydu? Ama bu darbeye önce karşı çıkan CHP'nin Kılıçdaroğlu'su, kısa sürede çark etmedi mi? Bunlardan FETÖ hakkında söz duyuyor muyuz? HDP'ye bir şey diyemiyorum. Onların varlık sebebi, özde İsveç Savunma Bakanı ile aynı çizgide değil mi? Ancak CHP'yi anlamak mümkün değil. Sanki bir sömürge ülkesinin dışarıdaki bir merkeze bağlı partisi gibiler. Ancak bu işin tadı kaçmaya başladı... Türkiye'de kitleler çok deneyimlidir. Bu ülkenin çıkarlarını korumayanları halk affetmez.

KARAR YAZARINDAN EMEKLİ AMİRALLERE VE TESUD’A DESTEK

AKİF BEKİ/KARAR

Ya savcılar hepsine yetişemese, tehlikenin azametini düşünsenize! Allah’tan savcıların yetişemediği yere İçişleri Bakanlığı yetişiyor, hamdolsun. Misal, TESUD’un başına getirilenler... Hem adınız Türkiye Emekli Subaylar Derneği olacak. Hem de Savunma Bakanlığı, kendisine destek ziyaretine gidip emekli amiraller bildirisini kınadığınızı açıkladığı halde kalkıp yalanlayacaksınız. “Hayır, Bakanlık çağırdı, bildiriyi de kınamadık” diyeceksiniz... Genel Başkan emekli Tuğgeneral Çalışkan’ın evi derhal aranmaz, derneğe fücceten müfettiş salınmaz mı! Gelin de mahkeme kararını bekleyin! Haftası geçmeden başkan ve yönetim kurulu üyeleri, idari kararla görevden alındı. Yerlerine kayyum atanıp savcılığa da ihbar edilecekler. Suçları, emekli amiralleri kınamamak ve benzer görüşleri paylaştıkları izlenimi uyandırmakmış. “İyi de, bildiriye imza atanlar bile görüşlerinde suç bulunamadığı için mahkemeden adli kontrolle bırakıldı” diyebilir misiniz? Haşa, dağ başı değil herhalde burası.

SÖZCÜ, ERTÜRK VE KIYAT’I ÖNE ÇIKARMAYA DEVAM EDİYOR!

RAHMİ TURAN/SÖZCÜ

Yurtsever bir açıklama yaptılar diye emekli amirallere takılan elektronik kelepçeler, demokratik denilen bir ülkeye hiç yakışmadı! “43 yıl üniforma giydim” diyen emekli Koramiral Atilla Kıyat “Kıbrıs gazisi ol, Balyoz ve Ergenekon'da kanal kanal dolaşıp arkadaşlarını savun, darbeye karşı olduğunu söyle, sonra da bütün hizmetinin karşılığında bacağına kelepçe takılsın! İnsan üzülüyor!” diye tepkisini dile getiriyor. Şehir dışına çıkmama şartıyla serbest bırakılan emekli amiral Türker Ertürk “Türk halkı görsün” diyerek ayağına takılan elektronik kelepçeyi canlı yayında gösterdi ve “31 yıl bu vatana hizmet vermenin karşılığı böyle elektronik kelepçe oldu. Bu benim için utanç değil, bir onur madalyası” dedi.

'MAVİ VATAN’A KELEPÇE TUTMADI'

AYTUNÇ ERKİN/SÖZCÜ

Gürdeniz'e, “10 yıl sonra yine hedeftesiniz. Ne hissediyorsunuz?” sorusunu yönelttim: “Dikkatimi çeken en önemli husus şu: 10 yıl önce, ABD'de, Obama iktidarı döneminde, Ergenekon ve Balyoz süreçlerine ismim eklenmiş ve 30 Ağustos 2012'de tümamiral rütbesinde tasfiye edilmiştim. En büyük suçum, Türkiye'nin deniz jeopolitik çıkarlarını koruyan başta Mavi Vatan olmak üzere Karadeniz ve Akdeniz'de pek çok stratejik hamlenin fikir ve isim babası olmamdı. O dönemde hegemonya, FETÖ ile içerideki işbirlikçileri sayesinde beni ve pek çok kıymetli silah arkadaşımı 3.5 yıl Hasdal-Silivri'de tuttu. Ailelerimizle beraber büyük bedeller ödedik. Ama yılmadım. Bugüne kadar Mavi Vatan ve deniz jeopolitiği üzerine 7 kitap, 500 makale, 400'e yakın konferans ve söyleşi yaptım. Devlete ve halka Mavi Vatan'ı öğrettiğimi inanıyorum. Artık Türkiye kaçınılmaz ve geri dönülmez bir şekilde 21'inci yüzyıl jeopolitiğinde Mavi Vatan'ı ve denizi en üste yerleştirmek mecburiyetindedir. Bu bir seçenek değil kaderdir.”

