26 Kasım 2024 Salı
İstanbul 11°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

4 Aralık Medyanın Halleri

HAZIRLAYAN: ERCAN DOLAPÇI

4 Aralık Medyanın Halleri
A+ A-

6’LI MASADAN KAOSA DAVET

FUAT BOL / HÜRRİYET

Yamalı bohça misali, evlere şenlik bir muhalefetimiz var. Belli ki hayal aleminde uçuyorlar.

Bu hayale göre; 2023 seçimleri sonucunda cumhurbaşkanını çıkardılar, bu yetmedi, TBMM’nin de 5’te üçünü yani 400 milletvekilini çıkararak Anayasa’yı değiştirecek çoğunluğu elde ettiler. Dereyi görmeden paçayı sıyırıp anayasa taslaklarını millete sundular.

Sözde yapmak istedikleri; dünyada eşi benzeri olmayan, kerametleri kendilerinden menkul olan ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ miş. O kadar çok ebenin olduğu yerde, çocuğun sakat doğacağı belliydi.

Doğrusu bu denli kötürüm olabileceğini biz bile düşünemezdik.

Sisteme (gerçekte sistemsizliğe, kaosa) bakar mısınız; halkın oylarıyla seçilen cumhurbaşkanı sembolik yetki kullanabilecek. İnsanlık tarihi boyunca, böyle bir yönetim şekli görülmedi, görülmez de. Zira mevzubahis olan demokrasi ise, halkın doğrudan seçtiği cumhurbaşkanları sembolik yetki kullanamazlar.

MKE SAVUNMA SANAYİİNDE YAPILAMAYANI YAPIYOR

ŞEBNEM BURSALI / SABAH

MKE'nin, Başkan Erdoğan'ın "Yapılamayanı yapın" talimatıyla 12 ay gibi kısa bir sürede dünyada sadece iki ülkenin ürettiği "deniz topu ve yakın hava savunma sistemi" gibi savunma sanayiinde önemli yere sahip ağır silah sistemlerini üretip dünyaya satacak duruma gelmesi bir rastlantı değil. Önümüzdeki beş yıl içinde dünyanın ilk 10 savunma şirketlerinden biri olmayı hedefleyen MKE, bugün ürettiği 480'in üzerindeki ağır silahı yaklaşık 60 ülkeye ihraç ediyor.

Yapılamayanın yapılmasına bir başka örnek olarak da yarım asırlık hedefe bir yıl içinde ulaşılan patlayıcının hikâyesi: "Uçak bombaları, mühimmat, füzeler ve harp başlıkları patlayıcılarında kullanılan RDX'i üreten tesis Ankara Elmadağ'da Cumhurbaşkanı'mızın katılımıyla açıldı. Yeni nesil patlayıcıları üretme kabiliyetinde süper lige çıkan Türkiye'nin, daha önce yurtdışından aldığı çok kritik ürün olan ve ana patlayıcı malzemesi olarak kullanılan RDX'i ihraç eder hale gelmemiz de bir yıl içinde oldu. Baruttan 100 kat daha güçlü ve etkili patlayıcı olan RDX, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında MGK'da üretilmesi kararı alınmasına rağmen ancak 29 Nisan 2021'de Başkan Erdoğan'ın MKE'ye verdiği talimatla 12 ay gibi bir sürede tamamlandı."

KILIÇDAROĞLU, KAFTANCIOĞLU'NUN KULAĞINI MI ÇEKTİ?!

HİKMET GENÇ / AKŞAM

Hadi son bir özet geçelim... Kaftancıoğlu'nun İmamoğlu'na; "Müteahhit kafalı, aptal, şizofren" dediği iddia edildi.

CHP'de taht kavgaları başlamıştı. CHP içinde devam eden Kaftancıoğlu-İmamoğlu güç savaşında yaşananlar ortalığı daha da karıştırdı.

İmamoğlu; "Kaftancıoğlu nezaketli bir hanımefendidir, öyle söylememiştir diye düşünüyorum" dedi. ("Söylememiştir diye düşünüyorum" demek, "ben bilmiyorum, ona sorun" demek!)

10 gün boyunca sessiz kalan Kaftancıoğlu sonunda konuştu. (İmamoğlu'nun "vali itlik yaptı" demesi ve ortalığın ayağa kalkmasından 3 gün sonra "itlik yaptı demedim, basitlik yaptı dedim" demesi gibi!)

"Şizofreni tıbbi bir tanıdır, hakaret olarak kullanılamayacağını en iyi biz hekimler biliriz" diyor Kaftancıoğlu.

Yani "İmamoğlu'na şizofren demedim" diyor. Bir de hatırlatıyor; "hayatım boyunca nefret ve ayrıştırıcı söylem kullanmadım" diyor. (…)

"Şizofren demedim" diyebilmesi 1 hafta sürdü.

"'Müteahhit kafalı, aptal' demedim..," demesi için bakalım kaç hafta bekleyeceğiz?!

Daha doğrusu bir dahaki sefere kimin kulağı ne zaman çekilecek onu göreceğiz...

HOŞ GELDİN RİFKİN

ALİ SAYDAM / YENİŞAFAK

Rifkin kimdir, nedir diye şöyle bir araştırdığımızda karşımıza en çok Avrupa Birliği’ne, “Üçüncü Sanayi Devrimi”nde Almanya Eski Başbakanı Angela Merkel’e ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’e danışmanlık yaptığı çıkıyor.

Doç. Dr. Hulki Cevizoğlu ise Rifkin hakkında epeyce araştırma yapmış, önceki gün katıldığı TV yayınında anlattı… Özgeçmişinde “toplum kuramcısı, aktivist, danışman” yazıyormuş. Rifkin’in bir kitabı ABD’de şöyle eleştirilmiş: “Bu kitap, bilginlik kisvesine bürünerek zekice inşa edilmiş bir anti entelektüel propaganda yoludur. Önemli düşünürler tarafından ciddi entelektüel beyanlar olarak tanıtılan kitaplar arasında bundan daha kalitesiz bir çalışma olduğunu sanmıyorum. Yazıklar olsun.”

Hatırlanacağı gibi 2018 yılında açıklanan Yeni Ekonomik Program kapsamında maliyetleri düşürmek ve gelirleri artırmak için kurulması öngörülen Kamu Maliyesi Dönüşüm ve Değişim Ofisi’nin çalışmaları için danışmanlık firması McKinsey ile anlaşma yapıldığı konuşuluyordu.

Çin CHP