24 Kasım 2024 Pazar
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

26 Ocak Medyanın Halleri

İşte günün öne çıkan köşe yazıları...

26 Ocak Medyanın Halleri
A+ A-
Nadir Temeloğlu

İSVEÇ’E EVET DEMEK; BÂZI İNTİBÂ VE TESPİTLER

Süleyman Seyfi Öğün - Yeni Şafak

NATO, güney komşularımız olan Irak ve Sûriye coğrafyalarını hallaç pamuğu gibi atmış, doğrudan Türkiye’nin varlığını tehdit eden bir PKK devletinin hemen sınırlarımızın başladığı yerde kurulmasını destekleyen ve özendiren bir jeopolitik ve jeostrateji tâkip etmekte ısrarlıydı. Bunu bir hayli geç idrâk ettiğimizi kaydetmeliyiz. (…) Arap Baharı’nın nihayette bir NATO işi olduğunu, Arap kamuoylarının evvelâ gazını alıp, NATO’ya arıza çıkaran BAAS rejimlerinin tasfiye edilerek, akabinde NATO’ya sadâkatle çalışacak yeni idârelerin kurulmasıyla alâkalı olduğunu da göremedik. En hazini, 1974’de Kıbrıs müdahalemizi desteklemiş ve uçaklarımızın uçuşunu sağlamakta bize hayâtî bir destek vermiş olan Kaddafi’ye karşı düzenlenen saldırılara katılmamızdı. Hatâ üzerine hatâ yaptıran siyâsetlerdi bunlar. (…) NATO güdümlü 15 Temmuz ise cerahati patlatan hâdiseydi. Artık NATO jeopolitikası ile Türkiye’nin menfaatlerinin kesin bir şekilde ayrıştığı gün gibi ortadaydı. İşte İsveç’in NATO müracaatı, bunlarla topyekûn bir hesaplaşma için bir fırsattı. (…) Süreci uzatmak mümkündü. Türkiye bunu yapmadı ve bir ay içinde meclisi çalıştırdı; müspet karar evvelâ komisyondan geçti. Evvelki gece yapılan oylamayla da İsveç’in NATO üyeliği gerçekleşti. Şimdi sorulabilecek sorulardan birisi, bu aculiyetin F16’ların dışında, kapalı kapılar arkasında Türkiye’yi rahatlatacak ciddî bir karşılığının olup olmadığı ile alâkalıdır. Bunu bilmek mümkün değil. Herhangi bir açıklama veyâ sızan bir bilgi de mevcut değil. Eğer böyle bir şey olduysa bu karşılığın, NATO jeopolitikası ile Türkiye’nin jeopolitikası arasında on senelerdir devâm eden ve düzelmesi mümkün görünmeyen kopukluğu ihmâl ettirecek mâhiyette ve mikyasta olduğunu düşünmek zorundayız. Değil mi ki, bu karar TBMM’de çok uzun bir aradan sonra CHP ve AK Parti’yi ilk defâ bir araya getirmiştir.

İSVEÇ OLAYI DOĞRU MU YAPILDI YANLIŞ MI YAPILDI

AHMET HAKAN - Hürriyet

Mesela İsveç bağlamında şöyle şeyler kazanmış oldu: İsveç’e hayatında görmediği terör baskısı yapılmış oldu. İsveç, anayasasında terörle ilgili değişikliklere gitti. Bazı PKK’lıların İsveç’e girişleri yasaklandı. Bütün bunlardan sonra İsveç, PKK’ya destek olmaktan tamamen vazgeçecek mi? Tabii ki vazgeçmeyecek. Ancak en azından eskisi gibi küstah ve pervasız bir şekilde PKK’ya alan açamayacak. Mesela ABD bağlamında şöyle bir şey kazanmış oldu: Yılan hikayesine dönen F-16 meselesi var ya. İşte bu konuda da net bir kazanım elde edecek Türkiye. Çok yakında göreceğiz bu kazanımı. Kısacası Türkiye, bir NATO üyesi olarak ne kadar direnç gösterebilirse o kadar direnç gösterdi. “Asla geçit vermeyiz” tutumunu sürdürseydi eksenini kaydırmış olurdu. Hepsinden önemlisi şudur: Türkiye’nin pazarlık gücü yüksek bir ülke olduğu dost düşman herkes tarafından görüldü. Siz bakmayın içeriden çıkan bazı çatlak seslere. O çatlak sesleri çıkaranlar... Türkiye, İsveç’in NATO üyeliğine geçit vermeseydi de aynı çatlak sesleri çıkaracaklardı. Çünkü onlar için konunun, gündemin, meselenin falan hiçbir önemi yok. Onlar için önemli olan şu: Hükümet ne yaparsa yapsın ona sonsuz biçimde, sımsıkı biçimde karşı çıkmak.

