5 Şubat Medyanın Halleri
DURAN'A GÖRE SORUMLU PUTİN
BURHANETTİN DURAN / SABAH
Ukrayna krizinde gerilimi yükselten, sınıra yüz bini aşkın askerini yığan Putin oldu. ABD ve NATO'ya ilettiği maksimalist taleplerle de elini yüksekte tuttu. Bir büyük pazarlık arayışında olduğu söylendi. Krizin ilk aşamasında Putin'in Biden yönetimini ve NATO'yu sıkıştırdığı tespitleri öne çıktı. Ancak giderek Putin'in aslında ABD'nin oyununa geldiğini söyleyen analizler de yayımlanıyor. Washington'un "Şubatta savaş geliyor" söylemini Kiev ve Batı başkentleri paylaşmıyor. Putin'in ABD ile "büyük pazarlık arayışı" da gerçekleşecek gibi görünmüyor.(...) Putin'in ABD'nin Ukrayna politikasının Rusya'yı nereye sürükleyebileceği hususunda netleşmesi yeterli. Eğer Ukrayna krizinin yeni aşamasına geçiyorsak Erdoğan'ın Ukrayna ve Putin'in Türkiye ziyaretleri gerilimi düşüren bir süreci başlatabilir. NATO üyesi Türkiye'nin arabuluculuğunu kabul ederek Putin, Batı ittifakına yeni mesajlar verebilir.
Hazırlayanın Notu:
Rusya’nın kendi sınırları içinde askerini bir yerden başka bir yere kaydırması neden gerilimin artma sebebi oluyor? Türkiye Güneydoğu sınırına asker konuşlandırınca hatta sınır ötesi harekatlara girişince Batı bize de aynısını demedi mi?
ABD’nin etkili yayın organları genişlemeci stratejinin NATO için facia olduğunu söylüyor. Sayın Devlet Bahçeli “NATO’nun 'açık kapı siyaseti' ismiyle Rusya sınırlarına genişleme stratejisi istikrarsızlığın kronikleşmesine yaramaktadır” dedi ve ekledi “ABD Ukrayna ve PKK’ya aynı füzeleri veriyor”.
PKK ve Ukrayna o füzeleri kime karşı kullanıyor? Türkiye ve Rusya. Sabah yazarı gibi bazı ‘stratejistler’ bu yalın gerçeğin üzerinden atlayarak Türkiye’yi Ukrayna’da ABD’nin yanında konumlandırıyor.
TÜRKİYE'NİN ÜÇ BEKLENTİSİ VAR
AHMET HAKAN / HÜRRİYET
Seyahate katılan bazı yetkililerle görüştüm. Cevabını aradığım soru şuydu:
Ne olursa Türkiye açısından iyi bir sonuç olur? Üç aşamalı bir beklenti var Türk tarafında:
Birinci aşama: Tansiyonun düşmesi. Gerginliğin azalması. Çatışmanın tamamen ihtimal dışına çıkarılması. İkinci aşama: Rusya ve Ukrayna arasında temasların başlaması... Çalışma gruplarının bir araya gelmesi. Üçüncü aşama: İki ülke arasında aracısız iletişim noktasına gelinmesi. Yani Rusya ve Ukrayna liderlerinin bir aracı olmadan görüşüp sorunları çözüme kavuşturması. Bu üç aşamanın gerçekleşmesi umudunu taşıyor yetkililer. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tüm görüşmeleri bu hedef doğrultusunda yapacağını söylüyorlar.
ABD İMAMOĞLU'NUN SEÇİLMESİNİ GARANTİ EDEMEZ
ABDÜLKADİR SELVİ / HÜRRİYET
ABD Büyükelçisi’nin İmamoğlu’na ziyaretinin tek bir anlamı var. ABD Büyükelçisi, “Bizim Cumhurbaşkanı adayımız İmamoğlu” mesajını verdi. Bu mesajın üç adresi var. Biri Ekrem İmamoğlu, ikincisi ise Millet İttifakı’nın ortakları. Üçüncü adres ise Türk kamuoyu.
İşte o noktada durmak gerekiyor. Büyükelçi, cumhurbaşkanı adaylığı konusunda ABD’nin, İmamoğlu’na desteğini gözümüzün içine soka soka verdi.
