29 Nisan Dama Çözümleri
Türk Daması Federasyonu Eski Yönetim Kurulu Üyesi ve İstanbul Türk Daması Derneği Eski Başkanı Ahmet Murat Çelik'in hazırladığı Dama Köşesi her cumartesi Aydınlık Gazetesi'nde, yanıtlar Aydinlik.com.tr'de...
BENİM OYUNUM DİYENLERE
Dama bu haliyle yüzlerce yıldır oynanan bir oyun olmasının yanısıra zihin sporları arasında da çok çok müstesna bir yere sahiptir. Tabi bunun getirdiği bazı karakteristik sorumlulukları ve özellikleri de var. Bu güne kadar sayısız oyun dizilmiş çok daha fazlası oynanmıştır. Haliyle sayısız defa aynı veya çok yakın ayıbacaklar, çekmeler, çarpmalar, kesedarlar, kamburlar, askılar, baskılar, açmazlar, beştaşlar, altıtaşlar olagelmiştir. Bizler de büyüklerimizden bu kalıpları onlarca versiyonunu görerek öğrendik.
Adnan Yıldız gibi bazı ustaları ayrı koyarak söylüyorum hemen hemen herkes bildik bu kalıplara bir şeyler katarak gelişiyor ve ilerliyor. Çıkışlarla birlikte bunlar oyun refleksi kaline geldiğinde oyunları kombinleyerek kendinizden kapasiteniz miktarınca bir şeyler katarsınız. Sevgili dostum Adnan Yıldız'ı ayrı tutuşuma gelince o daha önce hiç denenmemiş kendi icadı olan "Katır Çiftesi" "Tilki Kuyruğu" gibi nevi şahsına münhasır yeniliklerin peşinden koşmayı daha çok sever.
Gerisi minik tefek değişikliklerle birbirine benzer. Bu konuda Murat Hocanın sevdiğim bir tabiri var "masada denk gelen bir oyun"
Yani demeye çalıştığım hiç bir Ayıbacak veya altıtaş sizin olamaz hazırlarsınız ve size denk bir kalıp denk gelir.
Sanırım meramım anlaşıldı. .
Aslında dama etiği hakkında da bir kaç kelam etmek isterim. Masada edep, galibiyette edep, mağlubiyette edep, her durumda tevazu, kendini başkalarından yukarıda görmemek ve öyle göstermeye çalışmamak, başkalarına ait oyun veya çözümleri kendininmiş gibi göstermeye çalışmamak.
Kalın sağlıcakla