6 Aralık Medyanın Halleri
İşte günün öne çıkan köşe yazıları...
BU DÜNYA SÜRDÜRÜLEMEZ
Haşmet Babaoğlu - Sabah
İşte tam o sırada televizyonumda Bloomberg kanalı açıktı ve memleketimizin büyük holdinglerinin yöneticileri, Dubai'deki iklim zirvesinden yapılan canlı yayında arzı endam ediyorlardı. Gelecek konuşuluyordu... Konuşulanlar içinde Gazze yoktu elbette... Daha dün katledilen 300 bebek yoktu... Hastanede "Doktor amca kâbus mu bunlar yoksa gerçek mi?" diye soran yüzü gözü yara bere içinde kız çocuğu ve diğerleri yoktu... Ne vardı? "SÜRDÜRÜLEBİLİR bir dünya" lafı vardı. Sistemin emrine uyarak her cümleye eklenen o laf hani... Dudaklarda tebessüm, göğüsler ileride, gözler ufka bakıyor... İçlerinde bir ateş parlıyor sanki... Çünkü öyle para kazanacaklar, biz sade insanları öyle maaşa bağlayacaklar, öyle refah, böyle bölüşüm, falan filan... Kapattım ekranı... Belki kendi kendime (hiç beceremesem de) küfretmişimdir... Sıfır karbon ve binlerce öldürülmüş çocuk... Bu mudur yani? İsrail "susun!" deyince, sesini kesen ama zirvede bol bol fotoğraf veren Arap ülkeleri... Bu mudur? Söyleyeyim... Bu dünya SÜRDÜRÜLEMEZ!
FDD’NİN HEDEF LİSTESİNE NASIL GİRDİM?
Hilal Kaplan - Sabah
The Foundation for Defence of Democracies (Demokrasileri Savunma Vakfı) olan FDD, Amerika Birleşik Devletleri'nde Türkiye düşmanı lobilerin en başında gelen kuruluşlardan biri. Sinan Ciddi de FDD Türkiye Masası'nda çalışan bir "araştırmacı" ve lobici. Geçtiğimiz günlerde yine Türkiye hakkındaki asılsız bir sosyal medya paylaşımını düzelttiğim Ciddi, argümanlarıma cevap veremeyince Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaretlerde bulunup beni de Amerika Birleşik Devletleri'nin yaptırım listesine aldırmakla tehdit etti.
NETANYAHU İLE BİRLİKTE BAYDIN DA YARGILANMALI
Mehmet Şeker - Yeni Şafak
ABD İsrail’e 15 bin bomba ve 57 bin top mermisi gönderdi en son. O bombaların her birinin içindeki patlayıcı, bir ton ağırlığında. Hem bomba gönderip, hem de “Gazze’de sivil kayıplar olmasın” demek, aptallığa mı girer, karşısındakini aptal görmeye mi? ABD’nin bombaları, sivilleri ayırt edebilecek cinsten mi? Kurşun adres sormazken, bomba nasıl ayırsın sivil olanla olmayanı? Netanyahu ile birlikte Baydın da yargılanmalı mutlaka. Lahey Adalet Divanı bir an önce kurulsun.
‘HUZUR’UN TADINA VARARAK OKUMAK
Doğan Hızlan - Hürriyet
TÜRK edebiyatının mücevherlerinden ‘Huzur’un eleştirel basımını incelerken, aldığım notların ışığında romanın bir kez daha okunmasını tavsiye edeceğim. (...) Tıpkı basım iki gerçeği içeriyor. Bir roman nasıl yazılır, bir roman nasıl okunur? Tarihi olaylardan günlük haberlere kadar geniş bir yazım listesi var. Mahur Beste de var, yabancı ülkelerin semtleri de. Bizim ve başka ülkelerin bestecilerinin not düşülmesi, romanda niçin yer aldıklarının gereğini vurguluyor. Romandaki bilgiler, romancının bilgi sahibi olmasını ama bunu gösterişçi bir bilge katına düşürmediğini gösteriyor. Yan notlar, okura çağrışım imkânını veriyor. Müziğin önemi vurgulanırken geniş bir tarih yelpazesi içinde semtlerin de yer aldığını görüyoruz. Camiler kadar tarihi bilgi bunu bir platforma oturtuyor. Beethoven’in yanı sıra Türk ve yabancı şairlerden dizeler, romana şiirsellik kazandırıyor. Tıpkı basım özellikle genç okurlar için çok yararlı olacak. Semtlerin fotoğrafının kullanılması, olayın ve kişilerin romandaki yerini zenginleştiriyor. Konçertonun tanımı, Don Juan’ın kim olduğu, Türk müziğinin baz eserlerine de türkülere de işlev kazandırıyor. Hiç kuşkusuz romanın akışı içinde siyasal gündem de gerekli yerlerde var oluyor. Tıpkı basım genç okurlar kadar onu geçmişte okuyanlar için de yararlı.