18 Ekim 2024 Cuma
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

22 Temmuz Medyanın Halleri

22 Temmuz Medyanın Halleri... Köşe yazarlarının gündemi ne? Gazetelerde neler var? Köşe yazılarında öne çıkanlar neler?

22 Temmuz Medyanın Halleri... Köşe yazarlarının gündemi ne? Gazetelerde neler var? Köşe yazılarında öne çıkanlar neler?
A+ A-
NADİR TEMELOĞLU

ABD MERKEZ KOMUTANLIĞI’NDAN SURİYE İÇİN ‘REST’ GİBİ MESAJ

FATİH ÇEKİRGE/ HÜRRİYET

ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM), önceki gün öyle bir duyuru yayınladı ki...

Suriye’nin kuzeyi için diplomatik açıdan tam bir ‘rest’ mesajı.

Diyor ki; “DEAŞ terör örgütü, Ocak-Haziran 2024 arasında Irak ve Suriye’de 153 terör saldırısı düzenledi. Bu sayı 2023’teki saldırıların iki katına yaklaştı. Saldırılardaki artış DEAŞ’ın birkaç yıldır azalan kapasitesinin ardından yeniden yapılanmaya çalıştığını gösteriyor.” (…)

ABD Merkez Komutanlığı’nın Suriye Demokratik Güçleri dediği PKK/YPG’dir.

Yani diyor ki; “Sen Türkiye olarak Suriye ile normalleşme programına yürüt. Ama ben SDG yani PKK/ YPG ile çalışmaya devam edeceğim.”

Özeti ve anlamı bu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Suriye ile normalleşme” çağrısından ve Lavrov’un Ankara ziyaretinden hemen önce bu açıklamanın zamanlaması önemlidir. Manidardır.

Gerçi biz bunu zaten biliyorduk.

ÖĞRENİM ÜCRETLERİ!

ABBAS GÜÇLÜ/ MİLLİYET

Çocuk okutmak öylesine bir yük haline geldi ki altından kalkmak mümkün değil. Hele ki özel okullarda! Öğrenim ücretleri tıpkı kiralar gibi. Dur durak bilmiyor. Ne bir kural var ne de açıklanan tavsiye kararlarına uyan. Kiminle konuşsanız herkes kendine göre haklı. Veliler, özellikle de beyaz yakalılar bir aldıkları zamma bakıyor, bir de öğrenim ücretlerine gelen artışa, içinden çıkmaları, bu yükün altından kalkmaları mümkün değil!

“Parası olmayan çocuğunu özellere göndermesin” demek en ironik olanı!

Yarın aynı şaşı bakış “Parası olmayan çocuk yapmasın” hatta “yaşamasınlar” noktasına gelirse, “Nasıl oldu da böyle bir noktaya geldik?” diye hiç kimse şaşırmasın! Evlilik yaşı ya sürekli öteleniyor ya da hepten vazgeçiliyor, doğurganlık oranları mülteciler ve bazı bölgeler dışında her yıl daha azalıyor. Çocuğunun ve ülkesinin geleceği konusunda duyarlı olan hemen herkesi ürküten bu tablo, görünen o ki ne MEB’in, YÖK’ün ve ne de Maliye’nin umurunda değil! Hadi Maliye’yi anladık onların gözü paradan başka bir şey görmüyor, peki MEB ve YÖK’e ne demeli? Ücretleri makul seviyelere çekme, burs ve maaşlar konusunda adil bir sistem getirme konusunda daha aktif ve vicdanlı olamazlar mı?

MARAZİ HAYVAN SEVGİSİ

AHMET HAKAN/ HÜRRİYET

Mesela şu dört sevgi türünden söz ediyorum:

BİR: İçindeki hayvan sevgisi büyüdükçe... İnsanlardan nefret eder hale gelen merhametsiz ve hastalıklı bir sevgi.

İKİ: Sokak köpekleri tarafından parçalanmış bir çocuk karşısında kayıtsızlık sergileyecek denli vahşileşmiş bir sevgi.

ÜÇ: Sadece kendi kedisini / köpeğini seven, buradan bütüncül bir hayvan sevgisi bile çıkaramayan bencillikle dopdolu bir sevgi.

DÖRT: Bir hevesle kedi / köpek edinip üç beş ay sonra o kedi / köpeği sokaklara terk edecek türden nobran ve acımasız bir sevgi.

‘SİYONİST ÇAĞ’IN KAPANIŞI

BERCAN TUTAR/ SABAH

Tarihçiler boşuna 'Milletlerin kaderini anlamak için en iyi rehber umut değil trajedidir' dememiş. Yine tarihçilerin sık sık tekrarladığı bir gerçek daha var. O da şu: 'Ne kadar kuvvetli olursa olsun vahşeti azan gücün yok olma riski de o oranda artar.'

Yapay zekâ, SİHA'lar, hipersonik füzeler, biyolojik ve nükleer silah çağında dahi bu hakikat geçerli. En yakın ve yakıcı örnek, SSCB ve ABD imparatorluklarına mezar olan dünyanın en fakir ülkelerinden Afganistan.

Haliyle tarihin akışı ve dönüşümü modern aklın aksiyomlarıyla anlaşılmaz.

Zira sahip olunan üstünlük hem nimet hem de felakettir. Tarih bu örneklerle dolu. Yıkılmaz denilen güçler için de bir dönüm noktası ve kırılma eşiği vardır. Kritik darbeden sonra gerisi çorap söküğü gibi gelir. Yetimler ordusu Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı da işte böyle bir tarihi dinamiği harekete geçirdi. Sömürgecilerin yüzyıllık rüyalarını kâbusa çevirdi.

Hamas'ın taarruzu Siyonist rejimin üstün teknolojiyle korunan sınırlarının aşılamayacağına dair empoze edilen propagandayı yerle bir etti. İsrail'in Yahudiler için tek güvenli 'yurt' olduğu şeklindeki Siyonist teolojiyi de tarihe gömdü.

ABD CENTCOM Suriye DEAŞ PKK