4 Şubat Dama Çözümleri
Türk Daması Federasyonu Eski Yönetim Kurulu Üyesi ve İstanbul Türk Daması Derneği Eski Başkanı Ahmet Murat Çelik'in hazırladığı Dama Köşesi her cumartesi Aydınlık Gazetesi'nde, yanıtlar Aydinlik.com.tr'de...
ASAF DOKÜMAN (1890-1959) AYDINLI
Dama turnuvası birincisi Asaf Doküman’la 1949 yılında Türk Satranç Dergisi, Doğan Günsav ve Cahit Öney aracılığıyla bir söyleşi gerçekleştiriyorlar.
İstanbul Türk Satranç Kulübünün önümüzdeki yaz ayları içinde yapmayı kararlaştırdığı, İstanbul Dama Şampiyonluğu Turnuvasına hazırlık olmak ve bu turnuva hakkında meşhur Türk damacılarının fikirlerini almak üzere Sultanahmet’teki damacıların toplandığı Tapu Kıraathanesine gittim. Burası adeta bir dama kulübü halinde, 7-8 tane dama takımı var. Kahvenin soğuk havasına rağmen genç yaşlı, en meşhur damacılar burada toplanıyorlar ve en çetin maçlar da burada yapılıyor.
Şimdi meşhur damacı Asaf Doküman ile karşı karşıyayım. Kendisinin şöhretini 4-5 sene evvel askerlik icabı gezdiğim Anadolu’nun çeşitli şehirlerinde işitmiştim.
Hamleci diye maruf olan bu zatın ayarında Mısır, İran, Irak ve Arabistan’da dahi oyuncu pek endermiş. Halen İstanbul’da mevcut en meşhur damacıları 6 oyunda 3-4 avans vererek yeniyor.
Aslen Aydınlı ve 1890 doğumlu olan, Asaf Doküman yaşını hiç göstermeyen dinç ve sevimli bir zat.
Şöyle diyor:
Damaya pek küçük yaşta iken mektep sıralarında başladım. O sıralar Sultan Abdülaziz ve Sultan Hamid devrinin, meşhur damacılarından bir kısmı ve çırakları hayatta olup dama merakı en hararetli devrini yaşıyordu. 1907’te İstanbul’a geldim ve bundan sonra daha büyük ilerlemeler kaydettim. Devrin meşhur damacıları olan Mithat Bey, Kayserili Sava Usta (1854-1938), Şerif Bey, Adapazarlı Minas Bey ( -1934) benim ustalarımdı. Sonraları onlarla başabaş oynamaya başladım.
İstanbul Türk Satranç Kulübü ortaya bir kupa koyarak Dama Şampiyonluğu Turnuvası tertip edecek. Bu konu hakkında şunları söylüyor: Dama da satranç gibi bir fikir sporu olduğundan, bu girişimi olumlu görmekteyiz. Kulübün bu yerinde hareketi beni ve arkadaşlarımı cidden Memnun etti.
Müsabakaya girebilecek güçlü damacılar arasında, Hafız Fadıl, Sabri Erk, Mustafa Bey, Mühendis Velit, Tahir Bey, Fehmi Can, Karaköy Börekçisi Ali Bey, Muhlis Bey, Pangaltılı Ardaş, Gaziantepli Bahtiyar Patpat, Bahriyeli İhsan Beyi zikredebilirim.
Maamafih bunlardan başka, Balıkesirli İhsan Bey, Komisyoncu Nevzat, yumurtacı Emrullah, sanat mektebinden Ekrem, Üsküdarlı Fadıl, İbrahim Bey, Sütçü Kardeş Bay Ali, Kunduracı Kemal, gazcı Mehmet, Ramiz, kunduracı Saffet, Bahriyeli Hüsnü, Kadıköylü fabrikatör Ali Kavrakoğlu, Emin Fikri, İç Erenköy muhtarı Kadri, tüccardan Hüseyin, Bay Karabet ve emekli Şükrü Bey kuvvetli damacılardandır.
Müsabakanın herhalde burada yapılması daha iyi olur, çünkü Taksim Belediye gazinosundaki satranç kulübüne gitmek, birçok arkadaşlarımız için hem külfetli hem de masraflı olacaktır.
Eski devrin damacıları ile şimdiki damacılar arasında keyfiyet bakımından ne farklar vardır? Oyun ilerliyor mu? Geriliyor mu?
Asaf Doküman bu sualin karşısında dedi ki:
Marifet iltifata tabidir derler, hakikaten de doğrudur. O zamanlar devrin ileri gelenleri ve zenginleri, damacıları himaye ederlerdi. Sultan Abdülaziz pehlivanları koruduğu gibi, sayılı bir dama meraklısı olduğu için damacıları da himaye eder ve kendi damacıbaşısı İbrahim Beye, ayda 10 sarı lira damacılık maaşı verirdi.
O devirde bu para yüksek bir memurun maaşına denk olup himayenin derecesini gösterir. Şimdi, böyle himayeler olmadığı gibi gençlerimizin de birçoğu, kolay kağıt oyunlarını öğrenmeyi tercih ediyorlar, bu sebeple eskiden oyun daha ileri idi dedi.
Damaya karşı da bazı gençlerin merak ve alakasını inkar etmem. Yetişmiş ve yetişecek nice gençlerimizi iftiharla görmekteyim. İzmirli Bekir ve İstanbul’da Mühendis Velit istikbalin damacılarıdır. Hakikaten bir futbol merakının yanında, bugünkü dama yahut satranç merakı, devede kulak gibi kalır. Gönül ister ki bedeni sporun yanında satranç ve dama gibi fikri sporlar da hem ayar olarak yürüsün ve gelişsin.
Dama ile satranç arasında değer bakımından ne gibi farklar vardır? Hangisini daha kıymetli buluyorsunuz?
Asaf Doküman şöyle dedi:
Değer bakımından her iki oyun arasında kat’i bir mukayese yapmak doğru olmaz. Her ikisi de fikir sporu olması ve insanlar üzerinde faydaları olması bakımından, değeri büyüktür. Fakat oyunun inceliklerine nüfuz eden bir kimse onu daha iyi anlar ve takdir eder. Buradaki damacı arkadaşlarımın ekserisi satranç bilmedikleri için damayı satrançtan daha üstün tutarlar. Halbuki ben bu kanaatte değilim. 1919 ve 1925 seneleri arasında dericilik tahsil etmek üzere Almanya’da bulunduğum sıralarda satrançla meşgul olmuş ve kıymetini takdir etmiştim. Bilhassa 16 kişiye karşı bir Alman üstadının verdiği körleme simultaneye hayran kalmıştım. O zaman bana pek zor gibi gelen bu tarzı dama üzerinde tecrübe ettim ve 1 kişiye karşı körleme oynamaya (yani tahtayı görmeden oynamaya) muvaffak oldum.
https://youtube.com/shorts/GyCBBhh3OF0