21 Aralık 2024 Cumartesi
İstanbul 11°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

5 Ekim Medyanın Halleri

5 Ekim Medyanın Halleri... Köşe yazarlarının gündemi ne? Gazetelerde neler var? Köşe yazılarında öne çıkanlar neler?

5 Ekim Medyanın Halleri... Köşe yazarlarının gündemi ne? Gazetelerde neler var? Köşe yazılarında öne çıkanlar neler?
A+ A-
NADİR TEMELOĞLU

TEKFİRCİLİK VE MEZHEPÇİLİK FİTNESİ…

MEHMET METİNER/ YENİ ŞAFAK

Tarih içinde ortaya çıkan siyasi, itikadi ve fıkhi mezhepler o kadar çoktur ki, her mezhebin bir diğerini kâfirlikle suçlamasının doğuracağı vahameti anlatmaya bile gerek yok.

Bu durumda Müslümanlar birbirlerinin kanına ekmek doğramaktan veya birbirleriyle dilleriyle ve elleriyle boğuşmaktan başkalarına vakit bulamazlar.

Ehli Kitaptan saydığımız Hristiyan ve Yahudilerle bile sosyal ve insani münasebetlerimizi hatta dinsizlere ve ateistlere karşı ortak kelimede buluşup işbirliği yapmamızı salık veren Ehli Sünnet anlayışını bugün Sünnilik kisvesi altında Şii düşmanlığına dönüştürenler bence İslam’ın temel akidesine ve Ehli Sünnetin de asıl öğretisine darbe vuruyorlar.

Bunu yapan Şiiyi de Sünniyi de kendimizden bilmeyen anlayışı o pak İslami akidemiz ekseninde yeniden içselleştirmezsek hem İslam’a hem de birbirimize fena halde zarar vermiş oluruz.

İSRAİL TÜRKİYE’YE SALDIRAMAZ AMA…

ÖZAY ŞENDİR/ MİLLİYET

Türkiye’ye saldırmak, Hamas ya da Hizbullah’a saldırmaya benzemez.

Hamas ve Hizbullah, ABD’nin terör örgütleri listesinde yer aldıkları için ağır yaptırım altında tutulan siyasi partiler, silahlı kanatlarını eğitme ve donatma faaliyetleri İran’ın verdiği destekle sınırlı kaldı, asla bir hava kuvvetleri olmadı.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin saha tecrübesi son derece yüksek, hava kuvvetleri tecrübeli, deniz kuvvetleri son dönemde çok güçlendi.

Çoğu kişinin unuttuğu bir başka gerçeği daha yazayım, İsrail’in tanker uçak filosu ortalama 50 yaşında, Türkiye bu konuda daha avantajlı.

Tel Aviv yıllardır ABD’den KC-46 tanker uçaklarından almak istiyor ama şu ana kadar Biden Yönetimi uçakları üretim hattı dolu gerekçesiyle vermedi, 7 Ekim’den sonra da verilen silahlar arasında bu uçaklar yer almadı.

Yanlış anlaşılmasın İsrail bu uçakları İran’ın nükleer tesislerini vurabilmek için istedi. İki ülke arasında 621 hava mili mesafe var ve İsrail uçaklarının İran’ın nükleer tesislerine ortalama 3’er sorti yapabilmesi için bu uçaklara mutlaka ihtiyacı var.

Unuttuğumuz bir diğer konu Türkiye, NATO üyesi bir ülke.

İsrail, Türkiye’ye saldırırsa NATO ya Türkiye’ye destek verecek ya da tamamen çökecek ki bu da ABD için en kötü senaryo.

İsrail, Türkiye’ye saldırmayı kolay kolay aklına getiremez ama Türkiye’yi içinden bölecek, fay hatlarını çatışmaya döndürecek her adımı atmayı deneyebilir. Tek Türkiye yutulacak lokma olmaz ama bölünmüş bir Türkiye, lokmalar halinde yutulabilir.

BOĞAZ DA İZMİR KÖRFEZİ’NE DÖNMESİN

MELİH ALTINOK/ SABAH

Siyaha dönen, can çekişen İzmir Körfezi'ne baktıkça insan ister istemez İstanbul Boğazı için de kaygılanıyor. Zira İzmir'in acziyet ifade etmekten başka şey yapamayan belediye başkanından bile daha vurdumduymaz bir yöneticimiz var.

Hakkını yemeyelim, Cemil Tugay hiç olmazsa ortada bir sorun olduğunun farkında.

Bizimki ise evine tekneyle ulaştığı hâlde Boğaz'ın ne kadar kirlendiğini görmüyor. Yılda bir sahildeki bankları yeniletmekle meşgul.

Oysa başkan, mal beyanına eklemedikleri de dâhil Boğaz'a nazır villalarından herhangi birinde otururken bile kafasını kaldırıp baksa, Baltalimanı Atıksu ve Kanalizasyon Arıtma tesisinin hemen önünden Boğaz'a akan lağımı görecek mesela.

Ama tabii bunlar İstanbul'u yönetmek için "temel atmama törenleriyle" oylarımıza talip olan, sonra da dediğini yapıp 2028 hayalleriyle bizleri unutan İmamoğlu için teferruat.

İsrail Türkiye Müslüman İslam HAMAS