Belli Büyükelçi, Biden’ın, “Erdoğan’ı yenecek duruma gelmeleri için hâlâ var olan Türk liderliği unsurlarından daha fazla verim almalı ve onları güçlendirmeliyiz. Darbe ile değil, seçim süreci ile” projesini gerçekleştirmek için gelmiş. Ama 2023 seçimleri ABD’de yapılmayacak. Kimi seçeceğine Türk halkı karar verecek. ABD desteği İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olmasını sağlayabilir ama seçilmesini garanti etmez. Çünkü bizim halkımız bu tür dış müdahaleleri sevmez. Hatta ters teper. (…) Ayrıca Biden-Erdoğan dengesinde de yeni bir sürece giriliyor.
Seçildiği günden bu yana mum gibi eriyen bir ABD Başkanı ile karşı karşıyayız. Biden, Ukrayna sürecini dahi yönetemeyen bir başkan profili çiziyor. Kasım ayında yapılacak ara seçimlerde partisinin yenilgiye uğraması bekleniyor. Biden, kasım ayından sonra topal ördek olacak.
KARAR YAZARI: YENİ AK PARTİ ASKİ CHP GİBİ
AKİF BEKİ / KARAR
Eskiden Batı’yla ilişki kurmamayı, görüşmemeyi kınardı AK Parti. Batı’nın takdirini kazanmaya çalışmamayı, övgü ve beğenisine mazhar olmamayı ayıplardı AK Parti. Batı’nın hayat kalitesine, hak ve özgürlük standartlarına özenmemeyi, kişi başı milli gelirine gıpta etmemeyi kusur görürdü AK Parti. CHP’yi, bu eksiklikleri sebebiyle az kınamadı, ayıplamadı, yermedi. “Batı görüyor, dünya bize bakıyor, rezil oluyoruz” diye bir kriteri vardı eskiden, şimdi nerede o AK Parti! Artık dünyadan kopmayı, Batı düşmanlığını ve içe kapanmacılığı AK Parti savunuyor.
CHP’nin Batılı diplomatlarla görüşmesi, dünyanın tepkisini dikkate alması ve önemsemesi kabahat, hatta ihanet. ABD büyükelçisiyle İBB başkanı olarak görüşmek, Batı’nın desteğinden yararlanmak Erdoğan’a haktı, İmamoğlu’yla Bay Kemal’le yasak oldu. AB ile ABD’den yargımıza, ordumuza, siyasetimize gelen eleştiri ve kınamalara sevinen, CHP kadar yargı ve askere karşı da bunları kullanan başkasıydı sanki.
Hazırlayanın Notu:
Tersten bakıldığında da yeni CHP, 2014 öncesi Ak Parti’si olmuş oluyor. ABD destekli PKK ve FETÖ ile yan yana yürüyen CHP Genel Başkanı, son olarak da ekonomi programlarını Ali Babacan’ın hazırladığını söylemişti.
'ELEKTRİKTE VERGİ ORANLARI DÜŞÜRÜLMELİ'
DİLEK GÜNGÖR / SABAH
Vergileri de ekleyince esnafın birim elektrik maliyeti 2.74 TL'ye çıkıyor. Sanayide bu rakam 2.28 TL. Meskenlerde ise ilk kademe 1.37, ikinci kademe 2.06 TL. Dedim ya, bu en pahalı abonelik grubu... Sanayide ve meskenlerde birim maliyet daha düşük... Esnafı rahatlatmak için burada bir formül düşünülebilir mi? Biliyorsunuz, hükümet KDV konusunda kapsamlı bir çalışma yapıyor. En azından belli bir süreliğine elektrikte, KDV ve BTV oranları da bu çerçevede gözden geçirilebilir. Bu sağlanırsa, özellikle küçük işletmelerin elektrik faturalarında ciddi bir rahatlama olur.
'HAL YASASI NEDEN ÇIKMIYOR?'
HASAN ÖZTÜRK / YENİŞAFAK
Herkes ama herkes mevcut durumdan rahatsız. Onun için “Tarım Ürünlerinin Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun” Teklifi Taslağı 8 Kasım 2018’de Meclis’e getirildi. Ama bugüne kadar yasadan bir haber çıkmadı. Neden acaba? Önerim şudur: Üreticinin malını değerinde satabildiği, aracının (hal esnafı) hak ettiğini kazandığı, ama biz tüketicinin de korunduğu bir Hal Yasası’na acilen ihtiyacımız var.