26 Kasım Medyanın Halleri
HAZIRLAYAN: ERCAN DOLAPÇI
AMERİKALILARIN TEKLİFİ NE
ABDULKADİR SELVİ / HÜRRİYET
Barış Pınarı Harekâtı’nı da ABD’ye rağmen yapmıştık. O zaman da Amerikalılar, PKK’lıları koruyamamışlardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kara harekâtı için Tel Rıfat, Münbiç ve Ayn el Arab’ı hedef gösterince Mazlum Kobani iyice tutuştu. Çünkü kara harekâtı başlamadan önceki hava operasyonlarında PYD-YPG’nin ikmal yolları, kontrollerindeki petrol tesisleri, karargâhları, eğitim merkezleri yerle bir edildi. Kara harekâtı gerçekleştiğinde ise perişan olacaklarını gördüler. Amerikalıları harekete geçirmek için çağrı üstüne çağrı yapmaya başladılar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararlılığını bilen Amerikalılar ise bu işi operasyonsuz çözmek için harekete geçtiler. ABD Genelkurmay Başkanı Milley, Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler’le görüştü. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Flake’i kabul etti. Kara harekâtının elinin kulağında olduğu bir sırada bu görüşmeler ne anlama geliyor?
1- Bu görüşmelerin yapılması doğal. Çünkü Kobani’de ABD askeri de bulunuyor. Bölge ABD’nin kontrolünde.
2- Amerikalılar Türkiye’nin kara harekâtı yapmasına gerek kalmadan PYD-YPG güçlerini 30 kilometrenin altına çekmeyi öneriyorlar.
Bu durumda kara harekâtı yapılmayacak mı?
Hulusi Akar aynı zamanda Rusya Savunma Bakanı Şoygu ile de görüştü. Bu demektir ki kara harekâtının eli kulağında. Çünkü şimdiye kadar bize verilen sözler tutulmadı. Türkiye bölgeye yerleşmeden PYD-YPG’nin saldırıları durmayacak.
SAYIN BAKAN BU OYUNU BOZUN
MELİH ALTINOK / SABAH
Tüm dünyada doğal gaz fiyatları aylardır düşüşte. Türkiye'de de akaryakıt ve dolar bir bantta duruyor. Onu da devlet destekliyor ya, asgari ücrete zam da henüz dedikodu aşamasında. Özetle maliyetlerde bir artış söz konusu değil.
O halde zincir marketlerdeki (Türkiye'de üretilen) temel gıda maddelerinin etiketleri ucuzlayacağına neden artıyor?
Rafta, market zincirinin adını taşıyan salçanın kilosu 100 TL. Peynir, kaşar 200 TL.
Domatesi Norveç'ten, sütü Hollanda'dan mı ithal ediyoruz?
İstanbul Ziraat Odası Başkanı Ömer Demir'e soruyorum.
"Salçalık domatesi bizden 2 TL'den alırlar, sütü de 8 TL'den. O kadarını söyleyeyim, üstünü siz hesaplayın" diyor.
Daha ne desin?
Bu işin mantığını maliyet hesabıyla anlamak mümkün değil çünkü.
Biz de uzatmayalım... Seçim öncesi siyasi hedefleri olan bir soygun mekanizmasıyla karşı karşıyayız.
Peki ne yapacağız?
Toplumsal yapımızı zedelemeye başlayan, yozlaşmayı hızlandıran bu soyguna "Serbest piyasa, ne yapalım" diye göz mü yumacağız?
Geçiniz...
Dünyada serbest piyasanın "S"si mi kaldı Allah aşkına?
Halkın sermaye ve serbest piyasa kadar hatırı yok mu?
NASIL DA PARANIN ESİRİ OLDUNUZ?
ERSİN ÇELİK / YENİŞAFAK
Batı, LGBT’yi dayatma faşistliğinde ilk defa duvara tosladı. Çaresizlik içinde kıvranıyorlar. Hem de milyarlarca insanın izlediği Dünya Kupası’nda.
Müslümanların parasıyla Müslüman mahallesinde eşcinsellik propagandası yapamadıkları için de Batı medyası çıldırmış durumda. Çünkü ilk defa böylesine ağır bir yaptırıma maruz kaldılar.
Batı’nın çaresizliğini birazdan açacağım. Önce başa dönelim. Çünkü 2022 Dünya Kupası’nın Katar’ın ev sahipliğinde düzenleneceği belirlendiğinde, Avrupa ülkelerinin tüm güçleriyle LGBT aktivizmini dayatmak gibi politik bir misyonu yoktu. (...)
Batı medyası; Katar’a karşı diz çökmenin, turnuva boyunca da olsa Müslüman bir ülkenin boyunduruğu altına girmenin ezikliğiyle manşetler atıyor şimdi.
Tüm bunlar Müslüman bir ülkenin böyle bir organizasyona oluk oluk para akıtmasına değer miydi peki?
Yanıtını, FIFA Başkanı Infantino Katar’ı savunmak zorunda kalırken verdi aslında: “Ben Avrupalıyım. Dünyanın dört bir yanında 3 bin yıldır yaptıklarımız için, ahlak dersi vermeden önce 3 bin yıl özür dilemeliyiz.”
Şunu net bir şekilde gördük; paran varsa ve bu para seni güçlü kılıyorsa, sömürgeci Batı’nın her türlü değerini, inancını satın alabilirmişsin.
Belli mi olur, Katar günün birinde Netflix’i de satın alır. Bir bedeli varsa neden olmasın?
PENTAGON ENDİŞELİ
KURTULUŞ TAYİZ / AKŞAM
ABD Savunma Bakanlığı, Türkiye'nin "Pençe-Kılıç" operasyonunu bir an önce sonlandırması için rica üzerine ricada bulunuyor. Eski üstenci dilleri pek kalmamış. Her açıklamalarına "Türkiye'nin güvenlik kaygılarını paylaşıyoruz" diyerek başlıyorlar. "Türkiye'nin kendini savunma hakkı elbette var" demeyi ihmal etmiyorlar.
Pentagon'dan gelen açıklamalar fazlasıyla endişeli olduklarını gösteriyor. Bu endişenin kaynağı, Türkiye'nin nerede duracağını bilememelerinden kaynaklanıyor. Eskinin göstermelik operasyonlarına benzemiyor bu seferki; Türk Silahlı Kuvvetleri hedef genişletmiş, terör örgütüne finans kaynağı sağlayan alt yapıları da vuruyor.
Türkiye'nin durmayacağı fikri Pentagon'u kara kara düşündürüyor.
Pençe-Kartal, iç siyasete dönük sınır ötesi bir hamle değil; Türkiye'nin bekasını ilgilendiren ve ABD'nin bölgeden çıkarılmasıyla sonuçlanacak stratejik bir adım. Pentagon'u korkutan bu.
Türkiye'yi durdurmak için de yoğun bir arka kapı diplomasisi yürütüyorlar. Pentagon Sözcüsü'nün "Ateşkesi sürdürmek için Türkiye ve yerel ortaklarımızla görüşmeye devam edeceğiz" ifadesi bu açıdan önemli.