31 Mart Medyanın Halleri
İşte günün öne çıkan yazıları...
KORKULUK-SUZ…
NEDRET ERSANEL/ YENİ ŞAFAK
Yarın seçim var. Dün de ABD heyeti buradaydı. Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komitesi heyet olarak Ankara’da ağırlandı. F-16’lar vs.. Yerli matbuatın muştuladığı başka haberler de var; “ABD devleri Türkiye’ye geliyor”!
ABD Büyükelçilik yetkilileri, “Türkiye’ye güven arttı. Mayıs’ta 150 Amerikan şirketi Türkiye’ye gelecek” duyurusu yapmışlar. Ziyadesiyle sevindik.
Perşembe iftarında yanıma düşen tanınmış firmanın CEO’su da ABD ile ilgili kendi öyküsünü anlattı; “Amerikan büyükelçiliğinden arayıp, ‘Rusya’ya şu ürünlerinizi artık göndermeyeceksiniz’ dediler. Baktık yaptırım listesinde yok. ‘Ama yok’ dedik. ‘E, siz bilirsiniz’ dediler. Biz de ne yapalım artık”…
“Dışişleri veya ilgili kurumlar üzerinden değil direkt kendileri mi arıyor” dedim, “evet” dedi. Cürete bakın! Türk Dışişleri’ne sormuş olalım, “var mı böyle bir usül ikili ilişkilerde”?
SADE VATANDAŞ YAZISI
SERDAR FIÇICI/ AKŞAM
Seçime kaldı bir gün.
Kafalar belki karışık, belki de net.
Sandıkta görürüz.
Siyasete meraklı olanlar tarafından önemsenen ama millet çoğunluğu nezdinde pek bir anlam ifade etmeyen ayrıntılar gündemi yordu.
Sakin kafayla düşünmeye, fayda ve zarar hesabı yapmaya ihtiyacımız var.
Şimdi elimizi vicdanımıza koyalım, her türlü "yönlendirme çabası" ürünü söylemi unutalım ve "sade vatandaş" kimliğimizle önümüzdeki seçimin ne anlama geleceğini görelim.
İstanbul örneğinden gidersek...
Ne seçeceğiz?
-Belediye Başkanı...
Ne iş yapacak?
-Ulaşım krizini çözecek.
Depreme karşı şehri dirençli hale getirecek.
Gerisi?
Hikâye...
Neye bakacağız?
Aklımızı, zihnimizi, gönlümüzü seçim sürecinde işgal eden tüm boş, beleş tartışmalardan arındırıp tek bir soru soracağız?
Kim yapabilir?
Bu kadar.
TÜRK DÜNYASI YAYINCILAR BİRLİĞİ
ALİ EYÜPOĞLU/ MİLLİYET
Anev kentinin 2024 Türk Dünyası Kültür Başkenti açılışı ve en ünlü Türkmen şairi Mahtumkulu Firaki’nin doğumunun 300’üncü yılındaki anma törenleri için TÜRKSOY’un davetiyle geldiğim Aşgabat’ta iki gün süren medya forumlarını da takip ettim.
10’dan fazla ülkeden 80 civarında basın mensubunun davetli olduğu Türkmenistan’daki medya forumlarından bir hayli notlar aldım.
Türk devletleri arasında kurulan ilk uluslararası iş birliği örgütü TÜRKSOY’un 30’uncu yılında düzenlediği oturumların konu başlıkları şunlardı:
‘Kadim Kültürler Merkezi–Türkmen Diyarı’, ‘Medya Yoluyla Birlik: Türk Dünyasından Bakış Açıları’, ‘Mahtumkulu Firaki’nin Engin Bilgeliği’, ‘Mahtumkulu Firaki’nin Yaratıcılığı ve Dünya Edebiyatı Üzerindeki Etkileri’, ‘Dijital/Sanatsal Medya ve Haberler’, ‘Haberler, İnternet Siteleri, Yapay Zekâ ve Sosyal Ağların Gelişimi’, ‘Sinema ve Animasyon Film Festivalleri’ ve ‘Filmlerin Televizyon Üzerine Etkisi’.
‘Medya Yoluyla Birlik: Türk Dünyası’ndan Bakış Açıları’ oturumunun moderatörlüğünü yapan Uluslararası Türk Kültürü Teşkilat İletişim ve Bilim Daire Başkanı Salim Ezer, TÜRKSOY olarak Türk Dünyası Yayıncılar Birliği’ni kurmak için çalışmalara başladıklarını açıkladı.
Türk Cumhuriyetleri arasındaki bağların güçlenmesi, halkların kaynaşması için önemli bir hamle bu... Bu örgüt, Avrupa Yayın Birliği’nin (EBU) düzenlediği Eurovision Şarkı Yarışması’nı Türk devletleri arasında düzenlese, o bile yeter.
