22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

28 Aralık Medyanın Halleri

İşte günün öne çıkan köşe yazıları....

28 Aralık Medyanın Halleri

‘STRATEJİK İNTİKAM’ SEÇENEKLERİ…

Nedret Ersanel/ Yeni Şafak

Bugün için Ankara’nın aktüel yanıt kartı İsveç’in NATO üyeliğidir. Türkiye bunu dilediği gibi uzatabilir ama Temmuz ayında gerçekleşecek NATO zirvesinde kadar karar üretmesi gereği ABD tarafından ‘son tarih’ olarak söylendi.

Gazi Meclis’in kararı hepimizin kararı olacaktır. Ancak ortadaki soru, İsveç’in üyeliğinin Türkiye’nin çıkarına olup olmadığıdır. ‘Durmayacaklarında mutabıksak’, İsveç’e hayır dememiz gerekiyor. Yok, ‘dururlar’ deniyorsa, bu yazıyı gelecekteki tartışmaların delil dosyasına emanet ediyoruz.

ABD-PKK İŞBİRLİĞİ TEHLİKESİ

Nedim Şener/ Hürriyet

15 Temmuz 2017 darbe girişimi sonrası FETÖ’cülerin tasfiyesi ve Türkiye’nin Suriye’de PYD/YPG’ye yönelik operasyonlarıyla ülke içindeki terör eylemlerinde azalma görüldü. Terörle yurtiçinde ve yurtdışında etkili mücadele rakamlara yansıdı. Türkiye içinde Eren Operasyonları, sınır dışında Pençe-Kilit operasyonları terör örgütünün etkinliğini azalttı.

Terör örgütü PKK’nın eylemlerinde ve şehitlerimizin sayısındaki azalışın örgütün bitişiyle ilgili değil, sözde ateşkes ve taktik olarak geri çekilmesinden kaynaklanırken Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet ev MİT’in etkili mücadelesiyle başarıldı. Ancak sınır ötesinde ABD’nin desteğiyle oluşturduğu yığınak hala Türkiye için tehlike olmayı sürdürüyor.

FEDERASYON TARTIŞMASI YAPILDI VE TARTIŞMAYI İSTEYENLER KAYBETTİ

Ersoy Dede/ İnternet Haber

HÜDA-PAR'ın parti programında yer verdiği ve polemik konusu olunca Genel Başkan Zekeriya Yapıcıoğlu'nun da TBMM kürsüsünden okuduğu teklifte, dinleyenin sinir uçlarına dokunan ifadeler var.. "..Eyalet sistemi, özerklik, federasyon gibi yönetim modelleri üzerine serbestçe tartışılabilmelidir.." diyor HÜDA-PAR...

İzahı istendiğinde de Yapıcıoğlu, "biz özerklik, federasyon falan istemiyoruz.. Sadece bunların tartışılabilmesi gerektiğini savunuyoruz.." cevabını veriyor. Hepimizin bir bakışta anlayabileceği gibi elbette bu izahat tamamen politik..Programına bunları yazan bir partinin, eline fırsat geçtiğinde bunu hayata geçirmek için çalışacağına hiç kuşku yok.. Ancak madem 'beyan esastır'.. Madem ki HÜDA-Par, "biz istiyor değiliz. Sadece tartışılmasını teklif ediyoruz" diyor.. O halde arz edelim..

Söz konusu ifadeler, tartışıldı..

Meclis Başkan Vekili Bekir Bozdağ, ilave süre ile HÜDA Par Başkanı yapıcıoğlu'nun mikrofonunu yeniden açtı.

Yapıcıoğlu bütün protestoya rağmen soğukkanlı bir biçimde, içinde "eyalet, özerklik, federasyon" gibi can yakıcı kelimelerin bulunduğu o cümleyi meclis kürsüsünden dillendirdi..

Kendisini takip eden milletvekillerinden bir tekinin bile "Zekeriya Bey çok haklıdır, ne var yani tartışsak" demediği bir ortam oluştu.

Ve Sayın Yapıcıoğlu'nun istediği o tartışma yapılmış ve bitmiş oldu...

Tamam mı?..

O Ferrariler çok yakmaz mı

SAYIN BAKAN?

Melih Altınok/ Sabah

İçişleri Bakanı dün de organize suç örgütlerine yapılan operasyonlarda ele geçirilen ve polis aracına çevrilen lüks otomobilleri basına gösterdi. Milyonluk lüks otomobiller, cipler, Taksim ve Sultanahmet gibi turistik bölgelerde kullanılacakmış. Bu uygulamanın hukuki dayanağı nedir? Bu araçların sahipleri kim? Dosyaları hangi aşamada? Haklarında hüküm var mı? Sergilenenler muhafaza altındaki araçlar mı? Mahkeme tarafından müsadere edilen eşyaların kullanılması ne kadar doğru?

Bakan'ın niyetinin iyi olduğu ortada. Bir siyasetçi olarak bu eylemiyle son dönemde kamuoyunda yükselen adalet beklentisini tatmin etmeyi hedeflemesi de normal. Pek çok kişi de "Oh olsun iyi yapmışlar" diyordur.

Ancak kirli parayla edinilmiş bu lüks otomobiller çok yakmaz mı? Parçaları çok pahalı değil mi?

"Ferrari'sini satan bilge" misali, bu pahalı otomobilleri satıp yerlerine onlarca polis arabası, Togg alsa Bakan'ın imajına daha çok yakışır.

NATO İsveç FETÖ HÜDA PAR