24 Mayıs Medyanın Halleri
HAZIRLAYAN: ERCAN DOLAPÇI
OĞAN’IN KARARI İKİNCİ TURU NASIL ETKİLER?
BURHANETTİN DURAN / SABAH
Ata İttifakı adayı Sinan Oğan dün, ikinci turda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı destekleyeceklerini açıkladı.
"Pazarlık" iddialarını reddederek "ilkeler" temelinde bir tercih yaptıklarını açıklayan Oğan, Cumhur İttifakının Meclis'teki çoğunluğunun getirdiği "istikrarı" vurguladı.
PKK ve HDP'nin Kılıçdaroğlu'na verdiği desteğin milliyetçi seçmende oluşturduğu tepkiyi göz önünde bulunduran Oğan'ın ikinci tur için Erdoğan'a işaret etmesi rasyonel bir tercih.
Geçici değil kalıcı olmak isteyen bir aktör tavrı gösterdi.
İYİ Parti'nin 6'lı masadaki "kaybet-kaybet" çıkmazına saplanmadı.
Oğan'ın tercihinin zaten eli güçlü olan Cumhur ittifakı lehine bir katkı sağlayacağı açık.
Millet İttifakının zaten düşük olan morali ise bu tercihten olumsuz etkilenecek.
Kılıçdaroğlu, Oğan'ın desteğini alabilseydi yeni milliyetçi söylemi de yükselterek bir rüzgâr oluşturmaya çalışacaktı.
Birinci turdaki seçmenini sandığa götürebilme motivasyonu oluşturmayı deneyecekti.
Oğan'ın tercihi Kılıçdaroğlu'nun sığınmacılar söylemini zayıflatırken PKK-HDP eleştirisinden kurtulmasının ne kadar zor olduğunu bir kez daha netleştirdi.
Zafer Partisi Genel Başkanı Özdağ, bugün yapacağı açıklama ile başka bir tercihte bulunur mu, göreceğiz.
Özdağ iki adayı da eleştirerek ortada kalmayı tercih edebilir.
Her hâlükârda yüzde 5 oyu geçen Oğan'ın işareti birinci turdaki seçmenini yönlendirmek açısından daha önemli.
PKK’NIN 14 MAYIS PLANI NEYDİ?
ZAFER ŞAHİN / MİLLİYET
O planın ne olduğunu anlatmadan önce kısa bir açıklama…
Can güvenliğini tehlikeye atmamak için ne bu bilgiyi veren kişinin ismini ve görevini ne de olayın geçtiği yeri yazmayacağım. Zaten olayın kendisi o kadar vahim ki okuyunca siz de bana hak vereceksiniz.
Hazırsanız, başlayalım… Güneydoğu’da uzun yıllar boyunca adı hep terörle anılan bir ilçede 14 Mayıs günü. Oy kullanmak için sandık başına giden herkes tedirgin.
Terör örgütü günler öncesinden ilçe sakinlerine iktidarın seçimi kaybedeceğini ve yeni bir dönemin başlayacağını duyurmuş. Herkesi sonuçlar belli olduktan sonra belediye binası önünde toplanmaya davet ediyor!
Amaçları kayyum tarafından yönetilen belediye binasına el koymak. Sonuçlar açıklandıktan sonra örgüt üyelerinin başını çektiği kalabalık belediye binasına doğru yürüyüşe geçecek, başarabilirlerse makam odasına çıkacak ve kendi belirledikleri birini “Belediye Başkanı“ diye koltuğa oturtacaklar.
Bu kayyumla yönetilen diğer belediyeler için adeta bir işaret fişeği olacak. Bölgedeki tüm kayyum belediyelerinde insanlara “Belediye binalarına yürüyün” çağrısı yapacaklar. Asker-polisle bölge halkını karşı karşıya getirip dünyaya “Erdoğan seçim sonuçlarını kabul etmedi, kendi vatandaşına silah doğrulttu” propagandası yapacaklar.
Daha 14 Mayıs akşamından itibaren Türkiye’yi karıştıracak, milleti birbirine kırdıracaklar.
Şimdi anladınız mı Kandil’deki terör baronlarının niye sürekli muhalefete destek açıklamaları yaptığını. Türkiye bir kaosa sürüklensin, üzerlerindeki baskı kalksın istiyorlar.
2. TURDA KILIÇDAROĞLU'NUN SÖYLEM BOŞLUĞU
YAŞAR HACISALİHOĞLU / AKŞAM
Cumhurbaşkanlığı seçiminin 2. turu yaklaşıyor. Kemal Kılıçdaroğlu'nun 2. tur için en önemli sıkıntısı söylem boşluğuna düşmesidir. HDP destekli 6'lı masanın bir araya gelme gerekçesi mevcut sisteme karşıtlık oluşturarak, eskinin parlamenter sistemine "güçlendirilmiş" sıfatını ekleyerek dönüş yapmaktı.
