22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

23 Mayıs Medyanın Halleri

HAZIRLAYAN: ERCAN DOLAPÇI

23 Mayıs Medyanın Halleri: 23 mayıs köşe yazarları

KALP İŞARETİ MEĞER SAZAN SARMALIYMIŞ

NEDİM ŞENER / HÜRRİYET

Tarihe not: CHP seçmeni dolandırıldı.

Bu yazıyı, hem bugünü anlamak hem de seçim nedeniyle hızla değişen gündem içinde kaybolmasın, ileride siyasi tarihi yazanlara faydası olsun diye yazıyorum.

Konumuz, “sazan sarmalı” yöntemiyle dolandırılan CHP’liler...

Önce “sazan sarmalı” nedir, ona bakalım: Alıcı ve satıcı rolü yapan iki sahtekârın, tuzağa düşürdüğü kişileri dolandırdığı yönteme “sazan sarmalı” deniyor. Yani bir kişinin herkesi kandırdığı klasik dolandırıcılık yönteminden farklıdır. Sazan sarmalında; satıcı ve alıcı rolü yapan veya yapanlar, sıradan insanları yüksek kazanç umuduyla sürecin içine çekerler ve sonunda tuzağa düşen mağdur eli boş kaldığında dolandırıldığını anlar. Kısa sürede yüksek kazanç umuduyla kurulan “saadet zinciri” de buna örnektir. Mağdurlar bazen saflığının, iyi niyetinin, bazen de açgözlülüğünün kurbanı olurlar.

14 Mayıs seçiminde CHP’lilerin başına gelen tam da buna benziyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı için kurulmuş masaya oturmak ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in itirazına karşın Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığı için el kaldırmaktan başka hiçbir şey yapmayan dört partinin yanında, CHP yönetimi, cumhurbaşkanı yardımcısı olmayı bekleyen 7 kişi ve anketçiler elbirliği ile CHP seçmenini “sazan sarmalına” aldılar.

Kamuoyuna açıklanan anketlerde yüzde 1 bile oyu çıkmayan DEVA, Gelecek, Saadet ve Demokrat Parti, CHP’lilerin oylarıyla tam 37 milletvekilliği kazandı.

Son gelen bilgilere göre DEVA Partisi’nden 14, Gelecek Partisi’nden 10, Saadet Partisi ve Demokrat Parti’den 3 milletvekili CHP’den istifa ederek kendi isimleriyle TBMM’de yer alacaklar.

Kısacası, anketlerin tersine “Kılıçdaroğlu birinci turda cumhurbaşkanı seçilecek” yalanı ile seçmen aldatılırken, CHP’lilerin oylarıyla yüzde 1 oyu olmayan 4 partiye 37 milletvekilliği kaptırıldı. “Erdoğan’dan kurtuluruz” diyen seçmen de bile bile bu oyuna geldi, duruma uyanıp itiraz edenler de kısa sürede susturuldu.

Anlayacağınız, Kılıçdaroğlu’nun 6’lı Masa ortaklarıyla miting meydanlarında ellerini birleştirerek yaptığı kalp işareti, meğer sazan sarmalıymış.

6’LI MASA ZANGIR ZANGIR

MELİH ALTIOK / SABAH

Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ilk turda 5 puan farkla yenilmesi masayı fena salladı.

Ulusalcı, Kemalist seçmenin oyuyla parlamentoya giren "İslamcılar" Allah bereket versin deyip mecliste ayrı grup kuracaklarının sinyalini veriyorlar.

Babacan'ın "Eğer Cumhur İttifakı herhangi bir noktada anayasa değişikliğiyle alakalı 'Gelin biz beraber çalışalım' derse çalışmaya hazırız" çıkışı gelmekte olanın habercisi.

14 Mayıs'tan günler sonra ortaya çıkıp ortaya karışık, ruhsuz bir açıklama yapan Akşener de ortağını "İşte bazen ne söylediğiniz değil, ne zaman söylediğiniz önemlidir" diye not etti zaten.

Ama Deva Partisi Sözcüsü İdris Şahin'in samimi itiraflarıyla yenilginin suçuna günahına ortak olmayacaklarının altını çizmeye devam ediyor:

"Yaptırmış olduğumuz anketlerde ilk turda Kemal Kılıçdaroğlu ipi göğüslüyor diye bir sonuç yoktu. Bunu CHP'li dostlarımız da biliyor... Ben de CHP Genel Merkezi'ndeydim saat 20:00 itibarıyla 3 aşağı 5 yukarı sonuçlar belliydi."

Seçim akşamı sorumsuzca "Kazandık" diye videolar çeken İmamoğlu ve Yavaş ve İmamoğlu ne derler?

Onlar düşüne dursun... Cumhurbaşkanı yardımcısı adaylarından bahsetmişken, Gültekin Uysal'ın ilk turdan sonra aklına gelen kurtuluş formülünden bahsetmemek olmaz. Haberlere göre "Bu kadar cumhurbaşkanı yardımcısı olmaz" diyormuş.

Kendisine "Gelmiş geçmiş en çapsız dışişleri bakanı" diyen Kılıçdaroğlu'nun yardımcısı olmak için geçmişini yakan Davutoğlu duymasın, Uysal'ın çorbasına tükürür vallahi!

Evet, dua edin ki bu derme çatma masa iki tur arasında dağıldı. Ya seçimi kazanıp da dağılsaydı!