TRT Genel Müdür Yardımcısı Hasan Öymez ise TRT’nin yedi kıtada 19 televizyon kanalının yanı sıra 17 radyo ile 41 dil ve lehçede yayın yaptığını, 17 ülkede temsilciliği olduğunu açıkladı.
ÇİN ELEKTRİKLİ ARAÇ ENGELİNE KARŞI SAVAŞ BAYRAĞINI AÇTI
SAVAŞKAN İSKEFLİ/ CUMHURİYET
Dünyada elektrikli otomobile geçişle birlikte Çinli markalar içten yanmalı motorlu araçlardaki tecrübe eksikliğinden kurtulmuş oldu. Avrupalı, Japon ve Amerikan üreticilerin marka değerleri ile elinde tuttukları tüketicilerse hızlı şekilde Çinli üreticilerin ürettikleri elektrikli modelleri almaya başladı. Bunun temel nedeni ise hiç şüphesiz Çin'de üretilen modellerin ülkenin gelişmiş sanayisi ve büyük nüfusu nedeniyle ortaya çıkan düşük maliyetleri.
Çinli markalar Avrupalı rakiplerinin neredeyse yarı fiyatına benzer niteliklerde elektrikli otomobiller üretebiliyor. Çin'de üretime geçmeyen markalar için zorlu süreç uzun zamandır devam ediyor. 2020'den bu yana Çin'den AB’ye elektrikli otomobil ithalatı keskin bir artış gösterirken blokta Çin'den yapılan ithalatın önemli ölçüde artmasının Avrupa'daki elektrikli otomobil üretimini rekabetçi bir dezavantaja sokacağından endişe ediliyor.
Pek çok ülke ise Çin'de üretilen modellerin ülkelerini istila ederek kendi markalarının batma tehlikesine karşı kararlar alıyor. Bu kararlar başlarda Çin'de üretilmeyen elektrikli modeller için teşvik iken artık durum değişmeye başladı.
Gelinen noktada Çin, ABD'nin 2022'de çıkardığı Enflasyonu Düşürme Yasası'ndaki iklim değişikliğiyle mücadele için yerli elektrikli araç üreticilerine yönelik sübvansiyonların rekabet kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ) şikâyette bulundu.
Çin Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, yasayla yerli üreticiler sübvansiyonlarla desteklenirken Çin’den ve diğer DTÖ üyesi ülkelerden ithal ürünlerin piyasadan dışlanmasının haksız rekabet oluşturduğu belirtildi.
DENİZ ÇAYIRLARI CANDIR
SEFER LEVENT/ HÜRRİYET
2007 yılından bu yana Marmara Denizi’nde yoğun şekilde gözlenen müsilaj 2021 yılında birden su üstüne çıkıvermişti. Denizin üstünü tamamen kaplayan beyaz örtü neredeyse tek gündem haline gelmişti. Ana haber bültenleri, gazeteler, dergiler onlarca müsilaj haberi yaptı, uzmanlardan görüş aldı, aktardı. Aradan 3 yıl geçti, unuttuk gitti. İklim değişikliği, arıtma problemleri, uygunsuz sanayi faaliyetleri sürüp gidiyor, denizlerimiz her geçen gün biraz daha ölüyor. Giden gitti ama denizde var olan yaşamı sürdürmek altın değerinde. İşte bu yüzden, bugün çok kıymetli bir projeyi duyurmak istedim.
Gelin, önce Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk’ten aldığım bilgileri paylaşayım:
Denizlerin akciğerleri olan deniz çayırları denizlerin ekolojik dengesi için büyük önem taşıyor. Karadaki bütün bitkilerin atası olarak bilinen deniz çayırları, karada yaşayan çiçekli bitkilerin denizde yaşayan hali olarak görülüyor.
Kök, gövde ve yapraktan oluşup deniz tabanında uzanan köklerinden besleniyorlar. Çiçekli bitki oldukları için denizin içinde ilkbaharda çiçek açıp, meyve veriyor ve yaprak döküyorlar. Kıyıya vuran ömrünü tamamlayan yaprakların ise doğaya ayrı bir faydası var.
Sahilde yaşayan böcek türleri de dahil pek çok canlıya yuva oluyorlar. Akdeniz’de karaya vurmuş deniz çayırlarından oluşan sahillere ‘ekolojik plaj’ deniyor.
Deniz çayırlarının olduğu denizlerde, tüm canlılar için temiz ve sağlıklı bir yaşamın olduğu anlamına geliyor. Deniz çayırlarının dünya genelinde 60 türü bulunuyor.
Türkiye’de ise Posidonia oceanica, Cymodocea nodosa, Zostera marina, Zostera noltei olmak üzere 4 tür deniz çayırı yaşıyor.
Bunların arasında Posidonia oceanica Akdeniz’e endemik, Ege Denizi ve nadiren de Marmara Denizi’nde yaşıyor.