25 Ekim Medyanın Halleri
HAZIRLAYAN: ERCAN DOLAPÇI
TERÖRÜN SÖZCÜLÜĞÜNÜ YAPIYOR
ABDULLAH KARAKUŞ / MİLLİYET
Kurtulmuş ile CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun ABD gezisinden başörtüsü için anayasa değişikliğine, ABD’nin adaları silahlandırmasından Yunanistan’ın ne yapması gerektiğine, asgari ücret çalışmalarından memur emekli maaşlarına kadar birçok konuyu değerlendirdik...
(Türk Tabipler Birliği Başkanı’nın söylemi:) TTB Başkanı tarafından sarf edilen gerçek dışı ithamları kınıyoruz. Terör örgütünün sözcüsü gibi davranan kişiler Türk tabipleri adına konuşamazlar. TTB, bir meslek kuruluşudur ve terörün sözcülüğünü yapan bir vesayet odağına dönüştürülemez. Bu kirli ve çirkin söylemleri kabul etmiyoruz. Türkiye’nin terörle mücadelesine karşı adeta hain terör örgütlerinin sözcüsü gibi konuşanlar aslında ülkenin huzur ve güven ortamı bozmak isteyen terör gruplarına en büyük desteği vermektedirler.
KÜRESEL 'UYUŞTURUCU PAZARI' TAHMİNLERİN ÖTESİNDE
KEREM ALKİN / SABAH
1997'de kurulmuş olan Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi'nin (UNODC) geçtiğimiz haziran ve INTERPOL'ün geçtiğimiz eylül ayında yayınlanan raporları, küresel uyuşturucu pazarının büyüklüğünün 426 ile 652 milyar dolar arasında bir düzeye ulaştığını gösteriyor.
UNODC raporu, 2020 sonu itibariyle, önceki 10 yıla göre yüzde 26 artışla, 15 ile 64 yaş arası dünyada uyuşturucu kullanan insan sayısının ne yazık ki 284 milyon kişiye ulaştığını gösteriyor. 284 milyonun önemli bir kısmını yeni nesil gençler oluşturmakta.
HDP'YE YÖN VEREN KLİK
KURTULUŞ TAYİZ / AKŞAM
HDP'nin siyasi rotasını Kandil'in çizdiğinden kuşku yok. İmralı zaman zaman ağırlığını koymaya çalışsa da HDP'yi yönlendiren güç genelde Kandil olmuştur.
Milletvekili ve belediye başkanı adaylarının belirlenmesinden tutalım parti yöneticilerinin seçilmesine kadar son kararı hep Kandil vermiştir.
Fakat Selahattin Demirtaş'ın partide öne çıkmasıyla beraber onun etrafında toplanan bir grup, HDP'ye yön vermede etkili olmaya başlamış, kritik virajlarda rol oynar hale gelmiştir.
CHP ve muhalefet cephesiyle HDP arasındaki ilişki uzun süredir bu grup tarafından sağlanıyor. Yerel seçimlerdeki başarılı işbirliğinden sonra Demirtaş'ın başını çektiği grup, 2023 seçimlerine de ağırlığını koymaya çalışmaktadır.
Demirtaş'ın bulunduğu cezaevinden anı anına verdiği tepkilerle HDP siyasetine yön vermeye çalıştığı son derece açık. HDP'nin 6'lı masanın dışında tutulmasına rağmen Demirtaş, Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığını destekleyerek partisinde ön almakta.
LÜMPENLEŞME ÜZERİNE
SÜLEYMAN SEYFİ ÖĞÜN / YENİŞAFAK
Târih boş zamân imkânını insanlara lümpenleşme üzerinden sunuyor. Köleleşmenin çeşitlenmesi mânâsında proleterleşmenin paralel evreninde lümpenleşmenin târihi devâm ediyor. İş bölümündeki konumu proleter olsun orta veyâ üst sınıftan olsun -nihâi kertede fark etmez- lümpenin boş zamânı vardır. Mesele ona sâhip olmak değil, onu tıpkı Engels’in Anti Dühring’de yazmış olduğu üzere, insanlaşmaya yakışan şekilde zihinsel ve ruhsal fakültelerine yatırım yaptığı bir tecrübe alanına tahvil edebilmektir. Kapitalizmin tipik niteliklerinden birisi, dayattığı proleterleşme süreçlerini aynı zamanda da yumuşatmayı bilmesidir. (Bu biraz mecbûriyetten biraz da bizzat kapitalizmin krizlerinden doğar). Bize hafta sonlarını, yaz tâtillerini, hobicililği hediye etti. Ama onları da çok fazla ihtiyârımıza bırakmadı. Bir şekilde onun endüstrilerinde üretilmiş olan, her şeyi plastikleştiren paketler üzerinden tüketmemizi mecbûrî kıldı. Orta sınıflaşma dediğimiz süreçler tam da bunu anlatır ve moralist burjuva ideallerinin sönümlendiği merhaleleri ortaya koyar. İnsanların etkinlik duygusunu kaybettiği, toplumsal bağlarının zayıfladığı, mes’uliyet duygularının örselendiği kültürel bir battallaşmadır bu. O kadar ki depolitizasyon denilen, siyâsetten bile soğumaya işâret edilen bir süreçtir bu.
Kapitalizm, geldiğimiz aşamada, lümpenleşmeyi daha da derinleştiriyor. Bunun çeşitli aşamaları var. İstihdam dünyâsındaki dönüşümler buna işâret ediyor. Kendi kurduğu istihdam disiplinini, yine kapitalizmin kendisi parçalıyor. Esnek işler, freelance girişimcilik, evden çalışma sistemlerinin yaygınlaşması bunun işâret fişeğiydi… Modern kamusallıkları üretim ve tüketim örgütlemişti. Proleterleşme (görülen işler üzerinden nesneleşme) soğuk ilişkilere dayalı bir kamusallık doğurdu.