22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

26 Ekim Medyanın Halleri

İşte günün öne çıkan köşe yazıları...

26 Ekim Medyanın Halleri

FETÖ İHANET YAPILANMASINI GÜNCELLİYOR

Nedim Şener - Hürriyet

Örgütün il, eğitim ve finans yapılanması içinde olan, “gaybubet evlerinde” saklanan, bir kısmı yurtdışına kaçmaya çalışan veya bunlara yardım eden kişilerin aralarında bulunduğu örgüt üyelerinin FETÖ’nün yeniden yapılanmasında önemli görevlerde olduğu belirlendi. Bir kısmı ByLock kullanıcısı veya adı içeriklerde geçen, bir kısmı FETÖ kapsamında alınan ifadelerde örgüt üyesi veya yöneticisi olarak yer alan bu kişiler ile ilgili tespitler şunlar:

- Yasadışı yollarla yurtdışına kaçmak için çalışıyorlar.
- Yurtdışına kaçmak için farklı ülkelere ait sahte kimlik ve pasaport kullanıyorlar.
- Örgüt içerisinde kopmaları engellemek adına izdivaç ve katalog evliliğini devam ettiriyorlar.
- Cezaevinde bulunan tutuklu ve hükümlü örgüt üyelerinin etkin pişman olmalarını engellemek ve ailelerinin örgütten kopmalarını engellemek için örgüt paralarını ailelere aktarıyorlar
- Örgüte öğrenci kazandırmaya yönelik çalışmalar yapıyorlar.
- Bu çalışmalarda öğrenci ve ailelerini not ederek örgüt üst yönetimine raporluyorlar.
- Öğrenci evleri açarak ev abisi ve ev ablası ile bölge talebe mesulü (BTM) görevlendiriyorlar.
- İllere eğitim danışmanı (ED), ilçe, esnaf sorumluları ve muavenet mesulleri görevlendiriyorlar.
- Yeniden kamuya ve askeri okullara öğrenci yerleştirebilmek adına evler açıyorlar, ders çalıştırma faaliyetlerine devam ediyorlar.

CUMHURİYET EKONOMİSİNİN 100 YILI

Kerem Alkin - Sabah

Cumhuriyetimizin ilk 15 yılında yükselen 'Milli Ekonomi' Hamlesi, kendi uçağını, kendi otomobilini yapan bir Türkiye Ekonomisi 'içeriden' ve 'dışarıdan' bu kadar baltalanmasaydı, 21. Yüzyıl'ın 'stratejik özerklik' kavramına dayalı 'Milli Ekonomi' Hamlesiyle Türkiye'yi stratejik sektörlerin tümünde küresel ölçekte yüksek teknoloji üreten bir ekonomi noktasına getirmiş olurduk. 70 yıllık yalpalama ve baltalama operasyonlarına rağmen, son 20 yılda 'milli-yerli teknoloji' hamlesinde elde edilen başarılı sonuçlar, tüm uluslararası sistem tarafından dikkatle takip edilen projeler, Türkiye'nin kıtalar arası büyük hamleleri, Ülkemizi küresel ekonomi-politikte 'vazgeçilmez oyun kurucu' ülke konumuna taşıdı. Bu nedenle, dünyanın her noktasında yaşanan her jeopolitik ve jeoekonomik gelişmeye tutumu, görüşü, tavrı ne olacağı küresel aktörlerce merak edilen bir Türkiye'yi artık konuşuyoruz. Bu nedenle, 'Türkiye Yüzyılı' havacılık, uzay, metalürji, enerji, yeni nesil kimya, ilaç, akıllı cihazlar ve dijital dönüşüm teknolojilerinde 'ilk'lere imza atacağımız, tüm gelişmekte olan ekonomilere ilham veren yeniliklere öncülük edeceğimiz bir yüzyıl anlamına gelmekte.

İSVEÇ’İN NATO ÜYELİĞİNİN TBMM’YE ŞİMDİ GETİRİLMESİNİN ANLAMI…

Nedret Ersanel - Yeni Şafak

Bir, Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğini TBMM’ye sevk etmesi, NATO’ya-ve ilgili devletlere-verdiği sözün gereği. Ankara’nın verdiği söz tarih de içeriyordu; ‘Meclis açıldıktan sonra’. Yani buraya kadar sorun yok… İki, ancak zamanlaması artık farklı bir uluslararası iklimin etkisi altındadır. Gazze krizi Türk kamuoyunun Batı ile ilişkilere zaten parlak olmayan bakışını daha da keskinleştirdi. Bu ortamda ve ‘şu an’ TBMM Genel Kurulu’nun önüne gelse, onay çıkması zor görünüyor… Üç, ancak milletvekillerinin önüne hemen gelmeyeceği düşünülebilir. Komisyonda ve/veya TBMM bürokrasisinde bekletilme süreci, ABD ve NATO’nun düşünme sürecini teşvik edecektir. Bu durum, Ankara’nın beklentilerini karşılayabilir, mesela F-16’ların verilmesini sağlayabilir mi? Dört, Batı’nın buna kapı açacak adımları atacağına ilişkin ciddi şüpheler bulunduğu gibi, verilmesi halinde dahi “almanın” iyi fikir olmadığını savunan düşünceler de ortadadır. Beş, esasen, Türkiye’nin talepleri karşılansın veya karşılanmasın İsveç üyeliğinin onaylanmasına karşı olanlar da mevcuttur. İsveç’in üyeliğini onaylayan/destekleyen partilerin-yerel seçimler yaklaşırken-bir siyasi faturayla karşılaşabileceği de tahmin edilebilir. Altı, hızla Genel Kurul’a getirilip reddedilmesi ihtimalini de değerlendirmek gerekir. Bu halde, Türkiye-Batı ilişkilerinde bir çizginin geçildiğine ilişkin kanaat haklılık kazanacak, somut olarak vücut bulacaktır. Yedi, herhalde Türkiye’nin bu adımı şimdi atması, masaya yeni ve güçlü bir kozu, konjonktürel gerçekliği de arkasına alarak açtığı anlamına geliyor. Türkiye gibi bir müttefiki kaybetme ihtimali ABD Başkanlık seçimleriyle de buluşacaktır. Sekiz, bu bağlamda, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın, “… belki kalıcı bir kopuşun da arifesindeyiz” sözünü de hatırlamak gerekiyor. Dokuz, sonuç olarak anlaşılması gereken Türkiye’nin kararı Meclis’e sevk ederken ne düşündüğüdür. Belli ki Ankara, şu anki bölgesel ve küresel şartların, İsveç’in üyeliğine ilişkin karara kadar -belki sonrasında da-ABD/NATO’nun vereceği yanıtın en fazla ne olabileceği konusunda bir hesap yapmış. On, Gazze krizindeki İsrail tutumu, sadece ABD’yi değil, Batı’yı bütün olarak dibe çekiyor. Haliyle Ankara-Washington ilişkilerine de yansımaları olacak.

Medyanın Halleri