22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

28 Ocak Medyanın Halleri

Hazırlayan: Ercan Dolapçı

28 Ocak Medyanın Halleri
A+ A-

TEK ORTAK NOKTALARI ERDOĞAN DÜŞMANLIĞI, NEDENİ İSE DIŞ POLİTİKA

HANDE FIRAT / HÜRRİYET

İngiliz The Economist dergisinin ardından şimdi de Alman Stern dergisi tepki çeken bir kapakla çıktı.

Bir de Bloomberg var. Yazılarda ortak nokta: “Erdoğan ve Erdoğan’ın uluslararası alanda uyguladığı politikalara düşmanlık...”

Batı değil. Peki yaklaşan seçimler öncesinde bu haber bombardımanıyla asıl dert ne?

  • Son dönemde Libya, Azerbaycan ve özellikle de Rusya-Ukrayna savaşında Türkiye’nin oynadığı rol ve bağımsız adımlar Batı ülkelerinin Erdoğan karşıtlığı yangınına körükle gitmesine neden oluyor.
  • İşte İsveç, işte Paris... PKK yandaşlarınca son bir aydır yapılan eylemlere bakın. Onların medyasında çıt yok. Yakılan arabalar, yağmalanan dükkânlar. Her yerde terör örgütleri bayrakları.
  • Yetmiyor, dergi ve gazete kapaklarında alenen Erdoğan’ı itibarsızlaştırmaya yönelik fotoğraflar ve sözüm ona analizler yayımlanıyor.
  • Talepleri Türkiye’nin kendilerinin uygun bulduğu müttefiklik ruhuna göre hareket etmesi. Yani teslim olup Batı’nın dediklerini yapması.
  • Anlamadıkları ise şu... Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklale timsal olmuş bir milletiz. Oyumuzu kendi aklımızla ve yaptığımız analizle veririz.

AKŞENER CİHAN PAÇACI’YI NEDEN HARCADI?

MEHMET BARLAS / SABAH

Dün 6'lı Masa'nın 11. toplantısı gerçekleşti. Tahmin edeceğiniz gibi yine ortada bir aday yok. Zaten kimsenin aday beklentisi de kalmadı. Gerçi konumuz da bu değil. Toplantıdan saatler önce İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Cihan Paçacı'nın zehir zemberek açıklaması gündeme düştü. Paçacı özetle, "Kemal Kılıçdaroğlu adaylığını dayatırsa İyi Parti kendi adayını çıkarır" dedi.

"İyi Parti adayını çıkarır" derken İBB Başkanı İmamoğlu'nu kastettiğini sanırım bilmeyen yoktur. Neresinden bakarsanız bakın aslında Meral Akşener'in duygularına tercüman olmuştu. Masayı dağılma noktasına getiren bu açıklamaya oluşan tepki nedeniyle Paçacı, partideki görevinden istifa etmek zorunda kaldı. Sürekli "çok seslilik" vurgusu yapan masanın ayakları bu basit açıklamayı bile sindiremedi. İyi Parti'den de kimse, susturulan Paçacı'ya sahip çıkmadı ya da çıkamadı

İstifa ederken de geride cevapsız bazı sorular bıraktı.

Mesela Paçacı, Genel Başkanı Akşener'den bağımsız olarak bu açıklamayı yapmış olabilir miydi? Paçacı bu açıklamaları Meral Akşener'in masada elini yükseltmek için mi yaptı? Paçacı'nın istifasını Akşener mi istedi yoksa 6'lı Masa'nın kazanmasından başka bir çıkış yolu olmayan küresel efendiler mi dayattı?

İyi Parti'de Kılıçdaroğlu'na karşı büyük bir tepki vardı. Bir yerden patlayacağı tahmin ediliyordu. Kabak da Paçacı'nın başına patladı. Bu bence öncü bir sarsıntı. 6'lı Masa'daki büyük deprem ise çok yakında. Bakalım bu kavga daha kimlerin başını yiyecek?

YUVARLAK MASA İKİYE BÖLÜNDÜ

KADİR YILDIZ / TÜRKGÜN

6+1’li masa 11. toplantısını İP Başkanı Meral Akşener’in ev sahipliğinde yapmadan önce önemli gelişmeler yaşandı. Bu gelişmeler masanın bam teline dokunması ve yol haritasını belirlemesi bakımından önemliydi.

Bunlardan ilki CHP’li büyükşehir belediye başkanlarının Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret ederek “adaylığını açıklaması” yönünde talepte bulunmalarıydı.

İkincisi, İP Kurumsal İlişkiler Başkanı Cihan Paçacı’nın, “Şöyle bir şey var: Sokakta Kemal Bey’e itiraz görüyoruz. Bu itirazı İYİ Parti olarak görmezden gelemeyiz. Parti yetkili kurulları, şu anda Kemal Bey'in ismini onaylayacak noktada değil" yorumunda bulunmasıydı.

Üçüncü gelişme ise HDP’nin kapatılması davasının seçim sonrasına ertelenmesi talebinin AYM tarafından reddedilmesiydi. HDP’nin masada görünür olmasına karşı çıkılması ve perde arkasında yer verilmesi, HDP’nin masada hiç olmamasından daha mantıklı geliyordu. Bu yüzden HDP’nin seçim öncesi kapatılma ihtimalini gören başta Ali Babacan ve Meral Akşener masada bu partinin yerini alabilmek için önemli çıkışlar yaptı.

Babacan, “Türklüğün Anayasa’dan çıkarılması” isteğiyle HDP’nin 3. Eş Başkanlığına oynarken; Akşener ise Diyarbakır’da “silah bırakmak için biz hazırız” diyerek HDP’nin yerini dolduracağının işaretini verdi. Bu çıkışlar 6’lı masanın 30 Ocak toplantısı öncesi adaylık çekişmesindeki son çekişmeleriydi. Adayın açıklanma takvimi olarak da ikinci tur son görüşmesi olan 12. toplantı işaret edildi. Şubat ayı içinde yapılacak bir lansmanla da adayın duyurulması planlandı. Ancak Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylık ısrarı ve masadaki Gül’cü dört partinin ayak diretmesi çoklu aday alternatifini hâlâ koruduğunu gösterdi. Bu ihtimali göz önüne alan GÜL’cüler, Kılıçdaroğlu’na karşı HDP’yi kendi saflarında tutmanın planını yapmaya başladılar. Yeni denklemde CHP ve DP bir tarafta; İP, SP, DEVA ve Gelecek Partisi de diğer tarafta yer aldı.

Masadaki taraflar ya HDP’nin yerini alarak ya da HDP’yi yanlarına alarak masadaki savaşı kazanmayı planladı.

Medyanın Halleri