22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

4 Şubat Medyanın Halleri

Hazırlayan: Ercan Dolapçı

4 Şubat Medyanın Halleri
A+ A-

ETHEM SANCAK’LA GÖRÜŞME

KURTULUŞ TAYİZ / AKŞAM

AK Parti'den istifa eden iş adamı Ethem Sancak, Vatan Partisi'ne geçti. Ethem Bey, bizim medya grubunun da eski sahibiydi.

Ethem Bey, bir grup gazeteciyle sohbet toplantısı düzenledi. Sohbette her zamanki gibi "derin analiz"ler yaptı.

Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı olarak, partisinin faaliyetlerinden, seçime hazırlık çalışmalarından ayrıntılı bir şekilde bahsetti.

Doğu Bey'in o iddialı ve enerjik havası Ethem Bey'de de var. Vatan Partisi'nin seçimlere iddialı hazırlandığını söyledi. Antalya-Alanya hattında "Rus aday" çıkaracaklarını, Güneydoğu'dan Ahmet Türk'ün yeğenlerinin bile Vatan Partisi'ne geçtiğini, HDP tabanından genç kitlenin Vatan Partisi'ne kaydığını, kamuoyunun yakından tanıdığı pek çok önemli şahsiyetin bu seçimlerde Vatan Partisi'nin vitrininde olacağını belirtti.

Doğu Perinçek ile yaptıkları Mardin ve Diyarbakır çalışmalarını anlatırken Sancak “HDP kapanırsa, Kürtler özgürleşir, oyları yüzde 3'e düşer.” dedi.

Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili Sancak, tereddüt etmeden “Tayyip Bey alır.” dedi. AK Parti'nin Meclis'te çoğunluğu elde etmesinin zor olduğunu düşündüğünü de belirten Ethem Sancak “Biz Erdoğan'ı milli görüyoruz. Meclis'e girersek Tayyip Bey'in en başta gelen savunucusu oluruz.” diye ekledi.

Ethem Bey Altılı Masa’nın da “çifte adayla” seçime gireceğini belirtti. Amerika'nın İmamoğlu'nda ısrar ettiğini söyleyen Sancak, Kılıçdaroğlu'nun ise Almanya'dan destek arayışına girdiğini ve sonuçta "çifte adayla" seçime katılacaklarının göründüğünü iddia etti.

DERTLERİ 17.960 MAĞDUR DEĞİL FETÖ’CÜLERİ DEVLETE SOKMAK

NEDİM ŞENER / HÜRRİYET

Dertlerinin, 5 yıllık faaliyetini tamamlayan OHAL Komisyonu’nun tespit ettiği 17 bin 960 kişinin mağduriyetinin giderilmesi olmadığı çok açık. Öyle olsa bunu net rakamıyla yazarlardı zaten.

Peki, 6’lı Masa kimleri iade edecek, suç, suçlu, suçsuz ayırmadan yeniden yargılama imkânı tanıyacak?

OHAL Komisyonu’na kişi ve kurum olarak 127 bin 929 başvuru yapıldı. Bunların 17 bin 960’ı kabul edilirken, 109 bin 332’si reddedildi. Başvurusu kabul edilmeyen 108 bin 302’si kişinin ret gerekçeleri ise şöyle:

- 102 bin 282’si yani yüzde 95’i hakkında terör soruşturması ya da kovuşturması var.

- 58 bin 955’i yani yüzde 55’i bu terör suçlarından, mahkemeler tarafından mahkûm edilmiş.

- 53 bin 807’si yani yüzde 50’si FETÖ’nün kuruluşlarına para transfer etmiş, mali destek sağlamış.

- 43 bin 190’ı yani yüzde 40’ı FETÖ elebaşı Gülen’in talimatıyla Bank Asya’da yeni hesap açmış ya da var olan hesabına para yatırmış.

- 37 bin 509’u yani yüzde 35’i, örgütün kripto haberleşme sistemi Bylock ve Eagle kullanıcısı çıkmış.

- 31 bin 33’ü yani yüzde 29’u Emniyet mahrem yapılanma üyesi çıkmış.

