05 Kasım 2024 Salı
İstanbul 11°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

28 Nisan Medyanın Halleri

28 Nisan Medyanın Halleri
A+ A-
Beyhan Korkman

LİYAKATSİZLİK YÜZÜNDEN Mİ 'SOYKIRIM' DEDİLER?

AHMET HAKAN/HÜRRİYET

Yani Türkiye... Doğu Akdeniz’de faaliyet yapmasa... Azerbaycan’ın yanında yer almasa... Suriye’nin kuzeyinde attığı adımları atmasa... Libya ile anlaşma imzalamasa... Biden açısından... Türkiye diye bir sorun olmayacaktı. Ve Biden da muhtemelen kendisinden önceki Amerikan başkanları gibi, “soykırım” demeden geçiştirecekti 24 Nisan bildirisini. Böylece... Türkiye’nin dış politikası... Biden’a layık ve de çok liyakatli bir hale gelmiş olacaktı. Ama Türkiye, dış politikada liyakati... Biden’e layık olmak üzerine kurmak yerine... Kendi çıkarlarına layık olmak üzerine... Kurmayı tercih ettiği için... Biden, “soykırım” deyiverdi. “Bütün bunlar liyakatsiz dış politika yüzünden başımıza geldi” diye dövünenler haklıdır. Biden’e layık liyakatli bir dış politika izlemedik. Oysa eskiden böyle mi oluyordu? Çok liyakatli bir dış politikamız vardı, çooooook!

ÖZDİL'E GÖRE SORUN: DİPLOMA

YILMAZ ÖZDİL/SÖZCÜ

Tehcirden üç yıl önce ABD basınında sahte mektuplarla “manşet” yapılmaya başlanmış bir yalandır. Diplomasi yerine diplomasızları koyan… Liyakat yerine tarikat-cemaat koyan Akp hükümetinin vebali, çok ağırdır.

'DİĞERLERİNE ABD EKLENMİŞ OLDU'

HANDE FIRAT/HÜRRİYET

Türk-Amerikan ilişkileri derin bir yara almıştır. Ancak bazı kesimlerin “İncirlik kapatılsın, tepki böyle olmaz, şöyle olur” gibi çağrılarına rağmen hem soğukkanlı olmakta her zaman fayda var, hem de zamanın ruhu ve gerçekler doğrultusunda hareket edilmesi şarttır. Edindiğim izlenim o ki, Ankara da zaten böyle bir yolda. Unutmayalım Almanya’dan Avusturya’ya, Bulgaristan’dan Lübnan’a, Rusya’ya, çok sayıda ülke 1915 olaylarını parlamentoları ya da hükümetleri aracılığıyla zaten soykırım olarak tanıdı. Şimdi bu uzun listeye bir de ABD eklendi. ABD açıklamasının da diğerlerinden farklı bir sonuç doğurmayacağı ortada.

NOT: Soykırım kararı sadece soykırım düzleminde ele alınıyor. Oysa ABD’nin diğer ülkelerden farkı dört tarafımıza üs kurması ve silah yığmasıdır. Bu karar basit bir seçim vaadinin yerine getirilmesi değil Türkiye’ye karşı hücum borusunun öttürülmesidir.

'MESELE HUKUKEN ÇOKTAN BİTMİŞTİR'

SALİH TUNA/SABAH

Perinçek-İsviçre Davası sonucunda AİHM, 17 Aralık 2013'te net kararını vermiştir. Bu karara göre "Soykırım suçunun varlığına yetkili mahkeme karar verir ve 1915 olaylarında soykırım suçu işlendiğine dair yetkili mahkeme kararı yoktur"...

Mesele hukuken çoktan bitmiştir.

HHH

Biden'ın hedefi, Erdoğan'ı devirmektir. Bunu da daha önce gayet net olarak açıklamıştır. Zaten "gölge CIA" tesmiye edilen RAND raporunda da "askerden askere ilişki" dahil her yöntemle Erdoğan'ın devrilmesi önerilmişti. Lafın düzünü edelim: Bu bir "dış müdahale" girişimidir.

