31 Mayıs Medyanın Halleri
HAZIRLAYAN: ERCAN DOLAPÇI
CHP’DE NELER OLACAK
YALÇIN BAYER / HÜRRİYET
İletişimbilimci Dr. Ali Haydar Fırat bazı TV’lerde seçim sonuçları konusunda özetle şöyle konuşuyor:
“CHP’nin milletvekili listeleri toplumun geniş kesiminde karşılık bulmadı. Bu listelerin hazırlanmasında ve seçim kampanyasının iletişimi sürecinde Kılıçdaroğlu’nun yanında olanlar maalesef iyi bir sınav veremediler. Kampanya sürecinde de medya planlamasında da birtakım yerlere para aktarıldı.
Parti tabanında, Sayın Kılıçdaroğlu’nun kampanya ekibinde yer alan isimlere büyük tepkiler oluştu. Elbette Kılıçdaroğlu bunu değerlendirecektir.”
İzmir’den yayın yapan ‘Gazete Kritik’te CHP kulislerine dönük ilginç bilgiler yer alıyor. Kılıçdaroğlu, ikinci turun ardından demokrasi mücadelesini sürdürmeye destek isteyerek “Sizin hakkınızın yenmesine müsaade edemezdim, etmedim” dedi. Ancak başka kaynaklara göre, MYK’da revizyon hazırlığı yapacağı söylentilerinin ağırlık kazandığı belirtiliyor.
MYK’da Muharrem Erkek, Ahmet Akın, Bülent Kuşoğlu, Faik Öztrak, Veli Ağbaba ve Gülizar Biçer Karacan dışındaki isimlerden tasfiye edileceklerin olabileceğinin gündeme geldiği öne sürülüyor. Buna karşılık MYK’ya yeni girmesi beklenen isimler arasında ise Gökhan Günaydın, Gökan Zeybek, Aysu Bankoğlu, Orhan Sarıbal, Yunus Emre ve Ali Mahir Başarır’ın olabileceği belirtiliyor.
Bu gelişmelerle birlikte Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkanlık’a devam edeceğinin sinyalini de verdiği öne sürülüyor.
Bu arada Ekrem İmamoğlu’na yakın isimlerin yeni MYK’da yer bulabileceği bekleniyor. Mansur Yavaş’ın da değişimden yana tavır sergilediği dikkat çekiyor.
HADİ BAYIM BAŞKA KAPIYA
SALİH TUNA / SABAH
Demokrasimize açık müdahale edildiğinde, 15 Temmuz'da ülkemiz işgal edilmeye çalışıldığında, PKK terör eylemleriyle insanlarımızı katlettiğinde, küreselci emperyalizmin tiranları ülkemize parmak salladığında söz konusu sanatçılarımızın gıkları çıkmıyor.
Güçleri bir tek Erdoğan'a oy verenlere yetiyor galiba.
Peki halkın yarısından fazlasını karşılarına almakla kendi kendilerini sınırladıklarını, hatta saygınlıklarını iptizale uğrattıklarını fark etmiyorlar mı?
"Erdoğan'a oy verenler, en ufak eleştiri yönelttiğimizde bizim mahallemizdekiler gibi linç etmezler nasılsa; bizi izlemeye aynen devam ederler..." diye düşünerek mi bu denli nobranca kaptırıp gidiyorlar? Bu şımarıklığın başka izahı var mı?
Neden halkın yarsından fazlasının siyasi tercihine gündüz gözüyle bu denli saygısızlık yapıyorsunuz?
Ezberlerinizi neden hiç sorgulamıyorsunuz?
EMPERYALİZM YİNE YENİLDİ
YAŞAR HACISALİHOĞLU / AKŞAM
Milli teknoloji hamleleriyle enerjiden ekonomiye tam bağımsız Türkiye mücadelesinin zedelenmesi için umut doğmuştu. Demokrasi maskeli silahının işe yarayacağına inanmıştı. Türkiye'nin iç politikası, ABD'nin dış politikası olarak yapılanmıştı. Artık yayınlar yapılmalı, büyükelçiler seferber olmalı, Kılıçdaroğlu açıkça desteklenmeliydi.
ABD Başkanı Biden üzerine düşeni daha başkan adayıyken yapmış; "Erdoğan'ı bu defa seçimle devirebilmek için muhalefet liderlerini açık açık desteklemeliyiz" demişti.
Emperyalizmin yayın organları desteğini artırmış, Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan kurtulmak istediklerini açıkça beyan eder hale gelmişti. Bunun için de Kılıçdaroğlu'na oy verilmesini istiyorlardı.
Ama seçimi, manda ve himaye asla kabul ettiremeyeceğiniz, bağımsızlık tutkunu Türk Milleti yapacaktı.
Yaptı da. Bir kez daha manda ve himaye kabul edilemez dedi.
Ve emperyalizm bir kez daha yenildi.
Türkiye Yüzyılı'nda yaşasın tam bağımsız Türkiye.
SEÇİMİ ORGANİK LİDER KAZANDI
İHSAN AKTAŞ / YENİ ŞAFAK
Erdoğan kazandığında dünyada kimler seviniyor, kimler üzülüyor?
Fakirler seviniyor, zenginler üzülüyor.
Solcular seviniyor, faşistler üzülüyor…
Bir tek bizdeki solcu görünümlü statükocular üzülüyor, hâlâ resmi ideolojinin klişeleriyle analiz yapmaya çalışıyorlar…
Türkiye kendisi olma cesareti gösteriyor, yerli veya yabancı ünlülere yaranmaya çalışmıyor, sevsen de sevmesen de ben buyum diyor…
Bu yüzden, ödül törenlerindeki ‘üçüncü dünya ülkesinden gelmiş ezik sanatçı klişeleri’nden hoşlanmıyor…
Feraset ve basiret sahibi halk, küstah Batılıların kendisine dayattıklarını, özellikle Fransızların ezberlettiklerini ve onların taşeronu olan içimizdeki Fransızları reddediyor…
Ayakta alkışlanması gereken bu cesareti alkışlamak yerine aşağılıyorlar.
Sonuçta, herkes tıynetine yakışanı yapıyor.
Erdoğan kazandığında dünyada kimler seviniyor, kimler üzülüyor?
Fakirler seviniyor, zenginler üzülüyor.
Solcular seviniyor, faşistler üzülüyor…
Bir tek bizdeki solcu görünümlü statükocular üzülüyor, hâlâ resmi ideolojinin klişeleriyle analiz yapmaya çalışıyorlar…
Türkiye kendisi olma cesareti gösteriyor, yerli veya yabancı ünlülere yaranmaya çalışmıyor, sevsen de sevmesen de ben buyum diyor…
Bu yüzden, ödül törenlerindeki ‘üçüncü dünya ülkesinden gelmiş ezik sanatçı klişeleri’nden hoşlanmıyor…
Feraset ve basiret sahibi halk, küstah Batılıların kendisine dayattıklarını, özellikle Fransızların ezberlettiklerini ve onların taşeronu olan içimizdeki Fransızları reddediyor…
Ayakta alkışlanması gereken bu cesareti alkışlamak yerine aşağılıyorlar.
Sonuçta, herkes tıynetine yakışanı yapıyor.