17 Kasım 2024 Pazar
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

26 Temmuz Medyanın Halleri

HAZIRLAYAN: BEYHAN KORKMAN

26 Temmuz Medyanın Halleri
A+ A-

'ATATÜRK, ATATÜRK DİYEREK ATATÜRKÇÜ OLUNMUYOR'

KURTULUŞ TAYİZ / AKŞAM

Lozan'daki başarı ne Kılıçdaroğlu'na ne de ortaklarına aittir. Söz konusu başarının sahibi Atatürk ve mücadele arkadaşlarıdır. Aksine, PKK ve HDP'yle ittifak yapan Kemal Kılıçdaroğlu ve ortakları, Atatürk'ün yırtıp attığı Sevr'i yeniden gündeme getirme gayreti içindedirler.

Papağan gibi Atatürk Atatürk diyerek Atatürkçü olunmuyor. Kemal Kılıçdaroğlu, PKK/HDP'yle ittifakı nasıl açıklayacak? PKK/HDP, Atatürk'ün kurduğu cumhuriyeti ilelebet yaşatmak için mi ortaya çıktılar? Bu soru sadece Kemal Kılıçdaroğlu'nu bağlamıyor, diğer ortaklarını da bağlıyor? PKK/HDP, cumhuriyetimizi daha ileri taşımak için mi peyda oldular, yoksa Atatürk'ün kurduğu cumhuriyeti yıkmak için mi varlar? Bu soruya, sadece bu soruya samimi ve doğru yanıt vermeleri yeter!

Peki Lozan karşıtı göstermeye çalıştıkları Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın asıl hedefi, gayreti nedir? Atatürk'ün kurduğu cumhuriyeti yıkmak mı, yoksa yüzüncü yılına girerken Cumhuriyet'i tahkim etmek ve ilelebet yaşayabilecek düzeyde güçlendirmek mi

ABD MERKEZLİ FİLMLERE ÇİN’İN MUSLUKLARI KAPANIYOR

ERGİN YILDIZOĞLU / CUMHURİYET

Çin dış politika doktrini hegemonya kavramını dışarda bırakıyor ama “toplumsal gerçekliğe ilişkin yorumları yönlendiren verili kültürel kodları”, bu kodlar ve bunların taşıdıkları ahlaki “bagajın” Çin’i tanımlama, yorumlama biçimlerini etkilemeyi hatta belirlemeyi amaçlıyor. Foucault’dan yararlanırsak, ÇKP, kendi projelerini destekleyen bir “hakikat rejiminin” genelleşmesini, bir sosyokültürel çekim alanının oluşmasını istiyor.

Çin’in “söylemin (simgesel olanın) kontrolü” süreçlerindeki bir başarısını, ABD kültür endüstrisinin filmlerindek, TV dizilerindeki “diversity managment” (farklılıkları yönetme) pratiklerinde görmek olanaklıdır: “Diversity managment” bağlamında, filmlerde TV dizilerinde, artık en az bir Çinli karaktere, her zaman olumlu özelliklerle, merkezde olmasa bile merkeze yakın bir konumda yer veriliyor. Aksi durumlarda, bu ürünler, artistler, hatta şirketler için Çin devleti, piyasayı ve sermaye musluklarını kapatıyor.

CHP VE İYİ PARTİ ARASINDA BİRİNCİ PARTİ GERİLİMİ

ABDÜLKADİR SELVİ / HÜRRİYET

İYİ Parti lideri bir süre önce birinci parti olma hamlesini yapınca, Kılıçdaroğlu’nun etekleri zil çalmaya başladı. Ardından da İYİ Parti’nin oylarının arttığı hatta CHP’yi geçtiği yönünde haberler yapılmaya başlanınca CHP Genel Merkezi’nde alarm zilleri çaldı. Gürbüz Evren, Avrupalı 13 diplomatla görüşmesini, “İlk kadın cumhurbaşkanı geliyor” başlığıyla aktardı. Avrupalı diplomatlar Kılıçdaroğlu ile seçimin alınamayacağını, Akşener’in partisini CHP’nin önüne geçirmeyi başardığının altını çiziyorlardı.

Meral Akşener’in kadın olması, milliyetçi, muhafazakâr gelenekten gelmesi, Sünni ve Türk olması nedeniyle Türkiye’nin dokunuşuna daha uygun olduğu tezini işlemeye başladılar. Bunun diğer yüzü Kılıçdaroğlu’nda bu özelliklerin bulunmamasıydı. Aslında Akşener’in üzerinden Kılıçdaroğlu’nun neden kazanamayacağı anlatılıyordu.

Kılıçdaroğlu sonunda birinci parti kriteri üzerinden ayağının altına karpuz kabuğu konulduğunu fark etti. Önce Faik Öztrak, “Anketlerde birinci partiyiz” dedi. Ardından Kılıçdaroğlu, “Cumhuriyet Halk Partisi istikrarlı bir yükselişe sahip ve birinci parti. Oyumuz yüzde 40 veya yüzde 50 oldu diye bir iddiamız yok. Ama trende baktığınız zaman Cumhuriyet Halk Partisi dikkatli ve istikrarlı bir şekilde oyunu yukarı doğru taşıyor. Önümüzdeki süreçte oyumuz daha da yükselecek” diye açıklama yaptı.

İNGİLTERE: FAZLA YIKANMAYIN

GÜRKAN HACIR / KORKUSUZ

İngiltere hükümeti kamu spotu hazırlatıyormuş. TV’lerde yayınlanmak üzere… “Fazla Yıkanmayın…” Şaka değil… Gerçek… İngiltere vatandaşlarını yıkanmamaları için uyarıyor.

Haftada bir yıkansanız yeter diyor. Her gün duş almayın diyor. Kurban olduğum Allah… Bize bugünleri de gösterdi. 60’larda Türk işçileri Avrupa’nın yolunu tuttuklarında ‘yıkanmamış bunlar… kokuyorlar’ diye ayrımcılık yapan Batı şimdi duş almayın fazla diyor… Peki neden?

Sıcak su gitmesin… Sıcak su demek enerji demek. Suyu ısıtacak enerjiyi nerden bulacaklar?

Rusya vardı… Şimdi yok… O yüzden… Kızım duşa çok girme… Oğlum fazla yıkanma… Avrupa’nın bu kadar hesapsız kitapsız enerji krizine saplanacağını kimse düşenemezdi. Bu kadar üniversite… Bu kadar stratejist… Dünya’da mühendisliğin nirvanası olmuş duayenler… Hepsinin mi ağzı dili tutuldu. Yahu birisi de çıkıp demedi mi ki…

“Agalar… Biz bu nükleer santralleri kapatıyoruz… İyi hoş da bunun yerini neyle ikame edeceğiz?” “Bizim doğal bir enerji kaynağımız yok…” “Yenilenebilir enerjiyle bu sanayi tesislerini çevirebilir miyiz?” diye kimse sormadı mı yahu.

ABD İngiltere HDP Meral Akşener Kemal Kılıçdaroğlu Medyanın Halleri Recep Tayyip Erdoğan İYİ Parti lozan terör partisi