Kimsecikler kusura bakmasın: Zevahiri kurtarmak belasına ABD'nin "soykırım" kararını kınıyoruz dedikten sonra sorumluluğu Başkan Erdoğan ve AK Parti'ye yüklemeye çalışmak, sonuç itibarıyla "dış müdahaleye" meşruiyet üretmekten başka bir şey değildir.

ERDOĞAN DÜŞMANLIĞINDAN SOYKIRIM ÇİZGİSİNE

HASAN BASRİ YALÇIN/SABAH

Safsatayı bir kenara bırakın. Yok efendim "ilkeler ittifakı kuracaklarmış". Yok efendim "parlamenter sisteme geri dönüş etrafında birleşeceklermiş". Ya pardon ama kimi kandırıyorsunuz? Geldiğiniz nokta, sözde Ermeni "soykırımı" tezleriyle ortaklıktır. Erdoğan karşıtlığı öylesine gözünüzü döndürdü ki, Türkiye'ye "soykırım" lekesi sürmek isteyenlerle aynı çizgiye geldiniz. Siz Erdoğan'ı devirmek istiyorsunuz. Biden ise Türkiye'yi devirmek için Erdoğan'ı devirmek gerektiğini biliyor. Bu yüzden de sizi kullanabileceğini biliyor. Mantık basit. İşte bu yüzden aynı saftasınız.

HDP'YE TEK KELİME ETMEYEN BIDEN İTTİFAKI

MEHMET METİNER/YENİ ŞAFAK

Biden’dan önce, HDP’ye laf edilmeliydi asıl. Nedense Biden’a dahi laf edemeyenler bırakınız HDP’ye laf etmeyi tersine “hatalı dış politika” tartışması açarak Erdoğan’a edepsizce saldırmaya başladılar. Bu yeni ittifakın adı “Biden ittifakı”dır. “Biden ittifakı”nın içinde daha önce AK Parti’de en tepe makamlarda bulunan kimi eskilerin de olması manidardır. Burada açık yüreklilikle söylüyorum işte:Kim ki HDP’yi bırakıp Biden üzerinden zevahiri kurtarmak adına bile olsa tepki koyuyorsa bilesiniz ki onlar HDP’nin de iplerini elinde tutan aynı merkezin elemanlarıdırlar.

'HUKUKEN YOK HÜKMÜNDEDİR'

GÜNERİ CİVAOĞLU/POSTA

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek İsviçre’de bu hükmü -bilerek ve isteyerek- çiğnedi. Bunun üzerine hakkındaki ceza kararını AİHM’ye götürdü. Ve sürecin sonunda AİHM Büyük Dairesi “parlamentoların ve hükümetlerin soykırım konusunda hüküm kurmaya yetkili olmadığına” karar verdi.

HHH

Yetkili mahkeme kararı olmadığı için parlamentoların ve Biden’ın “soykırımdır” kararları ve açıklamaları “yok hükmündedir.”

KARAR YAZARININ ÇÖZÜMÜ: AKDENİZ'DEKİ POLİTİKALARDA VAZGEÇMEK!

TAHA AKYOL/KARAR

İsviçre parlamentosu “Ermeni soykırımının reddi”ni suç sayan bir kanun çıkarmış, Doğu Perinçek oraya giderek açıkça “soykırım sözü yalandır” demek suretiyle bu ‘suç’u işlemiş, İsviçre mahkemesince mahkum edilmişti.

Türkiye’yi Orta Doğu’da, Doğu Akdeniz’de, Avrupa’da ve ABD’de yalnız bırakan politikalar yerine Türkiye Cumhuriyeti’nin geleneksel diplomasisine inandırıcı bir şekilde dönmeli, kaybettiği dost çevreleri yeniden kazanmalıyız. Hukuken elimiz elbette güçlü ama dünyada çoook aşağılarda olan “hukuk devleti” itibarımızı yükseltmek zorundayız; öyle ki “hukuk” dediğimizde sözümüzün ağırlığı olsun diye.

ABD Joe Biden sözde soykırım TAHA AKYOL Salih Tuna sabah Hürriyet hasan basri yalçın hande fırat