31 Ocak Medyanın Halleri
İşte günün öne çıkan köşe yazıları...
“ABD’DEN SON ÇIKAN EYALET, LÜTFEN ELEKTRİKLERİ SÖNDÜRSÜN!”
TAMER KORKMAZ - YENİ ŞAFAK
Kaderin cilvesidir: Afganistan ve Irak’a “bombalardan müteşekkil bir demokrasi getiren” ABD’ye de sonunda “demokrasi” geliyor! Teksas’ta yaşananlar, Haydut Devlet ABD’nin bir İç Savaş’a doğru doludizgin gittiğini gösteriyor. Teksas Valisi Abbott, sınır güvenliği konusunda “hiçbir şey yapmamakla” suçladığı Washington yönetimine resmen başkaldırdı. Teksas’ın işgalle karşı karşıya olduğunu söyleyen Vali’nin çağrısına; 25 eyaletteki Cumhuriyetçi valiler, ortak bildiriye imza atarak destek verdi. Biden yönetimine hemen her gün meydan okuyan Trump’ın, valilerin bu başkaldırısına koltuk çıktığını söylemeye gerek var mı? “Sam Abbas Amca” için, vakit tamam: Onun Birleşik Amerika’sı, artık “Amerika Bölünmüş Devletleri”dir; bağlasan durmaz! Dimitri Medvedev (Rusya’nın eski Devlet Başkanı ve eski Başbakanı) 2022 yılı biterken ne demişti: “ABD’de iç savaş çıkacak! Kaliforniya ve Teksas eyaletleri Washington yönetimine başkaldırıp bağımsızlık ilan edecek!” Newsweek dergisi, Teksas eyaletindeki ayrılıkçı talepleri “Texit” başlığıyla kapak yaptı. Eyaletteki “Texit Hareketi” bağımsızlık istiyor! Bu durumda, yolcu eyaletler için zaruri “Son Çağrı” nedir? -Çıkışlar, güneyden! Şimdi, Brexit’e atıfla “Texit” başlığını atanlar; günü geldiğinde, İngiliz The Sun gazetesinin 1992’deki muzip manşetinden ilhamla şöyle diyecekler: “Amerika’dan son çıkan eyalet, lütfen elektrikleri söndürsün! ”Yaşayan herkes, muhakkak görecektir: Uzun yıllardır Türkiye’yi bölmek isteyen Haydut Amerikan Devleti, kendi ülkesindeki “bölünmelerden, bölünme beğenecek!”
EN SADIK DOSTUMUZ YİNE RUSYA MI!
AKİF BEKİ -KARAR
Tam da Türkiye'den NATO'ya giriş vizesi beklerken İsveç'te ısrarla Kur'an yakma eylemleri başlamıştı, hatırlayın. Tesadüf bu ya, baş roldeki alçağın Rus bağlantıları çıkmasın mı! Dünya şüphelendi, yine de bizim iktidar muhitleri, Rusya'dan şüphelenmedi. NATO'yla aramızı bozuyor, ABD ve Avrupa'yla normalleşmenizi sabote ediyor, diye Rusya'yı işaret etmedi bizde parmaklar. Varsa yoksa kahrolası, ikiyüzlü, çifte standartlı, arkamızdan vuran, sözde müttefik Batı! Sırtımızdaki hançeri tutan başka el yokmuş gibi sadece Batı'ya verdi, veriştirdi iktidar. Bırakın onu; İsrail'in Arap dünyası ve Türkiye'yle normalleşme süreci göstere göstere havaya uçuruldu. Hamas ve operasyon odasındaki ortaklarının en büyük destekçisi İran'la Moskova değilmiş gibi, yine Batı'ya çevirmediler mi parmaklarını? Arada İran'a lâf edenleri dahi Rusya'ya kondurmadı, ne hesabı ne çıkarı olabilirdi ki! Rusya'yla İran'ın terörü kullanma ihtimali hiç akla gelecek şey mi canım, hadi siz de! Dolayısıyla Sarıyer'de Santa Maria Katolik Kilisesi'ne saldırının arkasında hangi karanlık eller var, diye dönüp bakılacak yer belli. İki saldırgandan birinin silahı tutukluk yapınca işlerini tamamlayamadan kaçtıkları anlaşılıyor. Pazar ayininde katliâma gelmişler yani. Arabaları Polonya'dan, kendileri Rusya ve Tacikistan'dan. İçişleri, ISİD'le ilişkilendiriyor. İzler, işaretler hep aynı yeri gösteriyor, desenize. Olağan süpheliyi tahmin edersiniz, tabii ki Batı! İsveç'i NATO'ya sokmamıza kızdılar ya, bize böyle cevap veriyorlar, IŞİD'i ulak olarak üstümüze sürdüler, demek. Mesajlarını aynen iade edeceğimiz muhakkak. Teröre boyun eğmeyeceğimizi hâlâ öğrenemediler. Batı gibi dost, olmaz olsun. Bizim en sadık yârimiz bir kez daha Rusya ve İran, her şey ortada, görüyorsunuz.
