4 Ocak 2025 Dama çözümleri
Türk Daması Federasyonu Eski Yönetim Kurulu Üyesi ve İstanbul Türk Daması Derneği Eski Başkanı Ahmet Murat Çelik'in hazırladığı Dama Köşesi her cumartesi Aydınlık Gazetesi'nde, yanıtlar Aydinlik.com.tr'de...
BİRLİK ZAMANI (400. MAKALE)
Bir çok kez sizlere Osmanlı döneminde Türk Daması'nın günümüze nazaran ne denli organize ve nasıl yüksek bir itibara sahip olduğunu bahsettim.
Saray damasının kalitesinden, devlet erkanının damaya olan ilgisinden, Osmanlı gizli istihbarat kurumu olan "Teşkilatı Mahsusa'nın" olaylara her açıdan bakabilme yönünü geliştirmek için dama öğrenmelerinin yanısıra büyük dama ustalarının görüşüne de sıklıkla baş vurdukları ve bir çok karmaşık meseleyi bu şekilde çözdüklerini de paylaşmıştım sizlerle.
Balkan Harbi ve Cihan Harbi esnasında bir çok şeye olduğu gibi Türk Daması faaliyetlerine de ara verilmek zorunda kalınmış uzunca bir dönem insanlar tamamen hayati meselelere yoğunlaşıp can derdine düştüler.
Osmanlı sonrası genç Türkiye Cumhuriyetinin kurtuluş ve kuruluş döneminin hummalı zamanında damaya gerekli ihtimam verilmedi maalesef.
Cumhuriyetin üçüncü on yılından sonra tekrar Türk Daması yaygınlaşmaya başlasa da arada en az iki nesil bilgileri ve birikimleri ile birlikte neredeyse ekseriyetle yitip gitmişti.
Elde kalan kırıntılarla Asaf Dokuman gibi toplumda kıymetli bir yere sahip büyük ustalar yeniden yetişse de eski organize ve şaşâalı halinden gün geçtikçe daha da uzaklaşıp özellikle köy kahve hanelerine doğru çekilip münferitleşmeye, temsil edenleri bakımından da daha çok oyunun kendisi ile ilgilenen bir kitleye hapsolmaya başladı.
Doksanlı yıllarda birkaç kıpırdamadan sonra 2000 yılında başlayan Mustafakemalpaşa Türk Daması Şampiyonası yeterli olmasa da bir şeylerin başlangıcı oldu.
Lakin orada da Türk Daması Topluluğu adına tam bir birliktelikten söz etmek mümkün olamadı. Ben bunun sebebinin örgütlülük daha doğrusu örgütsüzlük ile bağlantılı olduğu kanaatindeyim. Kimsenin iyi niyetine söyleyecek lafım yok ama bu tarz oluşumları bir arada tutmak bundan fazlasını gerektiriyor.
Elimizde bir organizasyon ve bir yapı var bunun etrafında kenetlenip herkes becerisi miktarınca katkı sağlamak ile mükelleftir aksi halde "Sizin için daha ne yapalım" söylemine maruz kalarak bir adım bile gelişemeden bu dağınık halle elde bir kaç turnuva ile biz de sıramızı savmış oluruz.
Herkesi bir araya getirecek bir yapıya ihtiyaç var ve bunun tek yolu iletişimi en yukarı seviyeye taşımaktır. İletişimin yanında istişare, liyakat, yetenek avı gerek şartlar.
Bütün yükü Muzaffer Ceylan'a, Necip Çelik'e, Mahmut Özdemir'e ve birkaç gönüllüye yıkmak onlara da bize de Türk Daması'na da haksızlık olur. Kimsenin de haklı bit eleştri yapmasına imkan olmaz.
Yani bütün bu dağınıklığın sebebi sadece bu dönemin değil şanssız bir sürecin de sonucudur. Lakin ben hiç bir zaman Türk Daması'ndan umudu kesmedim kesmeye eğim de. Dama oyun platformlarında dama kalitesi, dama seviyesi ve dama bilgisi gün geçtikçe daha aşağı doğru gidse de dama dan umudu kesmeyeceğim.
Ben Türk Daması'nın Zeka ve Muhakeme oyunları arasında çok özel bir yeri olduğu kanısındayım er veya geç hak ettiği noktada olacak. Bizler olsak ta olmasak ta.
Bu hafta sorular Hasan Atilla'dan
Kalın sağlıcakla
1. Sorunun Çözümü
a45 - b45 - b3a - d45 - h34 - g3h - c34 - c4a8
2. Sorunun Çözümü
h3g - e34 - g45 - d4f - f4e - f3h7 - d3f - a3b - c34 - h78
3. Sorunun Çözümü
h45 - b3c - c3b - f4d - d4e - d3h7