NOT: Mavi Vatan kavramı emeklilerin söylemleri ile değil TSK’nın mücadelesi sayesinde yaratıldı ve benimsendi. Şimdi de TSK’nın kararlı mücadelesi sayesinde yaşamaya devam ediyor. TSK’ya kelepçe takılmak istenilen dönemler oldu. Onunla da kararlı şekilde mücadele edildi. Doğru; TSK’ya yeni ABD tertipleri var. Bu sefer tertipler, bozguncu fitne girişimleri şeklinde yapılıyor.

'BAŞA ALALIM UĞUR'CUM'

HİLAL KAPLAN/SABAH

İhanet et, ihanet bul... Davutoğlu'nun ekibinden birisi, kamera arkası kayıtlarını sızdırdı. Kayıtlarda Davutoğlu, Merkez Bankası kayıtlarının saklandığı iftirasını atacaktı ama tarih olarak "2014 yılından bu yana" demişti.

Hemen uyarı geldi: "2014 dediniz, 2016 idi efendim. Çünkü 2014 sizin döneminizdi. Baştan alalım arkadaşlar..."

Ah Davutçular ah; keşke ihanetinizi de geri sarmak bu kadar kolay olsaydı, değil mi?..

'DEVLET ŞİRKET GİBİ YÖNETİLEMEZ'

FİKRET BİLA/T24

Ticaret Bakanlığı'nın bu açıklaması Bakan'ın ortak olduğu firmadan alım yapılması işlemini yasaya ve etik kurallara uygun kılmaz. Bu hüküm karşısında Bakan ve akrabalarının ortak olduğu şirketin ihaleye katılması mümkün değildir.Önemli olan, firmaya ödenen paranın tutarı olmadığı gibi rakiplerinden daha ucuza gelmesi de durumu değiştirmez.Bakan ve akrabaları, bakanlık ihalesine katılamazlar.Çok daha küçük tutarlar için batı ülkelerinde başbakanlar, bakanlar istifa etmiş haklarında soruşturma açılmıştır. Bunun örnekleri Türkiye'de de mevcuttur. İş insanı bakanlar arasında başarılı sayılabilecek bir örnek yok.Devleti şirket veya çiftlik gibi yönetmenin faturası da milletin sırtına yüklendi.

'TÜRKÜLER HÂLÂ HALK MÜZİĞİ MİDİR?'

NAGEHAN ALÇI/HABERTÜRK

Fakat bence esas konuşulması gereken mevzu başka… Hem İbrahim Kalın’ın hem Erkan Oğur’un hem de medyanın tamamının “halk müziği” diye kutsadığı olgu olan türküler 2021 Türkiyesi’ne gerçekten hitap ediyor mu? Daha açık konuşalım… Bir zamanlar gerçekten halk müziği olan yani Türkiye toplumunun yüzde 90 köylerde yaşadığı dönemlerde hakikaten halk müziği olan türküler 2021 senesinin %90 şehirlerde yaşayan Türkiyesi’nde hala halk müziği midir? Sevgili okurlarım Batı toplumlarında da zaman zaman klasik müzik için, country müzik için, blues, gospel, gregoryen müzikler için yukarıda sorduğum soru çerçevesinde entelektüel tartışmalar yapılır. Bizim de Türkiye’de belli bir entelektüel zeminde bu tartışmaları yapmamız gerektiğine inanıyorum.

Medyanın Halleri Gündem manşet köşe yazarları