EDİTÖRÜN YORUMU: Akif Bey Sherlock Holmes’e parmak ısırtacak bir mantık kurmuş: Saldırgan Rus, o halde suçlu Rusya! Kur’ân-ı Kerim’in yakılmasına kim ne tepki verdi hatırlayalım. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, “Bu uygunsuz eylemler otomatik olarak yasa dışı sayılmaz. Bunlar fikir özgürlüğüdür.” dedi. (24 Ocak 2023) Putin ise 28 Ocak 2023’te yaptığı açıklamada bazı ülkelerde Kur’ân-ı Kerim’in yakılmasının suç olarak görülmediğini, “"Bizim ülkemizde ise bu, hem anayasaya göre hem de ceza kanununa göre suçtur." dedi. Beki, HAMAS’ın 7 Ekim’de başladığı Aksa Tufanı’nı hedef alıyor. İsrail’le normalleşmemiz baltalanmış! 70 yıldır İsrail zulmünün üstünü örtüyor. Eski ABD Başkanı Trump, DEAŞ’ı Obama’nın kurduğunu söylemişti. Eski ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin 22 Eylül 2017’e ait sızdırılan ses kaydında DEAŞ'ın yükselişini fark ettiklerini ancak bunun Suriye'de Esed rejimi üzerinde baskı kuracağını düşündükleri için müdahale etmediklerini söyledi. Kerry, DEAŞ’ın yükselişine karşı Rusya’nın devreye girdiğini de belirtti. Eski ABD Büyükelçisi John Bass, giderayak Türkiye’yi DEAŞ bombalarıyla tehdit etti. (12 Ekim 2017) Daha birçok örnek verebiliriz ama yeterli. Akif Bey, Batı’yı aklamak için çamuru bugün Türkiye ile aynı cephede olan ülkelere atıyor. Fakat NATO gözlüğünü çıkarırsa gerçeği daha net görebilir.
BİR PAVYON GÜZELLEMESİ
YÜKSEL AYTUĞ - SABAH
İnci Taneleri, içinden pavyon geçen ne ilk ne son yapım. Özellikle eski Yeşilçam filmlerinde pavyonlar senaristlerin en önemli esin kaynaklarındandı. Ancak İnci Taneleri'nde "pavyon güzellemesi" gibi algılanacak bir doz aşımı söz konusu. Örneğin. Ankara denilince ilk akla gelen Seymenler'in bağlı bulunduğu dernekler büyük tepki ortaya koyuyor, "Ankara'nın simgesi pavyonlar değildir" diyerek. "Angara havası" eşliğinde pavyon sahnesinde popo sallamanın "dans" gibi görülüp/ gösterilmesi de ayrı bir kültürel kaygı kaynağı. Dilber'in oynadığı Gemileri Yakarım şarkısını söyleyen Sincanlı Erkal adlı şarkıcı arkadaş ise verdiği röportajda "Pavyon kötü bir yer değil" diyor. Dizide Dilber'in koruması, pavyon fedaisi Zerre ise "Buradaki kızlar kötü değildir. Geldikleri gibi tertemiz çıkarlar buradan. Müşteriye işkembecide randevu verir, gitmezler" buyuruyor. Sanki hepimizi pavyonların "Olgunlaşma Enstitüsü" olduğuna inandırmak ister gibiler. Gelelim ironik kesişmeye: Dizinin gala gecesi BKM Mutfak'ta oyuncularla birlikte kutlanırken aynı gece Maslak Atatürk Sanayi Sitesi'ndeki bir pavyon kadınının masada arıza çıkarması yüzünden silahlı çatışma çıktı. Bir taksici öldü, ikisi polis 5 kişi yaralandı. Sanayi sitesinde pavyonun ne işinin olduğu ileride değineceğimiz müstakil bir yazı konusu olsun. Ama Sanayi Sitesi'nde pavyon olursa, toplum ahlakı da "dizi yan sanayiine" emanet edilir tabii.