İMAMOĞLU, KEMAL BEY'İ DAVUL ZURNAYLA YOLLUYOR

KURTULUŞ TAYİZ / AKŞAM

Araya birileri kaynak yapabilir. Burası CHP; koltuk kavgası amansız olur. Genel Başkanlık koltuğunu ele geçirmek hiçbir zaman kolay olmadı. Fakat Ekrem Bey, diğer adaylardan bir adım daha yakın o koltuğa. Ve kimseyi araya sokmadan o koltuğa kurulmayı bekliyor.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun ikinci turda kaybetmesini ondan daha çok bekleyen yok. Aralarında kazanacaklarına inanan da yok. Erdoğan, parlamentoda çoğunluğu aldı, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de Kılıçdaroğlu'na net 4 puan fark attı. 2. turda bu farkın daha da açılacağını sağır sultan bile biliyor. Ekrem İmamoğlu mu bilmeyecek?

Asıl gürültü 28 Mayıs akşamı CHP içinde kopacak. Kılıçdaroğlu, masaları yumrukladığı videosuyla, içeriye genel başkanlık makamını bırakmayacağı mesajını verdi. 28 Mayıs stratejisi de Erdoğan'dan büyük bir fark yememek üzerine. Eğer Erdoğan'dan büyük bir fark yemezse genel başkanlık koltuğunu koruyabileceğini düşünüyor.

Ne var ki, Ekrem İmamoğlu CHP'yi çoktan kuşatmış durumda. CHP'yi içeriden henüz fethedememiş ama dışarıdan etrafını iyice sarmış. Seçim sonuçları netleşir netleşmez Ekrem'in adamları top atışına başlayacak. CHP'nin büyük çarpışmaya sahne olacağını şimdiden görebiliyoruz. Yalnız CHP genel başkanlık koltuğu kimse için cepte değil; bu makamı İmamoğlu'na çatışmasız kansız teslim etmeleri de kolay olmayacak!

KARAR VER

KADİR YILDIZ / TÜRKGÜN

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu Cumhurbaşkanı adayı gösteren 7’li masa Cumhurbaşkanlığı 2. tur seçimleri için “Karar ver” sloganı ve “En iyi kadro bizde” söylemi üzerinden kampanya başlattı.

Kendi içlerinde bile birçok anlaşmazlığı bulunan ve Cumhurbaşkanı adaylarını bile 1 yılda yaptıkları 13 toplantı sonunda kavga dövüş açıklayan 7’li masa seçmene “karar ver” telkinin de bulundu.

Türkiye’yi en az 50 yıl geriye götürecek olan yıkım kadrosunu da “en iyisi bizde” diyerek pazarlamaya çalıştı. 9 kafadar’ın arkasına aldığı Kandil ve uluslararası tefecilerle kurduğu kadro, “Kumar ittifakı” dalında “en iyi kötüler” ödülüne aday olur belki…

Bu kadroda kimler yok ki…

Avrupa’daki tefecilerin dört gözle beklediği, Kandil’in mumla aradığı, Türk ve Türkiye düşmanlarının umut ışığı Kemal Kılıçdaroğlu…

Finans ekonomisini üreten ekonomiye tercih eden ve anayasanın ilk dört maddesini yeri ve zamanı geldiğinde değiştireceklerini söyleyen Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan

SIĞINMACILAR ‘GİTSİN’ TAMAM AMA NASIL?

TUNCA BENGİN / MİLLİYET

Bunlar işin siyasi boyutu ama bir tarafta da BM, uluslararası gözlemcilerin raporları var. Onlar da Suriye’de henüz geri dönüş için ortam olmadığı görüşünde. Bu bağlamda da İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi (İGAM) Başkanı Metin Çorabatır (eski BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Dış İlişkiler Sözcüsü) şöyle diyor:

“Bugünkü koşullar devam ettiği sürece iktidara kim gelirse gelsin kolay gönderemeyecektir. O zaman ‘bilmiyorduk, uluslararası toplum karşı çıkıyor diyecekler. Bunu bugün görmek lazım. Siyasi partilerin seçim beyannamelerinde, kampanya söylemlerinde tek çözüm geri göndereceğim olmamalı, hem yöntemi hem de gönderemediğin zamanki ikinci çözümü de açıkça ortaya koymaları gerekiyor. Yani gittin Esad’la da görüştün olmadı o zaman Türkiye’deki 4 milyon insan için ikinci bir alternatif çözümün ne ya da ne yapacaksın? Geri göndereceğim demek kolay ama siyasi malzeme yapılması çok tehlikeli. İnsanları düşmanlaştırmak, toplumsal çatışmalara yol açabilir… Siyasetçinin görevi ülkende vatandaşın olsun olmasın herkesin güvenliğini sağlamak. Ancak tamamen sorumsuzca bir oy kavgası var. Yarın bir gün patlarsa ne olacak?”

Özetle; evet Suriyelilerin geri dönmeleri arzu edilen bir şey ideal bir çözüm herkes de bunda hemfikir ama bunun koşullarının olması gerekiyor. Yoksa onları sığınmacı yapan koşullar oradayken geri dönüş sıkıntılı, zor. Ha ben iktidarım, egemen bir ülkeyim Türkiye’nin de altına imza attığı uluslararası sözleşmeleri hiçe sayarım yollarım denirse elbette yollanabilir ama bunun da daha başka maliyetleri olabilir… Açıkçası bu insanların dönmesi, geri gönderilmesi öyle “gönderdim, gönderiyorum” demekle olacak iş değil. Dolayısıyla bu konunun oy hesabıyla sandık malzemesi yapılmasının da hiç kimseye yararı yok. Aksine oldukça tehlikeli de...

CHP Seçim Kemal Kılıçdaroğlu Ali Babacan DEVA Partisi Gelecek Partisi İYİ Parti