28 Aralık Medyanın Halleri
CHP'DE KRİZ BÜYÜYOR
ABDÜLKADİR SELVİ / HÜRRİYET
İmamoğlu Kayseri’de bir vatandaşın sorusu üzerine, “Şu anda bir ittifak heyeti var. Tartışacak, vatandaşı dinleyecek ve doğru bir karar verecek” diye konuştu. İmamoğlu, “Cumhurbaşkanı adayı değilim” demedi. ”Benim adayım Kılıçdaroğlu” sözünü ise ağzına almadı. (…) Tabii İmamoğlu’nun bu çıkışı CHP Genel Merkezi’nde sinirlerin gerilmesine yol açtı. Kılıçdaroğlu’nun büsbütün tepesini attırdı. İmamoğlu’nun Kayseri dönüşünde randevu talebine yanıt verilmemesinin altında bu yatıyor.(…) İmamoğlu başından beri anketlerdeki gücüne güveniyordu. Şimdi bunu parti kadrolarına yansıtmaya başladı. Kayseri’deki belediye başkanları toplantısında güç gösterisi yaptı. Kendisine yakın belediye başkanları söz alarak yaptığı yardımlardan dolayı İmamoğlu’na teşekkür ettiler. Ama iş orada bitmedi. Ekrem İmamoğlu, Kayseri’de hem Kılıçdaroğlu’na karşı hem de ilginç bir şekilde kendisine rakip olarak gördüğü Mansur Yavaş’a karşı operasyon çekmeye kalkıştı. Artık İmamoğlu sadece Kılıçdaroğlu ile mücadele etmeyecek, belli ki Mansur Yavaş’ı da hedef alacak. İmamoğlu’nun bu hamlesi üzerine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, SODEMSEN Yönetim Kurulu üyesi belediye başkanlarıyla birlikte Yavaş’a destek ziyaretinde bulundu.(…) İmamoğlu’nun Diyarbakır programının bir ayağında ise CHP teşkilatı tarafından karşılanma vardı. CHP Genel Merkezi tarafından aranıp son anda iptal edilen karşılama programını kast ediyorum. İmamoğlu, Diyarbakır’daki karşılama programının iptal edilmesi üzerine CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı’yı arayarak tepki göstermişti. İmamoğlu ile Salıcı arasında nezaket sınırlarını zorlayan bir konuşmanın geçtiğini belirtmekle yetineceğim. (…) İmamoğlu’nun ekibi Kayseri dönüşünde de Kırıkkale girişinde bir karşılama programı hazırlayınca bu kez CHP Grup Başkanvekili Engin Altay devreye girmiş. CHP Kırıkkale Milletvekili Ahmet Önal’ı arayıp, “Abartmayın” diye uyarıda bulunmuş. Bunun üzerine karşılama için hazırlanan pankart kaldırılmış ama İmamoğlu’na Kırıkkale girişinde karşılama gerçekleştirilmiş. Partinin Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da Kırıkkale’den geçiyor onun için karşılama programı yapılmıyor ama İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı için yapılıyor.(…) CHP Genel Merkezi’nde İmamoğlu hakkında, “Biz parlamenter sisteme dönüşü savunuyoruz. Ama İmamoğlu seçildiği takdirde 5 yıl süreyle Başkanlık Sistemi’nde devam eder” deniyor. Çünkü kendisinin çevresine, “Millet beni yetkilerimi devretmem için seçmiyor. Son güne kadar yetkilerimi kullanırım. Bana 5 yıl yetmez, en az iki dönem cumhurbaşkanlığı yaparım” dediği konuşuluyor. Onun için CHP yöneticileri ikide bir, “Biz yeni bir Erdoğan istemiyoruz” diyorlar.
'İKİSİNİN BİRBİRİNDEN FARKI YOK'
NEDİM ŞENER / HÜRRİYET
Neden birileri Kılıçdaroğlu aday olursa bu partilerden yeterli desteği alamayacağını düşünüyor? CHP’liler Kılıçdaroğlu’nun aday olmasını neden istemiyor. Peki neden, nedir onların gözünde İmamoğlu’nu Kılıçdaroğlu’na göre öne çıkaran faktör. Ya da nedir, Kılıçdaroğlu’nun eksiği... Bana sorarsanız, ikisinin de birbirinden farkı yok. Hangisi aday olursa olsun bir eksik bir fazla oy almaz. Bakmayın siz “demokrasi, adalet, insan hakları” etiketiyle süslenmiş ittifak modeline. Yedi birbirine benzemezin bir araya geldiği Millet İttfakı’nın ne olduğunu en iyi İP Genel Başkanı Meral Akşener anlatmıştı: “Millet İttifakı ile Cumhur İttifakı’nı karıştırıyorsunuz. Cumhur İttifakı et-tırnak, mezara kadar, kader birliği... Bizimki öyle değil ki, bizimki proje bazlı bir ittifak.”
'ANADOLU SEÇMENİ KÖPEĞİ EVİNE ALMAZ'
GÜRKAN HACIR / KORKUSUZ
Tayyip Bey bunu bildiği için safları sıklaştırıyor, hatları keskinleştiriyor. “Beyaz Türkler hayvanınıza sahip çıkın” lafı tesadüf değildir. Evinde evcil hayvan besleyen kesimle işi olmadığını gayet iyi biliyor. Varsın Ak Parti’ye oy veren birkaç hayvansever de kırılıversin… Onların gönlünü almasını elbette bilirim diyor. Mühim olan geniiiş Anadolu seçmeni. Elbette o kediye köpeğe düşman değildir ama evcilleştirip de evine almaz. Evin bir bireyi gibi davranmaz.
'HAYVANSEVERLER DEĞİL, HAYVANTAPARLAR!'
HİLAL KAPLAN / SABAH
Türkiye'de 10 milyon sokak köpeği yaşıyor. Hepsi kısırlaştırılmış da değil. Bu hızla giderse 10-15 yıl içinde kişi başına bir sokak köpeği düşecek bir yere geleceğiz. Ancak bundan da büyük sorunumuz hayvanseverler değil, hayvantaparlar!
Âdeta kendi türüne düşman bu kafa yapısının lobi gücü sayesinde muhalefet, Asiye için tek cümle bile kuramadı. "Bir şey yapılmalı" dediğiniz zaman bu güruh ortalığı ayağa kaldırıyor ve toplumsal talebin sönümlenmesini sağlıyorlar. Ama artık yeter.
Son 100 günde ülke çapında 60 köpek saldırısı gerçekleşmiş. Bu konuda belediyelerin de devletin de üzerine düşen görevi yapmasını beklemek en doğal hakkımız. Çarenin ne olduğunu sahayı çalışanlar daha iyi bilir. Ama saldırıya uğrama tehlikesi olmadan güven içinde "sahada" yürümek isteyen vatandaşın hakkı daha fazla bir avuç hayvantapar tarafından engellenemez