EDİTÖRÜN NOTU: Ahmet Hakan itiraf ediyor. İsveç PKK’ya destekten vazgeçmeyecek. F-16’yı da yakında görecekmişiz. Bakın yazarınız Sedat Ergin, “İkinci bir Rogers Planı öyküsüne dönüşebilir.” diyor. Dahası eksen kayması olurmuş. Türkiye’nin ‘ekseni kayalı’ çok oldu Ahmet Bey. O sımsıkı tutunduğunuz “eksen” 12 Mart’ı, 12 Eylül’ü, 15 Temmuz’u yaptı. Birçok cinayet işledi. “Pazarlık gücü”ymüş… Mehmetçiğin canını, Türk milletinin bağımsızlık davasını pazarlık konusu yapamaz kimse. Siz siyaseti ticaretle karıştırıyorsunuz. Turgut Özal da zamanında bir koyup üç alacaktı. Gelinen süreçte sınırımızda İkinci İsrail tehdidi büyüdü. Öte yandan herkesi de Atlantikçi muhalefet sanmayın. İsveç’in NATO üyeliğine geçit vermeselerdi, millet bu Meclis’i sırtında taşırdı. Peki, Türk milletinin taleplerine karşı çıkan Meclis'e ne diyeceğiz. Vatan Partisi çok doğru bir çağrı yapmıştı: NATO referandumu için hodri meydan!

ÖLME EŞEĞİM ÖLME FIKRASI GİBİ BAŞLIKLAR

26 Ocak Medyanın Halleri - Resim : 126 Ocak Medyanın Halleri - Resim : 226 Ocak Medyanın Halleri - Resim : 326 Ocak Medyanın Halleri - Resim : 4

26 Ocak Medyanın Halleri - Resim : 5

İsveç’in NATO’ya alınmasını önceki gün neredeyse tek elden çıkmış gibi görmeyen medya, bugün F-16 ve İsveç güzellemelerine başladı. Hürriyet, ABD Başkanı’nın Kongre’ye mektubunu arabaşlıkta “teşvik edici metin” diye sundu. Habere göre F-16’ların ve modernizasyon kitlerinin satışı 2028’i bulacak. Hürriyet’in haberi ne kadar güzelleme içerse de “istediğimizi aldık” fikrini çürütüyor. Diriliş Postası ve Türkiye gazetesi “F-16’lar için yeşil ışık” başlığı atmış. Türkiye gazetesine göre gözler Washington’daymış. Gözünüz hiç o kıbleden çevrilmedi ki… Biraz Doğu Akdeniz’e baksanız, kim dost kim düşman anlayacaksınız. Akşam da, “İsveç’ten terörle mücadele sözü” diye başlık atmış. Efendiler kaç yıldır sözle geçiştiriyor, eylem yok. Türk milletini de saf yerine koyup buna inanmamızı bekliyorlar. Milliyet, “Teşekkür değil hareket bekliyoruz” başlığı atmış. “ABD’nin İsveç’in NATO’ya katılımının TBMM’de onaylanmasına tepkisi teşekkür oldu. Yakın geçmiş ABD’nin Türkiye karşıtı eylemleriyle dolu.” Tüm başlıklarda boş hayal ve beklenti var. Yani, ölme eşeğim ölme fıkrası gibi…

CUMHURİYET’TEN İÇİ BOŞ ANMA

26 Ocak Medyanın Halleri - Resim : 6

Cumhuriyet gazetesi manşetine Uğur Mumcu anmasını taşımış. Başlık “O ışık sönmez.” Törende atılan sloganları aktarmışlar: “Türkiye laiktir laik kalacak.” Ve “Uğurlar ölmez.” CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açıklamasıyla devam ediyor: “Gün gelecek o tuğlayı çekeceğiz, hepsi altında kalacak.” Peki, bunlar var da ne yok haberde? Uğur Mumcu’nun antiemperyalizmi yok. Tam bağımsızlıkçılığı yok. ABD ve NATO karşıtlığı yok. Bölücülüğe ve gericiliğe kararlı duruşu yok. Uğur Mumcu’nun gerçek ışığını kısıp onu dar laikçiliğe hapsetmek, Cumhuriyet’in geldiği konumu gösteriyor. Uğur Mumcu’nun konumu değişmedi ama Cumhuriyet artık Atlantik gemisinde. O yüzden bir gün önce de bugün de NATO oylaması gazetede yok. Uğur Mumcu’nun olduğu gazetede nasıl bir başlık olurdu: NATO’ya hayır! NATO’ya göz yuman Cumhuriyet, ömrü NATO ile mücadeleyle geçen ve Gladyo tarafından katledilen aydınımızı ancak bu kadar ve eksik anabilirdi, öyle de oldu. Cumhuriyet okurlarına ve gazete emekçilerine “Uğur Mumcu'nun NATO hakkındaki tespitleri” yazısını okumalarını öneririz. aydinlik.com.tr’den ulaşabilirler.

‘MİLLİ OLMAYANIN DURUŞU OLMAZ’ O YÜZDEN NATO’DA EVET DEDİNİZ!

26 Ocak Medyanın Halleri - Resim : 7

Türkgün gazetesi, Diyarbakır Kulp’ta kaymakam ve imam hakkında MHP’li vekillerin açıklamalarına yer vermiş. MHP yönetimi, Gelecek ve DEVA partilerinden Ahmet Davutoğlu ve Mustafa Yeneroğlu’na tepki gösteriyor. Elbette MHP yönetiminin teröre karşı kararlı duran Kaymakam Burak Akeller’e sahip çıkması önemli. Bu tavrı destekliyoruz. Fakat bugün millilik, milliyetçilik, esas olarak Batı’dan gelen tehditlere göğüs germekle ölçülüyor. Esas milliyetçilik NATO tavrıyla ölçülüyor. Millilik dersi veren vekiller, eleştirdikleriyle beraber NATO’nun genişlemesine evet dedi. Türkgün gazetesi bu duruma tavır bile koyamadı. Kendi cümlelerini hatırlatıyoruz: Milli olmayanın duruşu olmaz.

İsveç NATO