15 Ekim 2024 Salı
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

‘Basamaklar arası uyum sağlanmalı’

28 bin aile hekimini ilgilendiren teşvik sistemi hakkındaki taslak, tartışma yarattı. Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Başkanı Türkü Yağmur Nehir, 'Bu yönetmelik sistemi tıkar. Basamaklar arası uyum sağlanmalı.' dedi

28 bin aile hekimini ilgilendiren taslak tartışma yarattı: Bu taslak birinci basamağı da tıkar! muayene sayısına dayalı teşvik ödemesi neye yol açıyor?

Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Başkanı Türkü Yağmur Nehir, “Tam bir bilinmezlik içerisindeyiz. Bizim devletten beklentimiz öngörülebilir bir çalışma düzeni ve bir sözleşmemizin olmasıyken bir matematiğin içine sürüklenmiş durumdayız. Bu yönetmelik birinci basamakta da sistemin tıkanmasına sebep olacak.” dedi.

AHEF, "Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği" taslağının getireceği düzenlemelerin bilimsel temellerden uzak olduğu, temel hakları ihlal ettiği, performansa dayalı bir "kölelik" sistemini de beraberinde getirdiği görüşüyle eylem kararı aldı.

Federasyon cumartesi günü yaptığı basın açıklamasıyla 19 Ekim Cumartesi günü Ankara’da 28 bin aile hekimi için miting düzenleyeceğini duyurmuştu. AHEF Başkanı Nehir, sorularımızı yanıtladı.

‘Basamaklar arası uyum sağlanmalı’ - Resim : 1

HEKİMLİK DE MAAŞ DA FORMÜLLERE DAYANDIRILDI

- İlk olarak cumartesi günü 19 Ekim’de Ankara’da yapacağınız mitinge ilişkin açıklamanın hemen ardından bir matematik sembolünü yere attınız ve kabul etmediğinizi söylediniz. Bu ne anlama geliyor, ne anlatmak istediniz?

Taslak yönetmelikte bir formül var. Hatta bu sigma işareti bu formülün sadece küçük bir bölümü. Tamamıyla bizim maaşlarımızı, yapmamız gereken işlemleri formüllere dayandıran bir yönetmelikte karşı karşıyayız. Asıl tepkimiz buna. Çünkü 28 bin aile hekimi olarak biz, yönetmelikteki bu maddeyi gördüğümüzde hiçbirimiz ne yapmamız gerektiğini anlayamadık. Şu an tam bir bilinmezlik içerisindeyiz.

Normalde bizim devletten beklentimiz, öngörülebilir bir çalışma düzenimizin, bir sözleşmemizin olmasıyken şu an öngöremediğimiz bir matematiğin içine sürüklenmiş durumdayız. Tepkimizin sebebi bu. Bir de şunu görüyoruz: Vatandaşları birinci basamağa yönlendirmeye çalışıyorlar ancak doğrusu, ‘Birinci basamağı ne kadar hasta gelirse size o kadar maaş veririz.’ gibi bir anlayış içerisindeler.

HASTANELERLE AİLE HEKİMLİĞİKARŞI KARŞIYA GETİRİLİYOR

- Hastaların birinci basamağı yönlendirilmesi yanlış mı ya da hastaların sağlıklı bir şekilde birinci basamak kurumlarına yönlendirilmesi nasıl sağlanabilir? Sizin çözümleriniz neler?

Bizler zaten kronik hastalık takipleri yapıyoruz. Onun dışında da koridor sağlık hizmetleri yapabiliyoruz. Yani bizlere sadece hastalar gelmemekte, sağlıklı insanlar da gelmekte. Ancak bunun takipleri bilimsel verilerde de bir yılda bir kontrol şeklindedir veya daha fazla.

Ama bu yönetmelikle bize ‘6 ayda bir çağrın’ deniyor. Aslında bu hem hasta olmayan sağlıklı bireylere hem de bizim çalışma düzenimize bir yük oluşturuyor. Devlete de bir maliyet çıkarıyor. Sağlıklı bir kişinin sürekli sağlık hizmetleri almak için zorlanması mali bir yük de oluşturmakta. Bunun hiçbir bilimsel açıklaması yok.

Çünkü biz bu takiplerimizi yaparak hastanenin yükünü zaten alıyoruz. Bizler de ‘yüksüz’ değiliz. Sanki öyle bir durum varmış gibi lanse ediliyor. Biz bebek, çocuk, gebe izlemleri, poliklinik hizmetlerimizi devam ettirerek yoğun çalışmaktayız zaten.

Öyle aile hekimleri arkadaşlarımız var ki poliklinikte ortalama iki yüz ve üzeri yani iki üç dakikada bir hasta bakmaya mecbur bırakılıyor. Dolayısıyla bu yönetmelik birinci basamakta da sistemin tıkanmasına sebep olacak. Son dönemde daha da artan bir durumla karşı karşıyayız. Hastanelerle aile hekimlikleri arasında bir çatışma ortamı yaratılmaya çalışılıyor.

BASAMAKLAR ARASI UYUMA DİKKAT ÇEKTİ

- Aile hekimi kendi kapsamında olmadığını söylüyor ama vatandaş da hastane polikliniğinden randevu bulamıyor. Acilden giriş yapmak zorunda kalıyor. İki kurum arasında bir takım çalışması değil, çarpışmalı bir rekabet ortamı da görüyoruz. Sizce bu nasıl azaltılabilir? İki farklı kurum, iki farklı basamak nasıl uyum içerisinde çalışabilir?

Evet, biz şu an için aile sağlığı merkezlerinin henüz sevk zincirine uygun olmadığını söylüyoruz. Öncelikle bizim nüfuslarımız düşürülmeli. Aile sağlığı merkezlerinin fiziki şartları sağlanmalı. Sonrasında da sevk zincirini gündemimize alabiliriz.

Ancak şu an için en azından birinci ve ikinci basamaklar arasında uyumun sağlanması gerekiyor. Yani gerektiği yerde hastamızın uygun tahliller için hastaneye müracaat etmesini sağlayacak mekanizmaların geliştirilmesi lazım. Bu olduğu takdirde kinci basamak da birinci basamak da rahatlayacaktır.

Çünkü dediğiniz gibi hastalarımız randevu alamadığında, hastanede işleri çözülemediğinde gelebilecekleri tek kişi olan bizlere gelip çare bulmaya çalışıyor, şifa bulmaya çalışıyor. Ancak maalesef aile sağlığı merkezlerinin de şartları belirli. Biz koruyucu sağlık hizmetleri öncelikli bir yapıya sahip olduğumuzdan dolayı onlara destek olamıyoruz. Bunun en uygun yolu basamaklar arası uyumun bir an önce sağlanması.

- Teşekkür ederiz.

Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Ankara Hastane hasta aile hekimleri