- 27 bin 492’si yani yüzde 26’sı FETÖ’ye bağlı dernek, vakıf, sendikalara üye/yöneticisi.

- 5 bin 456’sı yani yüzde 5’inin FETÖ’nün mahrem imamlar yapılanması üyesi.”

6’lı Masa’nın derdinin mağduriyeti tespit edilenler olmadığı açık. Derdin, yüzde 95’i, hakkında terörden soruşturma ve davası olanları da devlete sokmak olduğu açık.

KONSOLOSLUKLARI NEDEN KAPATIYORLAR?

MEHMET BARLAS / SABAH

Avrupa ülkeleri, İstanbul başkonsolosluklarını kapatıyor. Gerekçeleri ise "güvenlik". Avrupa'da alçağın biri, birkaç ülkede Kur’an-ı Kerim yakıyor. Buna engel olmadıkları gibi konsolosluklarını ve özel okullarını kapatıyorlar. Avrupa ülkeleri "seçimlere 3 ay kala" bu eylemi yaparken sonuçlarını da elbette biliyor. Turizm durur, borsa çöker, yabancı sermaye kaçar diye umuyorlar.

İçişleri Bakanı dün bu konsolosluk kapatma operasyonunun perde arkasını tek tek anlattı.

Uluslararası bazı istihbarat elemanları, Türkiye'deki DEAŞ mensuplarına işbirliği teklif etmiş. Bunu Türk istihbarat birimleri saniye saniye takip etmiş. Sonra da 15 kişi gözaltına alınmış. O istihbarat elemanlarının "hangi ülkeye çalıştıkları" da biliniyor.

Süleyman Soylu, İstiklal Caddesi'nde geçen kasım ayında gerçekleştirilen terör eylemini önceden bildiklerini iddia eden Batılı ülkelere şu çarpıcı soruyu da sordu: "Madem o kadar çok biliyordunuz niçin Türkiye'ye haber vermediniz?"

15 Temmuz'un arkasından da bunlar çıktı. PKK terör örgütünden DEAŞ'a kadar kimleri dünyanın başına bela ettiklerini artık bilmeyen yok. Şimdi utanmadan terör tehlikesinden bahsediyorlar. Terörün kaynağı da sizsiniz, terör tehlikesiyle korkutup demokrasilere zarar vermeye çalışan da.

CİNAYET SİMSARLARI OY İÇİN ÇOK HAREKETLİ

YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN

Sinan Ateş cinayeti sonrası siyaset simsarları bir hareketliliğe girdi. Bu cinayet üzerinden “Siyasi rant olarak ne toplarız?” düşüncesi tek meseleleri oldu. Meseleye “Cinayetin önü-arkası çözülsün, olaylar aydınlansın ve ailesinin yaşadığı acıyı samimiyetle paylaşalım” gözüyle bakmadıklarını, cinayet şebekesi PKK ile olan diyalogları, onun uzantısı HDP ile yaptıkları işbirliği ve ittifakları üzerinden anlayabilirsiniz. Özellikle Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu, Ahmet Davutoğlu, Meral Akşener ve benzerleri bu sözlerimin muhatabıdır. Bunlar bu cinayet gündemi üzerinden MHP ve Ülkü Ocakları’nın kurumsal olarak hedef alınmasından memnuniyet duymaktadır. Oy avcılığı, cinayet simsarlığı şeytanlıklarının bir parçasıdır. Seçime doğru gidilirken, böyle bir cinayetin tasarlanmasının MHP ve Ülkü Ocakları’nın kurumsal kimliği yanında anılması bile başlı başına cinnet hâlidir. Çünkü MHP ve Cumhur İttifakı hızını almış hedefine doğru koşarken, böyle tasarlanmış bir cinayet kimi meşgul eder ve bu cinayetle ayağına pranga vurulmak istenen kimdir?

Cinayet üzerindeki sis perdesinin kalkması, sebep-sonuç ilişkilerinin ortaya çıkarılması en büyük temennimizdir. İşte o zaman her şey daha sağlıklı yorumlanacak ve taşlar yerli yerine oturacaktır.

Medyanın Halleri