23 Ekim 2024 Çarşamba
İstanbul 11°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

23 Ekim Medyanın Halleri

Köşe yazarlarının gündemi ne? Gazetelerde neler var? Köşe yazılarında öne çıkanlar neler?

23 Ekim Medyanın Halleri... Köşe yazarlarının gündemi ne? Gazetelerde neler var? Köşe yazılarında öne çıkanlar neler?

ÖZGÜR ÖZEL'İ DEMİRTAŞ'A KİM GÖNDERDİ

TURGAY GÜLER - AKŞAM

Biri yahut birileri Özgür Özel'in kulağına 'Demirtaş'ı gidip bir ziyaret et' dedi. Diyeceksiniz ki şimdi 'kim dedi'?

'Diyarbakır annelerini ziyaret etmeyin sakın' diyen kimse o dedi!

Neyse!

Özgür Özel ziyaret sonrasında 'Demirtaş'ın memleketin sıkıntılarına ilişkin kıymetli değerlendirmelerini dinledim. Toplumsal barışın olması için başlangıcın kadın hakları ve çocukların korunması olduğu mutabakatına vardık' şeklinde bir değerlendirmesi oldu.

Ama Diyarbakır anneleri kadın değil!

Onların PKK tarafından kaçırılan çocukları da çocuk değil!

Yasin Börü de değil, PKK'nın katlettiği onca çocuk da!

Ve tabii ki binlerce masum da!

Neyse!

Görüşme sonrası Selahattin Demirtaş sosyal medya hesabından kendi kaleme aldığı bir çağrı metni paylaştı.

Jin Jiyan Azadi diye bir slogan attı. Kadın Yaşam Özgürlük anlamına geliyor. Son günlerde PKK sempatizanlarının ağzından düşmüyor bu slogan. Üniversitelerde, sokaklarda atılıp duruluyor. Hatta birçok yerde, eyleme katılanlar tarafından bile tepkiyle karşılanıyor. 'PKK'nın sloganını niçin atıyorsunuz' deniliyor.

Bu tür tepkileri Trabzon'da gördük, KOÇ Üniversitesi'nde gördük.

Neyse!

Özgür Özel de sloganın Türkçesini haykırdı.

Bir yanda yeniden çözüm süreci tartışmaları, öte yanda Jin Jiyan Azadi!

CHP'li İbrahim Kaboğlu CHP ve DEM'in hata PKK sempatizanlarının desteğiyle 1 nolu Baro Başkanı oldu.

Hani şu seçim öncesi ortalığa saçılan yeni bir anayasa çalışması vardı ya! Kapalı kapılar ardında yapılmıştı. Anayasanın ilk dört maddesinin değiştirildiği bir çalışma. O çalışmanın mimarı CHP'li İbrahim Kaboğlu'ydu.

Neyse!

CHP arka planda başka bir iş çeviriyor kamuoyu önünde başka! Yapıp ettiklerinin hiç önemi yok. Kamuoyu önünde ne demişse o! Muhteşem bir algı operasyonu. Yenidoğan çetesi üyeleriyle CHP bağlantısı gün gibi aşikar mesela. Gelin görün ki dayağı iktidar yiyor.

O da yemesin artık!

CHP vesayetler dönemini her alanda yeniden kurguluyor. İmamoğlu kendine bir baro başkanı buldu mesela!

---

KÜRESELLEŞME YENİ BİR SÖMÜRGE BİÇİMİDİR

UFUK COŞKUN - MİLAT

Ruhu bedenlerinden çekilen insanların gittikçe mekanikleşmesi ve hayatı dümdüz bir çizgiden ibaret saymaları küreselleşmenin tam da istediği bir sömürgecilik biçimidir.

Bu yeni sömürgecilik biçimi bu yüzyılda doğrudan insan ruhuna hedef almaktadır. Ve bizler merdiveni yanlış duvara yaslamak suretiyle umudu başka bir yere taşıma gayreti gösteriyoruz.

Bu daralma, ruhu körelterek zihni melekeleri de dumura uğratıyor. O yüzdendir ki her gün küçük bir kaşıkla kendi mezarımızı kazıyoruz.

Çünkü geleceğin büyülü beklentisi karşısında sığınak aramak yerine çareyi yapay zekâda arayan bir kafa yapısı inşa edildi. Küreselleşmenin sersemlettiği bu bilinç kayması sömürülmenin tam da kendisi değil midir?

Aslında özgür olabilme potansiyelimiz elimizden alınıyor. İnsanlığımızı gerçekleştirme kabiliyetimiz ana akım medya üzerinden tarihîn sonu şeklinde aptalca argümanlarla köreltiliyor.

Uzmanlar tam da bu noktada toplum sağlığı açısından zararlıdır. Zararlıdır çünkü duru bir zihne sahip olmadıkları gibi küresel biri network üzerinden programlanmışlardır.

Bu insanlar yeri geldiğinde Gazze'de yaşanan katliamı birbirleriyle şakalaşarak güle oynaya analiz etmeye kalkarlar. Yeri geldiğinde de ciddi bir örünüm sergileyerek küresel sömürü düzeninin kurumlarına sorgusuz itaat etmemizi tavsiye ederler.

----

FETULLAH GÜLEN SONRASI ÖRGÜTTE NE OLACAK?

CEYHUN BOZKURT - SUPERHABER

Herkesin merak ettiği sorular, teröristbaşı öldüğüne göre bundan sonra örgütte neler olacak ve örgütün başına kim(ler) geçecek.

Görünen şu: milyarlarca dolarlık fonları kullanmak için güç mücadelesi bir süre daha devam edecek. Bu nedenle bir süre liderlik dövüşünü izleyeceğiz. Amerikan istihbaratı CIA ve Siyonist odaklar, kendilerine en fazla kimin/kimlerin yararlı olacağına kanaat getirdiği ismi ve çevreyi destekleyecek ve bu elebaşların fonları kullanmalarının önünü açacak. Bu arada çürük elmaları da ayıklayacak.

“Bu işler böyle mi yürüyor” diye sormayın. Bu örgüte kol kanat gerenler, FETÖ sonrasını düşünüp planlamamış olamazlar. Ancak bir grubun liderliğini görebilmeleri için bu sürecin yaşanması gerekiyor.

Zaten bir süredir örgütün inlerini sıklıkla ziyaret ediyorlarmış. Bütün incelemeleri sonrasında örgütü yönetmeye yetkin olan kişi veya kişilerin/grubun örgütü çekip çevirebileceğini pratikte görmeleri gerekiyor.

Sonuçta 60 yılın üzerinde bir süre yatırım yaptıkları bir terör ve casusluk şebekesi/örgütünden bahsediyoruz.

Medyanın Halleri