Bunun için de esas olan iki sandıktan biri olan parlamento seçiminden çıkacak sonuçtu. Nitekim o sonuç HDP destekli 6'lı masanın sistem değişikliğe imkan verecek bir sonuç olmadı. Eskiye dönüş isteğini halk olumlu bulmadı. Bu sonuç masanın birlikte olma gerekçesini ortadan kaldırdı. Aslında masayı dağıttı.
Zira asgari müştereklerde değil aksine azami müştereklerde masanın bileşenlerinin fikirleri, politikaları, önceliklerinin sentezlenmesi yani zahmetli ama kıymetli yola girilmeyerek, kolay benimsendi. Sistem ve Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtlığı üzerinden seçim başarısı umut edildi. Olmadı. Halk sistem değişikliği gibi kendisinin doğrudan talep etmediği bir tercihin adeta ona dayatılmasına büyük çoğunlukla hayır dedi.
Bu durum Kılıçdaroğlu'nun 2. turda şayet niyetliyse sisteme dair söyleyeceği hususları boşa çıkarmıştır. Ayrıca 6 parti başkanlarının imzaladığı 12 maddelik yol haritasının; çelişkileri, eksiklikleri ve yetersizliği çok daha belirginlik kazanmıştır. Zira halk bunu görüp oyunu ona göre vermiş ve masanın önerdiği yönetim anlayışına güven duymamıştır.
Çok eleştirdikleri partili cumhurbaşkanlığından vazgeçemeyecekleri, çok sayıda cumhurbaşkanı yardımcısı "devleti çökertir" eleştirisine rağmen 7 yardımcı atayacakları en temel çelişkileriydi.
Türkiye’nin seçimi arz yönlü iktisat mı,
TALEP YÖNLÜ İKTİSAT MI?
YUSUF DİNÇ / YENİ ŞAFAK
Seçmen tercihinde ekonominin rolü tartışmaları 14 Mayıs seçimi için devam ediyor. Tercihte ekonominin etken olup olmadığı üzerine düşüncelerimle ilgili daha önceki yazımda kısa bir değerlendirme yapmıştım.
Bu konu seçmeni aşağılamayı adet edinenlerce bir enstrüman olarak da kullanılmaya başlandığından konuyu biraz daha derinleştirmek istiyorum.
Evvela şunda anlaşalım; karar verirken Millet İttifakı seçmeninin ne kadarı ekonomiyi temel çıpa olarak aldıysa Cumhur İttifakı seçmeninin de en az o kadarı almıştır.
Millet İttifakı ekonomi temalı bir kampanya sürdürmedi. Sola saptı. Sonra sağa… Enflasyonu amacına ulaşmak için bir kaldıraç olarak kullandığını çok belli etti. İnandırıcı olmayan yaşam tarzı meselesine geldi dayandı.
Hele kampanyasını yaşam tarzıyla da sürdüğü refahla da en konforlu kesim olan paparazzi temalarıyla işletmeye çalışınca, yapmacıklığı ayyuka çıktı.
Bir de yola fiyatı kendiliğinden düşecek olan (fiyatının düşmesi için hiçbir şey yap(a)mayacağı) soğanla çıkınca yelkeni rüzgârsız kaldı.
Cumhur İttifakı kampanyasının ekonomi başlığında ise yapısal sorunları çözmeye odaklandığı gelişmeleri vurgulamasıyla dikkat çekti. Enerji, teknoloji, sanayi, eğitim, sağlık, çevre yatırımları somutlaştırıldı. Somutlaştıkça seçmenine özgüven verdi. Ekonomideki sorunlara yapısal çözümler vadeden bu yatırımlar gelmese ve hatta devamının gelmeyeceği düşünülse Cumhur İttifakı seçmeni oy tercihini farklı yapabilirdi. Bu tavırdaki bir seçmen gene de adres olarak Millet İttifakı’nı görmezlerdi.
MEVSİMLİK MİLLİYETÇİLİK
BURAK ÖZCAN / TÜRKGÜN
Umdukları olmadı, 14 Mayıs seçimlerinden yenilgiyle çıkan Bay Kemal, 28 Mayıs’ta gerçekleşecek 2. tur öncesi dümen kırdı.
Bir hafta sürecek “mevsimlik milliyetçi” senaryosunun baş aktörü oldu.
“Ben terör örgütleriyle hiçbir zaman masaya oturmadım, oturmayacağım” dedi, PKK’nın umudu olduğu gerçeğini bir kenara koymamızı istedi, en önemli seçim vaatlerinden biri olan “KHK’lıları derhâl serbest bırakacağım” sözünü unuttu, “Ben hiçbir zaman Mehmetçik’e kumpas kuranlarla yan yana durmadım” dedi.
“Mevsimlik milliyetçilik” rolü kestiği konuşmalarının aldığı paylaşım ve izlenme oranlarının kendine oy olarak döneceğini sanıyor.
Ama yanılıyor.
HDP’nin Demokrat Amcası Bay Kemal’i, seçmeni aptal yerine koymanın neticesini aldığı bir ders bekliyor.