3 Kasım Medyanın Halleri
Hazırlayan: Ercan Dolapçı
TÜRKİYE’YE KARŞI KURULAN KİMYASAL TEZGÂH
NEDİM ŞENER / HÜRRİYET
Yalnız, ortada IPPNW’nun hazırladığı bir rapor var. Fincancı bundan haberdar. Belli ki Türkiye’ye karşı PKK’nın yıllardır attığı ama her seferinde boşa çıkan “kimyasal silah” iftirasını bu kez güçlendirmek için IPPNW isimli kuruluş devreye sokulmuş.
Fincancı’nın sadece video görüntüsüne bakarak, “Görüntüleri daha önce de bir hekim olarak incelemiştim ve belli ki sinir sistemini doğrudan tutan toksik gazlardan, zehirli gazlardan, kimyasal gazlardan biri kullanılmış durumda” iftirasına dayanak da aslında bu rapor.
Rapor Fincancı’nın, PKK’nın kanalına bu sözleri etmesinden bir hafta önce IPPNW tarafından hazırlanmış. 20-27 Eylül 2022 tarihleri arasında Kuzey Irak’ta IPPNW’nun iki üyesi tarafından yapılan inceleme ile hazırlanmış. 12 Ekim 2022 tarihli raporun başlığı şöyle: “Türkiye Kimyasal Silahlar Sözleşmesi’ni İhlal Ediyor Mu?”
Hazırlayanlardan birisi IPPNW’nun İsviçre Başkanı Dr. Joseph Savary, diğeri IPPNW’nun Almanya bilimsel danışma kurulu üyesi Dr. Jan vanAken. Aken’in bilinen bir başka özelliği de var: Saddam Hüseyin döneminde Irak’ta kimyasal ve biyolojik silahları araştıran BM kuruluşu UNMOVIC’in eski biyolojik silah denetçisi olması.
KILIÇDAROĞLU NEREYE KOŞUYOR?
MEHMET BARLAS / SABAH
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun "Türkiye cari açığını uyuşturucu satarak kapatıyor" şeklindeki akıl almaz sözleri başta İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olmak üzere polis, jandarma teşkilatı ve toplumun büyük bir kesimi tarafından tepkiyle karşılandı.
Geçen hafta da benzer odaklardan "Türkiye terörle mücadelede kimyasal silah kullanıyor" iftirası atılmıştı.
Biraz daha geriye dönersek bu zihniyetin kökenleri, 2014 yılında MİT TIR'larının benzer bir iftirayla FETÖ'cü savcılar tarafından durdurulmasına kadar gider.
Düşünülerek ve planlanarak sarf edilmiş sözler değil bunlar. Kılıçdaroğlu'nun ne yapmak istediğini anlamak zor. Ama bu fikirlerin kimden geldiğini tahmin etmek ise zor değil.
Bu dil, FETÖ'nün zehirli dilidir. PKK tarafından da kullanılır. Şimdi ne yazık ki Kılıçdaroğlu tarafından kullanılıyor.
Bu tip iftiraları, desteksiz atılan yalanlar veya sağlıklı olmayan beyinlerin ürettiği hezeyanlar olarak görürsek hata etmiş oluruz.
Bu tip hezeyanlar, dış kaynaklı sistematik kara propagandanın parçasıdır. Belli ki seçime giden süreçte çok daha sıklıkla bu tip durumlarla karşılaşacağız.
‘UYUŞTURUCU BARONLARINDAN VERGİ ALIN’ DİYENE BAK!
HİKMET GENÇ / AKŞAM
Kılıçdaroğlu'nun siyaset adı altında yaptığı tam da budur. Bu ülke toprakları kendi ülkesine düşmanlık eden böyle bir siyasetçi görmedi.
Şunu söyleyen de ta kendisidir; "Uyuşturucu ticareti yapan adamdan vergi alacaksın, organ ticareti yapan adamdan vergi alacaksın, kara parayla devleti dolandıranlardan vergi alacaksın."
Demek ki, CHP iktidarda olsa (Hafazanallah) "uyuşturucu ticaretini", "organ kaçakçılığını" vesaireyi kanunlarla düzenleyecek. Sonra onlardan vergi tahsil edecek!..
Ne demişler?
"Kişi, kendinden bilir işi..."