50 yıl sonra İzmir’de kurt görüldü
Doğuda Spil Dağı, kuzeyde Madra Dağı’nda kurt varlığı biliniyordu. Yaklaşık 50 yıl sonra kurtlar İzmir’de yeniden görülüyor. Uzmanlar kurtların bölgede yerleşik hale geldiğini vurgulayarak, türün varlığını korumak insanla yaşanabilecek çatışmayı azaltmak için önlemler alınmasını istedi
Kurtlar, yaklaşık 50 yıl sonra İzmir’i yeniden yurt edindi. Uzmanlar, acilen bölge halkına yönelik eğitim faaliyetlerine başlanması gerektiğini ifade etti. Bilimsel makale ile İzmir ve çevresindeki kurt varlığını kayıt altına alan Doğa Derneği Biyoçeşitlilik Araştırma Koordinatörü ve Yaban Hayatı Ekoloğu Şafak Arslan, insan kurt çatışmasını önleyecek yöntemleri anlattı.
Geçen yıl kasım ayında İzmir kırsalında 4 farklı alana 12 fotokapan yerleştirildi. Bölgede kurt varlığı böylece tespit edildi. Bu tespite ilişkin bilimsel yayın, Şafak Arslan, Adem Akyol ve Deniz Mengüllüoğlu imzası ile uluslararası hakemli dergi Canid Specialist Group’ta “(Orta) Batı Anadolu’ya kurtların dönüşü” başlığı ile yayımlandı. Şafak Arslan, “İzmir’de ilk tespiti yaptıktan sonra farklı yerlerden de kayıtlar geldi. Bizim bulduğumuz kayıtların yanı sıra yerelden de bilgi akışı oldu. Makalemizde zaten İzmir’de yerleşik bir kurt nüfusunun oluşmaya başladığını dile getirdik. Bu ifade gelen kayıtlarla artık netleşti” dedi.
ORTA YAŞ ÜSTÜ TÜRÜN GEÇMİŞTEKİ VARLIĞINI BİLİYOR
Kurtlar geçmişte bu bölgede yaşıyordu. Neden yok oldular, şimdi neden geldiler. Bu konuda net bir değerlendirme yok. Arslan, türün bölgedeki varlığına ilişkin şunları söyledi: “Özellikle orta yaş üzerindeki kişilerden çocukluğumuzda görüyorduk artık buralarda kalmadı gibi bilgiler topladık. Bunun yanı sıra yakın dönem içerisinde ilk defa gördüğünü de söyleyen kişiler vardı. İzmir çevresinde kurt kayıtları ve görüntüleri yakın zamana kadar mevcut. Ancak İzmir’den bir görüntü alınmamıştı. İzmir çevresinde yerleşik kurt nüfusu var. Doğuda Spil Dağı, kuzeyde Madra Dağı kurtların yaşam alanlarını sürdürdüğü yerler. Bu bölgeden araştırmalar yapıldıkça görüntüler geliyor. Aynı zamanda yereldeki kişilerden de cep telefonu görüntüleri veya söylemler bizlere ulaşıyor.”
EKOSİSTEMİ DENGELİYOR
Kurtlar besin zincirinin en üst basamağında bulunuyor. Yaban domuzu veya diğer otobur türlerle besleniyor. Şafak Arslan kurt varlığının korunmasının önemini vurguladı: “Kurtların veya eş değer özellikte bir yırtıcının olmadığı ülkelerde otobur sayısının çok fazla arttığını ve oradaki ekosisteme zamanla zarar verdiğini biliyoruz. Doğamızda halen daha yaşıyorken korumak gerekiyor. Elbette insan yaban hayatı çatışmasını engelleyici çözümleri uygulamalıyız. Kurtlar geniş alanlara yayılabilen bir türdür. Özellikle genç kurtlar kendilerine sürü oluşturabilmek veya bir sürüye dâhil olmak için kilometrelerce yol kat edebiliyor. Bu durum beklenmedik karşılaşmalara da neden olabiliyor. Ancak eğer o bölgede besin bulamazsa ve yerleşemezse yoluna devam eder. Normal şartlarda yaban hayvanlarının tamamı insanı ilk gördüğünde kaçma eğilimine girer. Eğer ani ve dar bir alanda karşılaşmadıysanız tepkiler genelde bu şekilde olur. O yüzden yaban hayatının olduğu alanlarda yürüyüş yaparken veya bir aktivite içerisindeyken dikkatli olmak gerekir. Tek kişi olmamaya özen gösterin ve sesli bir şekilde yolunuza devam edin. O zaman bu karşılaşmalar oldukça nadir gerçekleşecektir.”
TÜR TESPİT ÇALIŞMALARI
Kurt varlığının tespiti için bölgeye fotokapanlar yerleştiriliyor. Arslan yaban hayvanlarının iz ve dışkılarından da varlıklarını belirlediklerini söyledi. Yerel halk da izlenimlerini aktararak tür tespit çalışmalarına destek oluyor.
SALDIRIYA UĞRAYAN SÜRÜNÜN ZARARI KARŞILANMALI
Şafak Arslan, yerelde korumanın önemine dikkat çekti: “Anadolu’da kurtlara canavar derler. Bir kere bu yargıyı kırmak gerekiyor. Yerel bölgelerde kurtların ekosisteme olan katkısını iyi anlatmak gerekiyor. Sürü sahiplerinin mutlaka kurt ile başa çıkabilecek bir çoban köpeğine ihtiyacı var. Yoksa kurt o sürüden nasibini alır. Aslında kurtlar için öncelikli besin tercihi evcil sürüler değil. Bunlar yapılan diyet çalışmalarında ortaya çıkıyor. Geyik, yaban domuzu, karaca gibi yabani türlerin ardından evcil sürüleri tercih ediyor. Eğer sürüyü koruyan bir çoban köpeği varsa bu çatışma en aza iniyor. Diğer bir önemli konu ise devlet desteği. Sürü sahibinin tüm önlemlerine rağmen kurt veya diğer yırtıcı yaban hayvanlarından kaynaklanan ölümlerde ilgili devlet kurumunun zararı karşılaması gerekiyor. İlk olarak bunu izleyebilecek bir sistem kurulmalı. Sonrasında kişilerin mağduriyeti giderilmeli ki insanın kurtlara olan canavar yaklaşımı zamanla ortadan kalksın.”