5 Aralık Medyanın Halleri
Hazırlayan: Ercan Dolapçı
CHP’NİN 3 ARALIK TOPLANTISI
AHMET HAKAN / HÜRRİYET
- Bu toplantıdan sonra Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adayı olamazsa... Sıkıntı büyük olur.
- “Aşırı sloganlı heyecan” ile “süper akademik sıkıcılık”... İkisini bir araya getirmek, kimin aklına geldi acaba?
- Bu tür atılımların ta en başında çıtayı öyle yükseklere dikiyor ki Kemal Bey... Sonuçta hayal kırıklığı kaçınılmaz oluyor. En başta biraz alçakgönüllü bir tutum alsa belki kurtaracak.
- Risk alıp Jeremy Rifkin’i başdanışman yaptılar. Hadi diyelim ki, “Dünyanın en birikimli adamlarından birinden istifade edeceğiz” falan diyerek durumu kurtardılar. Ama adamı İstanbul’a getirememek de neyin nesidir abiler?
- Bir uçak bileti mi ayarlanamadı? Yoksa ‘Rıfkı Abi’, “Hele siz bir iktidara gelin, ben ondan sonra gelirim” mi dedi?
- Bu tür toplantılarda yapılacak iki şey vardır: “Vizyonunu açıklarsın”, ardından “İşte şu ekipten faydalanacağım” dersin. Siyasi parti toplantısını akademik vaazlara boğmanın ne gereği var?
- Canlı bağlantının kesilmesi... Doğru dürüst çeviri sisteminin kurulamaması... Ankara’daki akademisyenin bile İstanbul’a gelmemesi... Kemal Bey gibi sorayım: “Böyle bir şey olabilir mi?”
- Akademisyen danışmanlar, ilgililere konuşurlar. Ahalinin dört gözle beklediği tansiyonu yüksek toplantılarda konuşmazlar. Siyaseti öğrenemediler, öğrenmiyorlar, öğrenmeyecekler.
SELVİ KILIÇDAROĞLU’NU UYUTAN VİZYON
MAHMUT ÖVÜR / SABAH
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, kendisini izleyenleri beklentiye soktuğu 3 Aralık "vizyon" toplantısını nihayet gördük
Ekran başına oturanlar büyük ihtimalle "Sonsuza kadar krizi bitirecek bir vizyon açıklayacağız" sözüyle seslendirdiği o mucizevi reçeteyi bekliyordu.
Kılıçdaroğlu açılış konuşmasında da aynı iddiasını dile getirdi:
"Bugün dinleyeceğiniz sadece bir krizden çıkma programı olmayacak. Krizden alnımızın akıyla ve hep birlikte çıkacağız. Asıl zor olan, ülkenin yeniden bir yapısal krize girmesini kalıcı olarak engellemek."
Doğrusu Kılıçdaroğlu'nun bu açılış konuşmasıyla gidişatın klasik bir parti toplantısının ötesine geçmeyeceği anlaşıldı. Ama yine de merak edip yapılan konuşmaları izledim ve daha önce yazdığım AK Parti'nin 2012 yılında planladığı, "Özel Ekonomik Bölgeler" projesiyle benzerliği olup olmayacağına dikkat kesildim.
Ancak somut hiçbir öneri yoktu ve konuşmalar ağırlıkla teorikti. Vizyon toplantısından çok bir üniversite paneli havası vardı. Daha garip olanı ise böyle bir toplantıya onca para ödenen bir danışmanın veya konuşmacıların katılmamış olmasıydı. Büyük çoğunluğu salona gelmek yerine canlı bağlantılarla katıldı. Her şey teorik, çeviri de sıkıcı olunca Kılıçdaroğlu'nun büyük bir havayla tanıttığı danışmanı Jeremy Rifkin konuşurken, eşi Selvi Kılıçdaroğlu uyuyakaldı.
KILIÇDAROĞLU'NUN SAKLADIĞI ADAY
SERKAN FIÇICI / AKŞAM
Peki Akşener'in zaman ayarlı sözlerinden ne anlayalım?
-Çok net.
Kılıçdaroğlu'na "Vizyon belgesiymiş, Amerikalı danışmanmış, şuymuş, buymuş geç onları geç, boşuna uğraşma aday olamayacaksın" deniyor.
Buraya dikkat!
Tüm bunlar Kılıçdaroğlu'na henüz adaylığını açıklamadığı halde yapılıyor.
Bir de ilan ettiğini düşünün...
Tekme tokat saldıracaklar herhalde.
Kemal Bey adaylığını saklamasın da ne yapsın!
Peki tüm bu gizem-gerilim dizisi tadında devam eden muhalefet içi entrika seanslarının asıl sebebini biliyor muyuz?
-Bence hayır!
Ve sanki mesele "aday" değil.
Muhalefetin içinde "HDP'nin dışarıdan desteği sayesinde ve 6 partinin ortaklığıyla kurulacak koalisyon hükümeti pazarlığı" sertleşiyor.